Tatil

88 3 2
                                    


Damla Acar

Jülide teyze önce bana büyük bir samimiyetle sarıldıktan sonra Yağmur' a sarıldı. Onu görmeyeli epey değişmişti. Saçları beyazlamıştı. Eski cadılığı yoktu üzerinde. Yağmur'a sevgiyle baktıktan sonra salona geçtik. Buraya en son geldiğimde yazdaydık. Hiç kışın gelmemiştim. Yağmur etrafa göz atarken bende "Odamı değiştirmemişsindir umarım."dedim. Bunu Yağmur'a meydan okumak için söylemiştim. Babamın akrabalarının sadece beni tanıması hoşuma gitmişti. 

"Odana dokunmadım Damlacığım. Sadece bir yatak ekledim. Malum evim fazla büyük değil." dediğinde Yağmur ile aynı anda kısa bir çığlık attık. Şoku üzerimden atar atmaz "Hayatta olmaz." dedim. Onunla asla aynı odada kalmazdım.

"Üzerinize rahat bir şeyler giyin, yemek hazırlayalım." dedi Jülide teyze. Bu tatilin bir an önce bitmesini dileyerek odaya gittim. Yağmur'da peşimden gelmişti. Yatağın üzerine çantamı koyduktan sonra "Annemle babam bizden nefret ediyor olmalı." diye mırıldandım.

"Bence birbirimizi öldürmemizi istiyorlar." diye katıldı bana Yağmur. Üzerimizi değiştirdikten sonra mutfağa geçtik. Jülide teyze Yağmur'un saçlarını okşadıktan sonra patatesleri eline verdi. O onları soyarken bende soğan doğrayacaktım. 

"Bunu yapabileceğini sanmıyorum." dedi Yağmur gülerek. Sırf onu bozmak  için bunu yapacaktım. Bıçağı soğana saplar saplamaz gözlerimde müthiş bir acı hissettim. 

"Ah, yandım." diye bağırdıktan sonra ikisi de yanıma geldi. Yağmur hem gülüyordu hemde ellerimi çekmeye çalışıyordu. 

"Ellerimi bırak."diye bağırdığımda "Soğanlı ellerini gözüne yaklaştırırsan daha fazla yanarsın."deyip kendi elleriyle gözlerimi yıkadı. Bana neden yardım ettiğine anlam verememiştim. 

Yemek yerken sebepsizce gülümsedim. 

"Damla, noldu?"dedi Jülide teyze.

"İlk defa kendim böyle uğraşarak yemek hazırladım." dedim. İkiside gülümsedi. Akşam yemeğinde misafirlerimiz de vardı. Teyzemin komşusu ve kızı gelmişti. Dilek'ten pek hoşlanmamıştım. 

Teyzemgil içeride konuşurken bizde teyzemin komşusunun kızı Dilek'le odaya geçtik. Dilek fazla sosyal bir kızdı. Bana benziyordu. Ve anladığım kadarıyla korku filmlerinden ve hikayelerinden çok hoşlanıyordu. 

Her dakika da farklı bir korku hikayesi anlatmasından sıkılmıştım. 

"Böyle iki kız kardeşin ilk defa geldikleri bir yerde başına korkunç hikayeler gelmesi kaçınılmaz." dediğinde güldüm.

"Saçma sapan konuşma böyle şeylere inanmam." dedim. Bunlar gerçekten gereksiz saçmaydı. 

"Madem korkmuyorsun o zaman anlatayım. Bu evde Jülide abladan önce oturan kişinin öldüğünü biliyor muydunuz? Adı Feride'ymiş. Anlatılana göre ölen kadın çok çirkin olduğu için bu eve ondan sonra giren tüm genç kızları öldürmüş. Sadece Jülide abla gibi yaşlı kadınlara pek zarar vermemiş." dedi. Anlattıkları her ne kadar yalan olsa da hafiften tırsmıştım. 

"Sen fazla korku filmi izlemişsin." dedi Yağmur. O da korkmuştu. 

Dilek gittikten sonra Jülide teyzemde uyumuştu. Bizde yatmak zorundaydık. Ama açıkçası ben biraz korkuyordum. 

Yataklarımıza girdik ama hala uyuyamamıştık.

"Zaten söyledikleri doğru olsa Jülide teyze uzun zamandır burada yaşıyormuş. Hemde gençken bile. Babam öyle söylemişti. Yani o zaman o Feride onu da öldürürdü." dedi Yağmur.

"Tabi canım, sen hala orda mısın?" dedim bozuntuya vermeden.Aslında bende korkuyordum. Bir ses duyunca yataktan fırladım resmen. Yağmur' da korkmuştu.

"Aman neden dinledik ki bu kızı?" dedim.

"Hani sen korkmuyordun?" dedi Yağmur.Kafamı salladım. Bal gibi korkuyordum. Ama yapacak bir şey yoktu. Bu geceyi geçirmek zorundaydık. Yağmur yatağın içinde oturunca ben de kendi yatağımda oturdum. 

"Bende çocuk yapmayacağım." dedim bir anda. Yağmur'u rahatlatmak istemiştim. Bu konuyu açmam onu üzecekti ama içindekileri söylemesi gerekiyordu. 

"Bence çok saçma, biz oldukta noldu?" dedim. Bakışları bir yere dalınca onu üzdüğümü anlamıştım. Sadece anlatıp içini dökmesini istiyordum. Nedense o üzülünce bende üzülüyordum.

"Bunun için üzülmüyorum. Sadece Ekin, o çok üzülüyor."dedi. Bunu biraz çekinerek söylemişti. Demek ondan hoşlanıyordu.

"Ekin, sana çarpan çocuk..." derken sözümü kesti.

"Onun suçu değil." dedi. Evet benim suçum.

"Yani kimsenin suçu değil. Ben yola fırladım. Onunla her konuşmamızda bu üzüntüyü gözlerinden anlayabiliyorum." dedi. İlk defa bu kadar samimi konuşuyorduk. 

"Ondan hoşlanıyorsun." dedim gülerek.

"Hayır" dedi aniden.

"Eğer yalan söylüyorsan bu gece Feride bizi öldürsün." Dedim. Gülerek kafasını salladı. Bende gülerken birbirimize baktık. 

"Tamam belki biraz."diye itiraf etti. "Ama olmayacağını biliyorum." dedi.

"Babam bu konuya pek iyi bakmayacak ama onu ikna edebilirsin. Bence o da senden hoşlanıyor." dedim. 

"Gerçekten mi?" derken heyecanlandı. Bu hali beni güldürmüştü. Yastığı bana doğru fırlatınca tekrar güldüm. 

"Feride gelirse beni uyandır." dedikten sonra uyumak için yatağa girdi. O gece böyle bitti. İkimizde uyuyamadık.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düşman KardeşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin