HAYDAA

1.3K 205 151
                                    

"Evet geçtim bu sefer..." dedi Jungkook. "Kesin!Zaten kimya netim sollardı onu." büyük bir ciddiyetle konuşmaya devam ediyordu siyah saçlı olan.

Hoseok ise duvarın kenarından onu izliyordu. Arada gülüyor, telefondakine bir şeyler anlatıyordu Jungkook. Yine çöpü çıkarıyordu. Ardından elinde tuttuğu bidonla, harekete geçmeye karar verdi. Ya intihar edecekti, ya da kabul ettirecekti kendini. Bidonun kapağını açarak, kendini baştan aşağı benzinle yıkadıktan sonra, mah yüzüyle sırıtan ve telefondaki şahıs ile eğlenenin önüne atladı. Jungkook onu ıslak halde görünce 'yine ne yapıyor bu aq' diye düşündü, şaşırmıştı ve öylece kalmıştı. Hoseok cebinden çakmağı hızla çıkardı. Kaşları çatıktı.
"YAKARIM LAN KENDİMİ!" diye bağırdı. Jungkook tepki vermiyordu. Ne diyebilirdi ki bu harekete? Ne denebilirdi? "Ne diyorsun sen, su dökmüşsün gelmişsin." dedi ve sırıttı. Hoseok diğer elindeki benzin bidonunu gösterdi. "Bi' dakika." diyerek telefonu kulağından indirdi siyah saçlı olan. "Sen n'apmaya çalışıyorsun?! Mahallenin ortasında ne yapıyorsun ya? Bir tane koyucam şimdi!" deyip derin bir nefes verdi.

Hoseok hiddet dolu ve cayır cayır yüreği ile bidonu yere fırlattı. Konuşmaya başladı.

"YAKTIN BENİ .. YAKTIN!" göz yaşları birikirken diğeri onun ne dediğine anlam vermeye çalışıyordu.
"Hyung bir g-" dediğinde diğeri onun lafını kesti.
"HYUNG DEME BANA ZALIMIN DOĞURDUĞU!" yere çöktü. Sonra diğerinin gözlerine baktı.
"Senin yüzünden yedi dersten bütünlemeye kaldım! Uyuyamadım, makarna yemek bile koymuyordu artık bana! Beni YAKTIN JUNGKOOK, YÜREĞİM MAHŞERE DÖNDÜ, YA KABUL ET BENİ, YA DA BU ACİZ BENİ YAKARIM!" mahalleli çoktan balkonda "aaa" edip durumu tartışmaya başlamışken, uzun olan yüzünü çevirdi. "Yakarsan yak, ne yapayım yani! Allah Allah... Gel de ben mi aşık ol dedim?" dedi ve yürümeye devam etmek için hızlandı, telefonu kulağına götürdü.
"Bu Hoseok hyung tam bir geri zekalı ya.. mahalleye rezil olduk onun yüzünden hale bak. Yakarmış kendini." dedi ve güldü.

Hoseok beyinsel faktörlerini kaybetmişti. Sadece durabiliyordu.
"Demek öyle he.." dedi kendi kendine fısıldayarak. Mahalleli onun çakmağı çakmasıyla telaşa girdi.

"AY ÇOCUK YAKICAK KENDİNİ!!"

"DURDURUN ŞU ÇOCUĞU!"

"AHMETTT AHMET AŞAĞI KOŞ!!"

"BENİ AFFET'TEN DAHA HEYECANLI BU YAA ACABA YAKICAK MI.."

O sırada otobüsten Usain Bolt gibi koşarak mahalle girişine gelen Namjoon ve Taehyung gördükleri manzara karşısında ilk önce dona kaldılar, fare gibi sinmiş bir beden yerde çömeliyor, elindeki çakmağı kendine yakınlaştırıyordu, bilinçsizce.. yavaş yavaş.

"HOSEOKKKKKK ANANI SIKEYİİMMMM!!" diyerek son gaz koşmaya başladı Namjoon.

"AAA NAMJOON GELDİ..Kurtuldu ya." mahalleli değerlendirme yapmaya devam ediyordu. Namjoon arkadaşının elindeki çakmağı çekiyordu.

"Namjoon bırak!" dedi Hoseok direnirken. "Küllerime bakıp pişman olacak! Bırak lan beni BIRAAAAKKK!" derken Namjoon elindeki çakmağı almıştı, yine bir tane daha okkalı sesi Üsküdar'daki güvercini uçuracak kadar yüksek bir şamar patlatmıştı Hoseok'un yanağında. Sinirli sinirli bakıyordu. Hoseok da gözleri genişlemiş bir şekilde avel avel anlamaya çalışıyordu. "Salaksın ama bu kadar da salak olunmaz amk." dedi. O sırada Taehyung da yanlarına gelmişti. Namjoon hala hiddetle döktürüyordu.

"Ulan amına koyduğum sen hayatı Counter Strike ile karıştırıyosun galiba! Ölürsen yeniden dirilmiyosun kamçılı mikrop! N'apıyon sen amk? SEN GERİ ZEKALI MISIN?! O liseliyi de sikecem bi gün.. değer mi oğlum lan?! Değer mi!?" Kahverengi saçlı olan onun omzunu tuttu durması için. "Namj-"
"Ya bırak Taehyung ya.." dedi kaşları çatılıp, hiddeti yüreğini doldururken.

"YGS'den önce ben halledecem o çocuğu şuna bak ya.. Hoseok'un haline bak ya.. ulan dilenciye çevirdi çocuğu, kara kuru bi şey oldu ya. Nasıl memleketine yollicam ben bu çocuğu? Seneye okulu bitecekti hani ya?! Bak arkadaşın ne yaptı ona!" Hoseok yere yattı. "Amına koyayım böyle hayatın Namjoon.."

Taehyung ve Namjoon ona meraklı gözlerle bakıyordu. Devamında ne diyeceğini ikisi de merak etmişti.

"Yine makarna yeyip Ümit Besen dinleyecem.. hayatı kendime zehir edecem.. Bu hep böyle devam mı edecek?" dedi göz yaşları yeri ıslatırken.

"Bu akşam sana köşebaşından tavuk dürüm isteyeceğim..." adeta "İncir Reçeli."

"Öldürmek istiyosan öldür kendini, tavuk dürümü sana ahirette vereceklerini sanmıyorum." Taehyung ona salak salak bakarak ufaktan sesini yükseltti
"Ya öldürürse!" dediğinde Namjoon ayağa kalktı. Ve sırıttı.

"Biz yılda sadece bir kere tavuk dürüm yiyebiliyoruz.." dedi ve arkadaşının doğruluşunu izledi.

"Ölse bile tavuk dürümü duyunca ahiretten U dönüşü yapar gelirdi merak etme."

Taehyung, öğrenci hayatının zorlukları hakkında bilgi ediniyordu. Hoseok ayağa kalkıp çoktan dürümü nasıl istediğini anlatmaya başlamışken,esen rüzgara karşı tebessüm etti. Bir öğrenci için tavuk dürüm aşkı kadar önemli olmalıydı, Üniversite hayatında bunu kesinlikle göz önünde bulunduracaktı.

MACARONIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin