Gece uzun, ayaz soğuk
Içim biraz buruk
Yaralarım derin, çocuk!
Geçmez üflesen de çabuk.Gece uzun, düşünceler mesken olmuş yüreğime
Ölümün en güzel kokusunu içine çekmişcesine
Papatya Kokusu, ah kırgın, yılgın papatya sesine
Dinleyen olmadı çocuk!
Duyan olmadı delicesine.Gece uzun, mevzu derin
Papatya kırgın, var mı yerin ?
Dokunsan ağlayacak gibi titriyor sesin
Bırak sende, gitsin nefesin.Gece uzun , papatya kırgınsa
Nice sevdalar uğruna feda etti kendini oysa
Bırak dokunma sende, fayda olmaz yarama
Filizlendirme solmuş yapraklarımı bir daha
Su damlası misali çocuk!
Hasret bıraktılar toprağıma,
Hasret bıraktılar sevgi tohumuna.Içime sığdırdım tüm gökyüzünü.
Geceyi, yalnızlığımı, tek sözümü.
Bir ömre sığdırabilmekti bütünü.
Papatya gibi ölüp ölüp dirilmekti çocuk!
Bütün mesele ne sevmek ne de sevilmek..."Papatyaların koptuktan sonra koktuklarını biliyor muydunuz? Garip birşey ; bir ölüm bu kadar güzel kokabilir miydi?"
Değerli okuyucularım Şiirle kalın (:
melissakpln yavru papatya kardeşim 'e itafen (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Gönlüm
ŞiirEvett papatya okuyucum, evet sen sen sana sesleniyorum! Şimdi bir sayfa çevirmelisin hayatında. Her mısra da farklı biri olmalı, yeniden doğmalısın. Çığlığını duymayan kulaklara, lal olmuş dillere ses olmalısın... Ve Papatyalar gibi olmalısın öyl...