Multimedya : Gece'nin kıyafeti..
Evimin önüne iki saatte anca varabilmiştik. bu süre içinde Doğan ile hiç konuşmamıştım. İçimde nedense ona karşı bir soğukluk vardı. buna anlam veremiyorum. arabadan indiğimde bütün adamlar arkamdan gelmeye başlamışlardı. Şu an sayamayacağım kadar çok adam vardı arkamda. kapıya yaklaştım. kameraya baktığımda hemen kapı açılmıştı. karşıma iki adama koşarak geldi.
'' Gece Hanım?'' diyerek koşuyorlardı. yanıma geldiklerinde nefes almakta zorluk çekiyorlardı resmen.
''noldu?'' derken onlara daha fazla yaklaştım.
''Taşkın Bey geldi siz yokken. O..odanıza girdiler.'' dediğinde şok olmuştum. onları daha fazla dinlemeden odama daldım. Her şeyi dağıtmışlardı. Benim bile hiç girmediğim odamın içindeki kapının açık olduğunu görünce korkak adımlarla ilerledim. arkamda Doğan vardı sadece. içeriye girdiğimde ilk karşıda ki duvar dikkatimi çekti. koca harflerle '' CEZA VAKTİ '' yazıyordu. duvarda ki bütün ailem ile ilgili fotoğraflar yerlerdeydi. bazıları ise yakılmış, yırtılmış. gözlerim yanıyor. bu..bu çok fazlaydı. amcamın yanına gidemezdim şimdi. gittiğim an sağlıklı bir şekilde çıkacağımdan şüpheliydim. Ben bunları düşünürken Doğan yerde ki fotoğrafları inceliyordu.
''bütün adamları topla! evin içerisinde hiç kimse kalmasın.'' diye sessiz bir şekilde bağırdığımda Doğan irkilip hemen dışarı çıktı. bende odamda ki banyoya attım kendimi. 2 haftadır uyuyordum, bunun üstüne 10 yıldır takip ettirdiğim ailemin resimleri yakılmıştı. bu sefer gözlerimden firar eden tek göz yaşını görünce iyice sinirlendim. hemen yıkanıp, havluma sarıldım. banyoda ki aynanın karşısına geçince gözlerimin altında ki yeşil,mor damarların çıktığını gördüm. sakinleşmeye çalıştım. bir iki dakika sonra odaya geçtim. dolaptan çıkardığım siyah tulum olan motor kıyafetimi giydim. içinden sütyenimin gözükmesi beni bile etkilemişti. kurumuş olan saçlarımı taradığımda düz bir hal aldı hemen. gözlerime koyu bir makyaj yapıp dudağıma da mat mor ruju sürdüm. mat siyah kaskımı da alıp, evin arka çıkışından garaja inip siyah motoruma bindim. evin önüne yaklaşırken silahlar çoktan bana doğrultulmuştu. yavaşlayıp kenara çektim. kaskımı da çıkarıp, onlara yaklaşmaya başladığımda Doğan çoktan beni süzmeye başlamıştı.
'' her şey hazırsa gidiyoruz.'' dediğimde sonunda gözlerini bedenimden ayırıp, bana baktı.
''nereye gidiyoruz?'' haklıydı. nereye gidiyorduk ki biz? ne olursa olsun ilk başta amcamın yanına gitmeliydik. aileme bir şey yapamazdı. şu zamana kadar onları korudum ve koruycam. ne kadar beni korumaktan kaçınsalarda.
'' Taşkın Bey'i ziyarete gidiyoruz.'' dediğimde başını usulca salladı ve arkasına döndü.
'' herkes arabalara binsin!'' diye gürlediğinde kolunu tutup onu kendime döndürdüm.
''sen, Jo , Met ve en iyi adamlar garajdan motorlara binsin. orada çatışma çıkabilir. herkesin aynı yerlerde olması eksilmemizi sağlayabilir.'' dedim.
''haklısın.'' deyip yanımdan koşarak birkaç kişi ile konuşmaya gitti. herkes hazır olunca yola çıktık.
***
Şimdi amcamın evinin etrafına yayılmıştık. bir şey olduğu taktirde tetikte olacaktık. motorumu tam evin kapısının önünde bırakıp, içeri girdim. kapıyı çaldığımda anında açılmıştı. bu bile tedirgin olmamı sağladı. içeriye usulca ilerlediğimde koltukta yayılmış sigarasını içen amcamı görünce dikleştim.
''karşıma otur!'' lanet olası emirler..karşısına geçip oturdum. gözlerini gözlerime dikmişti.
''anlat!'' dediğinde bir an Talha için gerçeği söyleyip söylememek arasında kalsam da hem onun iyiliği için hem benim iyiliğim için yapmak zorundayım.
''2 hafta yoktum ortalıkta biliyorsun amca. zehirlenmiştim. komada gibiydim. derken ilgisini çekmiş gibi gözlerini büyüttü ve yandan sırıttı. sanki benim acım çekmem hoşuna gitmiş gibiydi. şaşırdım.
''tam 2 hafta önce Talha'nın birini sevdiğini öğrendim. melis..Melis Demir.'' cümlemi kesen duvara atılan bardaktan başka bir şey değildi. gözlerimi amcama çevirdiğimde gözleri sinirden kayıyordu. ayağa kalktığımda hemen beni durdurdu.
'' otur ve devam et Gece!'' diye bağırdığında oturdum.
'' Talha ile konuştum. ama bu işe yaramadı. biliyorsun ki Ceyhun peşimdeydi. mekanımda onu görünce Melis ile ikisini kaçırttım. onları orada öldürecektim. işlerini kescektim. ama Talha orayı bastı ve bütün adamları öldürdü. zor kaçabildim. Ceyhun'da mekandayken içeceğime zehir attığını öğrendim ve sonrasını biliyorsun zaten.'' dediğimde arkasına yaslandı.gözleri ısrarla gözlerimdeydi. ilk defa gözlerimi kaçırma duygusu içimi yakıyordu adeta.
''Nasıl kendi kafana göre buna kalkışırsın? kimden emir aldın ha? oğluma nasıl sen karşı çıkmaya çalışırsın?'' derken üstüme yürüyordu. bu sırada dışarıdan silah sesleri duyulmaya başladı. bunun üzerine amcam kafasını çevirmişken belinde ki silahı alıp ona doğrulttum.
'' her şeyi sen kızma diye ve Talha üzülmesin diye yaptım. ölüyordum. oğlun öldürüyordu. kardeşim bildiğim kişi öldürüyordu. karşılığında bir şey beklemesem de böyle bir karşılık da beklemiyordum.'' dediğimde bacağına bir el ateş ettim. yere düştüğünde kafasını kaldırıp bana baktı. dışarıda ki sesler hala dinmemişti.
''sen kimsin Gece? oğluma nasıl karşı çıkarsın?'' diye gücü yettiğince bağırdı. bunun üzerine çok sinirlendim. nasıl bana bunları soyleyebilirdi.
'' Ben kim miyim? bundan sonra sizin celladınızım!'' dediğimde diğer bacağına ateş ettim. haykırmaya devam ederken içeriye giren iki adama da ateş edip, kendimi dışarı atacakken duyduğum sözler yerime çakılmamı sağladı.
'' Ceza vakti Gece!'' zaman olmadığı için kapıdan hemen dışarı çıktım. yerler kan gölüydü. cesetler her yerdeydi. koşarak dış kapıya geldim. Doğan'ı görünce yanına koştum.
''Burada ki işimiz bitti.'' deyip motoruma atladım. yola çıktığımızda arkamda o kadar arabadan ve motor sürenlerden sadece dörder tane kaldığını görmek şaşırttı beni. Şimdi sıra ''geçmişe dönüş ''.
***
Bu bölüm iyiydi. Gece'nin geçmişine değinmek istiyorum. bu yüzden ileride ki bir kaç bölüm geçmiş ile ilgili olacak. bu arada yorum ve vote bırakmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıradan Bir GECE Masalı..
ChickLitKafamda dönüp duran tilkilerin kuyruklarını uçurtmamın ucuna bağladım. Hayal dünyamda ki imkansızlıklardan bir gemi yaptım. Gülüşlerimi bir kavanoza koyup gelecekte ki hayal kırıklıklarım için sakladım. Bir de içimden üçe kadar sayıp ömrümden üç sa...