17.BÖLÜM -♤Dermanım olur musun♤

230 24 13
                                    

Her kese -okuyup yorum yapana, okuyup oy verene,hatta ve hatta okuyup ta ne yorum ,ne de oy vermeyen cimrilere bile selamlar ♤

Hindistana döndüyümüzde belki herşey değişir diye umarken ,aksi oldu hem de tam aksi. Aileme kavuşduğumu sanarken artık bir ailem olmadığını ,huzura kavuştum derken de aslında sonsuz bir cehennnemin ortasına düşdüyümü gördüm. Yapacak tek birşey vardı geriye o da ölümü belkemek,hoş ben 4 yıldır her gün ölüyorum zaten . İnsanlar gece başını yastığa koyduğunda tanrıdan huzur ,sıhhat ,uzun ömür dilerken ben sadece ölüm diliyorum, uyumak ve mümkünse bir daha asla uyanmamak istiyordum .Ama olmuyor işte her karanlık gece aydın bir sabaha kavuşurken ben bir türlü o aydınlığı göremiyorum.

Her gece daha bir yarınla birĺikte daha bir belanı da getiriyor sanki benim için. Aynı dün yaşadıklarım gibi. Dün gece beni bu odaya kapatıp çekip gitti. Hiçbir şey umrumda değildi aslında ,ama bir tek kalbimi sızlatan
"sana gün ışığı bile yasak"
demesiydi. Ben ona ne yaptım ki ,gün ışığından bile mahrum koyacak kadar çok nefret besliyor bana .Anlamıyorum ki , madem bu kadar nefret ediyorsun bıraksana be adam ama yok ne istediyini kendi bile bilmiyor ki . Sabrım git gide tükenirken bir anda aklıma birşey geldi ,madem beni bu odaya hapis etti ceza verdi ,o zaman sonucuna da katlanacak bay K.
Öfkeyle elime ne geçtiyse hepsini duvara fırlattım. Her sözlerini hatırladığımda bir eşyasını hakkın rahmetine gönderiyordum .Tuvalet masasında ona ait ne varsa parfüm, saat hepsini parça pincik olana kadar duvara fırlattım .Artık tuvalet masasını süsleyen bu eşyalar halını süslüyordu. Sonra bir anda dolabtan sarkan gömleği görünce içimde tarifi imkansız bir mutluluk oluşdu. .Dolabı açtığım gibi tüm kıyafetlerini yere attım makasla hepsini ama hepsini dilim dilim doğradım, nasıl olsa bir oda kıyafeti daha var birşey olmazdı bay K-ya. Tam ayağa kalkacakken gözüm küçük bir kutuya takıldı. Onun olsa gerek deyip te kutunu fırlatmıştım ki içinden düşen şeyle bir anlık da olsa yaşadığım sevinc tamamile yok olup gitti. Hatırladığım şeyle ne kadar çabalasam da engel olamıyordum gözümden akan yaşlara.
.........

Düyünden bir gün önceydi. Büyük bir heyecanla yarını bekliyordum. Tam uyumaya hazırlanıyordum ki, annem elinde bir kutuyla odama geldi. Ondan ayrılmanın üzüntüsüyle bir anda gözlerim dolmuşdu yine.Alnımdan öptü ve gözyaşlarımı sildikten sonra elindeki kutuyu bana verdi .İçinde küçük toplarla ve damla şeklinde taşlarla süslenmiş olan bir hal-hal vardı.

"Güzel kızım çocukluğundan bu halhalı istediyini biliyorum. Ama onu sana düyününde verecektim. Ne zaman kanatlarımızın altından uçup gidersen o gün de bu halhalı sana verecektim.Hep ayağında olacak ki ,her adımında bizim varlığımızı sana hatırlatsın güzel kızım. Bir ömür annenin ve babanın yanında olduğunu sakın unutmayasın diye"
dedi bana.

..........
Acıyla sevinc kardeşdir diyorlardı da hiçbir zaman inanmazdım, biri olmadan öbürü yaşanmazdı. Şimdi daha iyi anlıyorum o sözün anlamını .Bir anlık sadece bir kaç dakika yaşadığım sevinc böylece kursağımda kaldı işte. Halhalı elime aldığım gibi parçalara bölmek istiyordum, ola bildiyince var gücümle yere vuruyordum.

Lanet olsun ....lanet olsun ....hani hep yanımda olacaktınız ...... hani bir an olsun yokluğunuzu hiss etmeyecektim....yapa yalnız buraktınız beni ..... terk ettiniz , bu sonsuz karanlıkta yapa yalnızım ,kimsesizim .Allahım ben kimin ,neyin bedelini ödüyorum ,niye bu cezayı çekiyorum . Bana söz vermişdin anne , beni bırakmayacaktın hiç bir zaman ,söz vermişdin....

Kendimi o kadar kaybetmişim ki , elimi kesildiyimi bile hiss edemiyordum ,ta ki gözlerimi silene kadar. Bir hışımla banyonun kapısını açtım ama içeri girer girmez ayağım kaydı ve ben tepe taklak küvete düştüm .Artık ne kadar orada öyle kaldığım bilinmez gözlerimi açtığımda çarpmanın etkisinden olsa gerek gözlerim bulanıklaşıyordu ,zar zor açtığım gözlerimle onu gördüm. Beni ayıltmaya çalışıyor bir yandan da kah özür diliyor ,kah da yalvarıyordu.
Geç olsa da anlamışdı hatasını. Lanet olsun içimdeki insan sevgisine ki dayanamıyordum yalvarışlarına ,tam elimi kaldırıp iyiyim diyecektim ki, yine o kelimeyi duydum ve yine Alia dedi . Öfkemi bastırmaya çalışırken bir anda istemsizce sözcükler dilimden döküldü "sen ona aşıksın" dedim.

Karan

Onu o an baygın vaziyette ,kanlar içinde görünce bir an kalbim durdu sanki , sürekli silkeleyip uyandırmaya bir hayat belirtisi görmeye çalışıyordum.O an tek bir parmağını bile kıpırdatmasına öyle ihtiyacım vardı ki, eğer ona bir şey olsaydı yemin ederim ben de ölürdüm orda .Kalbim dayanmazdı bu acıya .Ona bir kez daha geç kalamazdım. Elime bulaşan kanı gördüğümde banyoda Alia diye bağırtım yankılandı. Ben çaresizlikte boğulurken sesini duydum. O kadar alçak sesle söyledi ki , nefesini hiss etmemle sanki kalbim atmaya başladı. Kucağıma aldığım gibi yatağa götürdüm , eli kanıyordu ona birşey olması ihtimali aklıma geldikce çıldıracak gibi oluyordum.Gömleyimi yırttığım gibi elini sıkı sıkı sarmaya başladım. Kucağımda yarı baygınken bir anda beni itmeye başladı.

"Lanet olsun,istemiyorum seni de, yardımını da "

Bir an kalkmaya çalışsa da kolundan tuttuğum gibi yeniden kucağıma oturttum"buraya gel ,elin kanıyor"

"Defol Karan istemiyorum, anlıyormusun istemiyorum,ben Alia deyilim ,ben aşağıladığın ,bir türlü nefretini bastıramadığın karınım ,Sonyayım anladın mı....bırak ta öleyim sen de kurtul ben de"

"Sakın ,sakın bir daha böyle aptallık yapma "

"Niye ,ne sebebe ölsem senin için birşey farkeder mi"

Ölmek diyordu ,düşünmeden ölümden bahs ediyordu, oysa
bilmiyordu ki ,o ölürse ben de onunla birlikte ölürüm.Onun olmadığı bir dünyada bana da yer yok ki.
Artık benim de öfkem artıyordu , habire debelenip duruyordu kucağımda .
Bir hışımla çenesini tuttuğum gibi yüzünü yüzüme döndürdüm.Uzun zaman olmuşdu ona bu kadar yakından bakmayalı , dokunmayalı ,keşke bu anda zaman dursaydı da onunla böyle göz göze kala bilseydim. Ben o gözlerin sihrine kapılmış giderken bir anda gözlerinden dökülen yaşlar eşliğinde dilinden de sözler dökülmeye başladı ,her kelimesi bir bıçak gibi kalbime saplanan sözler hem de.

Sonya

Benim için endişeleniyordu ,benim canım yandıkça onun canı da yanıyordu ,ama lanet olsun ki o her defasında Alia diyordu sadece ,kimdi bu kadın bilmiyorum ama her beni gördüyünde sanki onu görüyordu.Sonra bir anda o sert elleri çenemi kavradı.Yüz yüze durmuş birbirimize bakıyorduk sessizce.Öyle bir izleyişi vardı ki ,yüzümü sanki yıllardı hasretti bakmaya . O an içimden tek birşey geçti keşke ölesiye sevdiyin kadın ben olsaydım ,keşke sevdiğim insan sen olsaydın . Gözlerim dolmuşdu ,onun canı yandıkca benim canımı yakıyordu ,ama bana birşey olduğunda o benden çok endişeleniyordu. Bir nefes kadar uzaktık bir-birimize . Titreyen ellerimle yüzünü avuçladım ve gözlerimi kapatıp sadece kalbimden geçenleri söyledim:

"sen ona aşıksın Karan ......hem de ölümüne aşıksın...... ama ben o değilim malesef ...... onun yerinde olmayı ,onun kadar sevilmeyi o kadar çok isterdim ki , ama ne yazık ki, o değilim ve sen bu yüzden her canın yandığında benim canımı yakıyorsun, yapma.... yalvarırım yapma Karan ben Alia değilim ben Sonyayım......izin ver .......izin ver de kalbindeki yarayı birlikte saralım ,izin ver sana yardım edeyim ama Sonya olarak ,karın olarak "

Gözlerimi açtığımda onun da gözlerinin yaşardığını gördüm. Hiç bir şey söylemiyordu ve şu anda ikimizinde yüzü avuçlarımızın içinde ve ikimizde yaşlı gözlerle bir-birimize bakarak sanki sessiz anlaşma yapıyorduk.

Bir umut demişdim, belki Karanın o taş kalbi yumşar ama olmuyordu işte ne yapsam olmuyordu bir türlü, tam elimi çekecekken bir anda elleri ellerimi tuttu ve o

"Dermanım olur musun Sonya dedi " .

Ne diyeceğimi bilemiyordum işe yaramışdı ,Karanın o taş kalbine dokuna bilmişdim sonunda, bana ilk defa adımla seslenmişdi üstelik.

Artık her ne dersem manasızdı boşdu, o an kaybettiğim bir yakınımı bulmuş gibi delice ona sarılmak istiyordum ve öyle de yaptım.

Bir yola çıkmıştık artık ve benim geride kaybedecek hiç birşeyim yoktusa bu adamı kazanmaktan da korkmayacaktım bundan sonra.......

♤28.01.16♤

Sülümanım bu bölüm sana ...nerdeysen gel be arkideşim ,bak Karanla Sonyanın çocuğu olacak nerdeyse ama sen yoksunn:):)

YÜREGİNE  SORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin