MACARONI

BEAR HEART

"YAPMADIĞIMI SÖYLE ULAAAAAAAN,YAPMADIIIIM."

Namjoon, Hoseok'un dedikleriyle yatağında oturur pozisyonunu almış, elleriyle kafasını kavrıyordu.

"Yaptın amına koyim işte,ben salak gibi seni durdurmaya gelemedim,komplo mu kurduysa ne yaptıysa,dikkatimi çekti o an, gece üç buçukta kapı çaldı. Kuzeni Seokjin abi geldi Neden deme. 'Bir daha içip içip Taehyung'u aramasın' dedi gitti. Sen baygındın, eşek ölüsü gibisin amk, zor ayılttım ama.."

"Hoseok, ben ne yaptım... ben ne yaptım?"

Hoseok ise düşünüyordu. '*Bana akıl vermek kolaydı tabi,değil mi aq öglenası*' fakat bu düşünceleri bir yana atıp,kardeşinin omuzlarına ellerini yerleştirdi ve ciddi bir ifadeyle konuştu.

"Sevdin be kardeşim, başka bir şey değil yaptığın şey." Namjoon alnını eliyle ovalarken konuştu. "Olm nasıl yüzüne bakıcam.." kaşlarını kaldırdı ardından,kocaman bir of çekti. "Olm daha cevap vermemiş, nereden bileceksin, belki o da senden elektrik alıyordur?"

"Ben salak gibi trafoyu patlatmadıysam alıyo olması lazım." dediğinde diğeri sırıtmasına engel olamamıştı, boğazını temizleyerek konuştu.
"Konuşursunuz amk, hadi gel makarnan soğuyacak." dediğinde Namjoon 'harbiden mi' bakışların Hoseok'a sabitledi. "Sikim makarnayı." dedi sessizce. "Nimetle şaka olmaz koçum." diyerek ekledi Hoseok onun kelimeleri üzerine. "Makarna sence bizim için nimet mi yoksa kan görevi mi görüyo vücudumuzda?" siyah saçlı olan konuşamamıştı, haklıydı Namjoon, ne diyebilirdi ki?

Sonunda kalkmaya karar verip, kahverengi masaya oturmayı başarmıştı ikisi de, yanında alpin su ile harika bir menü içeriği olan makarna,onu pek şenlendirmemişti. Zorda olsa daldırdı çatalını sarışın olan,ne yapmıştı.. ne yapmıştı.. neden yapmıştı? Nasıl bakacaktı Taehyung'un yüzüne, nasıl?

"Sizde ne oldu lan?" dedi Namjoon Hoseok'a. Kaşlarını biraz kaldırarak konuşuyordu. Hoseok istemeden sırıtmıştı,keyfi yerindeydi hem de yıllar sonra, normal bir insan gibi gözüküyordu. "Yok yav bi şey ehehueuheheuhueuh" dedi. Namjoon çatalını bırakıp muzip bir ifadeyle konuştu. "Bak bak nasıl zevke geliyo pezevenk,söylesene lan." diyerek sırıttı. Hoseok, boğazını temizleyip makarnayı sömürürken konuşmak için kafasını kaldırdı. "Onu ne kadar sevdiğimi görmek istiyormuş." dedi. Namjoon bunu duymasıyla 'yoğğahamuğa' bakışlarıyla Hoseok'a yöneldi.

"Daha ne yapman lazım amk? Yeni din falan mı oluşturmanı bekliyo bu çocuk, anlamakta zorluk çekiyorum." dediğinde Hoseok yüzündeki gülümsemeyi sinsileştirerek konuştu. "Evde tek biliyosun." dediğinde Namjoon, içtiği pet şişedeki suyu püskürtmüştü, Hoseok belediyeden tazikli su yemiş gibi olduysa da şaşkın bir ifadeyle arkadaşına bakmaya devam ediyordu.

"Lan amk saykosu, tecavüzden ve pedofiliden içeri mi gircen?!" Hoseok, durumun vahimiyetini fark ettiğinde reddetmek için hızlı davrandı. "Lan yok amına koyim onu demek istemedim, yani çiçek falan götürebilirim."

"Hoseok, çocuğu tek yakalasan sektöre yeni bi tür getirirsin, bilmiyoz sanki." dedi ve sırıttı, Hoseok onun ensesine beklemeden bir tane şaplattı. Öyle bir şey yapma planı yoktu, belki biraz vardı ama bu ihtimal göz ardı edilebilirdi. "La havle ve la kuvvet.." diyerek ekledi Hoseok.

Namjoon gülmeye devam ederken, telefonu titremişti. "Yoongi abi herhalde biranın parasını isticek yine." dedi sırıtmaya devam ederek, telefonunun ekranını açtı ve mesajı görüntülemek için tıkladı. Gördüğü şey karşısında, dehşete düşmüş bir Sultan Süleyman misali bakıyordu.

"> Av 17:32
Duygularında ciddi misin? Ciddiysen konuşmamız gerekecek de,saat akşam yedide aşağı iner misin? Bir yerlere gidip konuşalım. Müsait değilsen sonra da olur.