Çocukken biz böyle değildik. Farklıydı aşklarımız, sevgilerimiz, dostluklarımız, arkadaşlıklarımız. Farklıydı yaşadıklarımız, yaşantımız, hayatımız. Farklıydı oyunlarımız...
Biz oyun denilince bir tek bizi mutlu eden şeyleri düşünürdük, içinde kötülük olmayan. Ama artık öyle mi? Büyüdük şimdi bizde öğrendik oyunun sadece mutlu etmek gibi bir anlamı olmadığını. Kandırmakmış meğer oyun oynamak, birini üzmekmiş...****
Eskiden saklambaç, kör ebe, istop, beştaş, yerden yüksek, sos, satranç, bir de "evcilik" oynardık...
Herkes istediği kişiyle evlenirdi bu oyunda. Ben ise senden başkasını istemediğim için hep onların çocukları olurdum. Sevmezdim ben bu oyunu. Arkadaşların zoruyla oynardım. Sonrada hemen sıkılır "bitirelim artık bu oyunu, başka birşey oynayalım" derdim. Haklıymışım aslında oynamama konusunda. Bir oyundan ibaretmiş sonuçta. Büyüyünce anladım, küçükken oynadığımız evcilik gibiymiş hayatımız. Bu oyun sadece küçüklerin değil büyüklerinde oyunuymuş. Annemin, babamın, herkesin oyunuymuş...
Biz böyle olmayalım seninle, eski evliliklerdeki gibi olsun evliliğimiz. Tabi evlenmek istersen benimle. Ben hep burada beklerim seni...
****Hatırlar mısın seninle birbirimize film anlatırdık? Sen en son "Halka"yı anlatmıştın bana. Ben de "Tepedeki Sesler" i anlatmıştım sana, çocukken...
Güzeldi bizim çocukluğumuz. İçimizde kötü bir niyet yoktu bizim. Sadece severdik biz. Yanlış kişiyi, yanlış zamanda severdik.****
Unuttun mu senin için ne kavgalar etmiştik Seher ile? Baya tartışmıştık birbirimizle...Ama şuanki aklım olsa hayatta yapmazdım böyle birşeyi. Sadece yanına gidip uyarırdım kızı, sana yaklaşmaması konusunda. Tabi sen de onunla konuşmak istemiyorsan...
Farklıydı bizim çocukluğumuz. Diğer çocuklarınkinden çok farklı. Aşk vardı, nefret vardı, hırs vardı, kavga vardı, mutluluk vardı...bizim çocukluğumuzda. "Biz" vardık, bizim çocukluğumuzda. Sen, ben yoktu. "Biz" vardık!!...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HuzuruM
אקראיUyandırmaya kıyamadığınız insanlar yüzünden uykusuzsunuz şimdi değil mi?