Bölüm 5
Hakikaten neler oluyordu bu evde böyle? Beklenmeyen sesler, normalde yanmaması gereken ışıkların şimdi her yeri aydınlatması...
Naz panik ve korkusunu içine atarak hızla yataktan kalktı ve yatağın yanındaki çizmelerini ayağına geçirdi. Önce kulağını kapıya dayayarak odadan ses gelip gelmediğine dikkat kesildi. Odadan hiç ses gelmiyordu; ama ışık da neyin nesiydi?! Onun bildiği hırsızlar geldikleri evi ışıklandırmıyordu. Çevresini hızla tarayarak birisine atıldığında öldürmeyecek ama etkisiz hâle getirecek bir şeyler aradı; ama yoktu. Oda kısmen boştu ve valizinde de atacak bir şey yoktu. Topuklu ayakkabılarından herhangi biri olsaydı gözünü kırpmazdı ne de olsa o topuklar istediği hasarı zorlanmadan bırakırdı; ama yoklardı işte. İtinayla kutularına koyup buraya gelen eşyalarıyla beraber yollamıştı. Valizine tekrar bakındı. Atabileceği tek şey ağır makyaj çantasıydı!
Usulca kapıyı açarak önce başını uzattı ve hızla etrafı kolaçan etti. Parlak ışıkta kolilerden oluşan küçük dağlar, daha da vahim görünüyordu. Kimsenin olmadığını anlayınca salona girdi ve kolilerin yanına gitti. Battaniye ararken açtığı kolilerin içinde tam da işine yarayacak cinsten eşyalar vardı. Kolinin içinden çıkardığı bardakları savaşa hazırlanan bir asker edasıyla mühimmatları gibi başka bir kolinin üzerine dizdi. İki tanesini de ellerine aldı. Ses antrenin sonundaki banyo olduğunu tahmin ettiği yerden geliyordu, anlaşılan biri duş alıyordu. Ama anlaşılmayan; kimin onun banyosunda duş alabildiğiydi. Üstelik yeni evinde önce duş yapması gereken kendisiyken!!
Hemen evden çıkmak için kapıya yönelmeyi düşündüğü sırada su sesi kesildi ve banyo kapısı açıldı. Gelenin yüzüne bakmamıştı; ama iri bir gövdenin ona doğru geldiğini fark etmişti. Adamın yüzüne baktığında onun da şaşkın bir şekilde kendisine baktığını fark etti. Beline sarılmış beyaz bir havlu vardı ve bir başka beyaz havluyla da gelişigüzel saçlarının ıslaklığını alıyordu ta ki Naz'ı görene kadar. Naz refleks olarak hızla elindeki bardaklardan birini attığı çığlık eşliğinde adama fırlattı. Adam son hızla hedeften çekilmeseydi bardak tam yerine isabet edecekti; ama çekilmesiyle duvara çarpan bardak tuzla buz oldu. Ne adam ne de Naz şaşkınlığını atlatabilmişti; ama Naz ayrıca çok da korkmuştu. Elindeki diğer bardağı da adama doğru fırlattı. Adam da aynı hızla hedeften uzaklaştı ve yine duvara çarpan bardak paramparça oldu.
"Sen de kimsin ve evimde ne işin var?!"diye bağırdı Naz.
"Bu soruyu benim sormam gerekmez mi?"
Bu konuşmalar yapılırken Naz hedef seçip koli üzerine dizdiği bardakları atmak için fırsat kolluyordu.
"Hey hey hey bardaklarımı harcadığının farkında mısın?" diyen adam son anda banyoya girip kapısını kapatmıştı ve hedef tam da kapıya isabet etmişti.
"Sorularıma sorularla karşılık verme de evimde ne işin olduğunu söyle?"
"Ben de sana bir soru sordum!"
"Benimle tartışma, önce ben sordum ve şu an hedefim dâhilinde olan ve kaçan da sensin. Ben polisi aramadan söyle!"
Naz yanlış mı duyuyordu yoksa adam gerçekten kahkaha mı atmıştı? Ah o banyodan bir çıksın iri cüssesine aldırmadan yüzünü tırmalayacaktı. O yüzüne yazık olacaktı. Gerçi panikten adamın yüzüne bile bakamamıştı ya umurunda da değildi zaten. Ama adamın sesinde tanıdık bir tını vardı ve kahkahası korkusunu bastırmış sinirlerini bozmuştu.
"Çık oradan seni korkak sapık. Evimde duş alırken düşüncen neydi?"dedi sinirle.
"İnsanlar zor geçen bir günün ardından tüm yorgunluklarından arınmak için duş alırlar. Bunu biliyor muydun?"diyen adam bir kez daha çok ama çok ufak bir kahkaha atmıştı. Sesiyse yankılanan banyo duvarlarından kızın kulağına yükselerek geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın 'Naz'lı Hâli / Kaldığımız Yerden Devam (:
RomanceHayatından geçen her bir gün, dolu dolu tabirinin karşılığıydı Naz için. Sonu gelmeyen seyahatler, bitmek tükenmek bilmeyen partiler, sıfırlarını dahi saymaya uğraşmadığı bir banka hesabı, anne babası, dedesi ve hatta daha birçok insanın ilgisi... Ş...