bölüm4~Bakış

143K 4.4K 277
                                    

(Geçiş bölümüdür ,medya Defne )

Güçsüzdüm. Övünerek arkamda koca bir ailem var diyemeyecek kadar. Savunmasızdım. Mutsuz olduğumda dertleşecek kimsem yoktu. Kısacası yalnızdım. Kimsem olmadan...

Annem... Annem başkaydı. Sevmesem de dövmezdi. Hastalandığımda bana bakardı. Ne var ne yok diyemeyeceğim bir yerdeydi. Belki böylesi daha kötüydü. Tarafı belli olsa bana seçim hakkı vermiş olurdu. Bu şekilde arafta kalıyordum. Onu seviyordum. Bu sevginin temelinde tabi ki kan bağı vardı. Kim annesinin onu sevip sarmalamasını istemez ki ?

Yalnız olmak için fazla kalabalıktık. O kadar sesin içinde yapayalnızdım. Bunu nasıl başarıyordum yada nasıl başarmışlardı. Fikrim yoktu. Koca evde ötelenmiştim. Her aklıma geldiğinde yutkunamamak. Gözlerinin yanması, burnunun sızlaması...

Benim iki ablam var. En büyüğü evli ikincisi ise üniversite de okuyor. Benden küçük üç kardeşim var. Sadece Ali m o bizden çok küçük. Evin mutluluğuydu. Küçüktü bir kere kendini koruyamazdı .Bize ihtiyacı vardı.

Ailemin bana anlattıkları mantıklı gelmiyordu. Doğuştan kalp yetmezliği olsa ila ki fark ederdim. Fazla sağlıklı bir çocuktu. Hareketliydi. Eğer doğuştan kalp yetmezliği olsaydı babamların göz hapsinde olurdu. Bu kadar aktif olamazdı. Durmadan hareket eden, müzik sesi duyunca dans ederdi.

Babama ailem ne kadar değil desem de ben onların parçasıydım. Damarlarımda onların kanı vardı. Ne kadar inkar edebilirdim ki...

Evlenmek istemediğim için yapmış olamazlardı diye düşüp duruyordum. Çünkü bazen en yakınımızdaki insan bize en çok zarar veren kişi oluyordu. Ve ben yapmazlar diyemiyordum. Sessiz ama gerçeğin verdiği rahatsızlık yerimde duramıyordum.
Kimi kandırıyorum ki?
Kendimi öldürmek istedim . Beceremedim. Adam beni daha tanımadan ' benimsin' dedi. Bedenime sahiplenmiş üstüne bana söz hakkı tanımadığını açıkça belirtmişti.

Düşünmek için zamana ihtiyacım vardı. Babamlara inanmış gibi yapmam gerekiyordu. Gerçekleri öğreninceye kadar...

Babam koltukta oturmuş dışarıyı izliyordu.
Bense duyduklarımla hala aynı yerde ağlıyordum. Bileklerimdeki bandajlar kana bulaşmış , yorgun ve uykusuzdum. Başımın ağrısı artık katlanılacak gibi değildi.

Susmanın zamanı değildi. Onlar eğer düşündüğüm gibi bana oyun oynuyorlarsa karşılığını fazlaca alacaklardı. Çünkü zayıf noktam kardeşimdi. Ve ben intikam isteyecek kadar seviyordum onu. Babama döndüm:

"Baba!" dedim. Boş odada sesim yankılandı. Ruhum gibi bomboş...

"Ne oldu"

Yüzüne baktım yıkılmış bir baba yoktu. Daha fazlası vardı rahatlamış .Samimiyetsiz bir maske takmış gibi. Küçüğümü çok severdi. Zayıf noktası gibiydi. Yıkılmış olması gerekirdi. Bu hikayede susan, boyun eğen kişi ben olmayacaktım.
Ayağa kalktım. Her düştüğümde kendim kalktığım gibi bedenimdeki acıya rağmen kendi ayaklarımın üstündeydim.

"Doktora gidelim.
Ali'nin neyi varsa öğrenelim!" dedim. Gözündeki rahatlama şüphe tohumlarını bedenimde yer edinmesine sebep oldu. Aklımdaki milyon tane düşünce başımın ağrısını daha çok artırdı. 

"Tamam kızım"

~~~~~

Babamla hastaneye gitmiş küçüğümün durumunu öğrenmiştim. Şuan çok kötü olmasa 0da acil tedaviye başlaması lazımmış. Doktorun konuşmasıyla aklımda olan soruları yanıtlamıştım. Çünkü rapora göre Ali'nin ani olan hiç bir hareketi yapmaması, yediğine içtiğine çok dikkat etmesi gerekiyordu. Ama benim afacanım hiç olduğu yerde durmazdı ki... Doktorun bana acıma duygusu içindeki bakışları ile yerimden kalktım. Bana oynanan oyunda yapmam gereken olaylara şuan müdahale etmemekti. Babam dosyayı benden almamıştı. Ona başıma ve bileklerime bakılması gerektiğini söyledim.

AMANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin