Sezon Finali

10. Bölüm

Uzun aradan sonra yeni bölüm! İyi okumalar :) Bol bol yakışıklı olan bir bölüm^^

Tibet Karahan'ın, Karahan Holding'e gelişi, şirket çalışanları tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştı. Tibet artık babasının yıllardır dilediği şeyi gerçekleştirme kararı almıştı. Karahan Holding'in başına geçecek ve işleri tek elden yürütecekti. Babasının öz bir evladı varken başkalarına ihtiyaç duymayacaktı. Mesela Volkan'a.

Volkan, Asım Bey'in üvey kız kardeşinin oğluydu. Annesi vefat ettiğinde gidecek yeri, yiyecek ekmeği olmayınca Asım Bey genç adamın vasiliğini üstlenmişti, hatta yıllar sonra Volkan'a soyadını bile vermişti. Volkan da en az Tibet kadar her imkâna sahip olmuş hiçbir şeyden mahrum bırakılmamıştı. Ancak Volkan hiçbir zaman bunların kıymetini bilen tarafta olamadı. Holdingin üst yönetiminde bulunuyor olmasını hep kullanmıştı. Asım Bey ise bunların pek farkında olamamış her seferinde Volkan'a yeni bir şans vermişti.

Şimdi ise Volkan, Karahan soyadının şaşasını düşünüp, gökdelenin en üst katından şehri izlerken davetsiz misafirinden habersiz elindeki kalemi evirip çeviriyordu. Bacakları ise elbette hep olduğu gibi masanın üzerindeydi. Keyfine diyecek yoktu. Taki Tibet Karahan odasına destursuz dalana kadar.

Tibet'in odaya girmesiyle Volkan elindeki kalemi yere düşürmüş, aklı çıkacak gibi korkmuş olsa da istifini bozmamıştı. Şimdi Tibet kendisine öylece bakarken yüzüne alaycı bir gülümseme takınmıştı.

"Rahatınızı bozmayalım Volkan Bey!"

Volkan zoraki de olsa pozisyonunu bozup ayağa kalkmıştı.

"Görgü kurallarından bir haber oluşunuzdan dolayı rahatımı bozmadım."

Volkan böyle dediğinde Tibet büyük masanın etrafında ellerini bağlayıp, "Bundan sonra bozsan iyi edersin. Karşında Karahan Holding CEO'su Tibet Karahan duruyor" demişti.

Volkan ceketini düzeltirken neler olup bittiğine anlam vermekte güçlük çekiyordu. Ne söyleyeceğini bilemez gibi Tibet'e bakarken Tibet devam etmişti: "Yani diyorum ki artık istediğin gibi at koşturamayacaksın Volkan Bey!"

Tibet, Volkan'a sinir bozucu bir göz kırptıktan sonra, ıslık çalaraktan odayı terk etmiş Volkanda duyduklarına inanma sürecine geçmişti. Volkan hemen birilerini arayıp durumu doğrulatmıştı. Tibet, bundan böyle buradaydı. Volkan'ın artık daha çok işi vardı.

Aynı dakikalarda Tibet de devasa odasına geçmiş etrafı inceliyordu. Gelir gelmez kendini Volkan'a göstermekle iyi ettiğini düşünüyordu. Bu sırada sekreterleriyle görüşüyor, yapması gerekenleri not ediyor, bilmesi gereken her şeyi bir kenara kaydediyordu. Asım Bey'in artık çok da ilgilenemediği şirket tamamen Tibet'e emanetti. Şirket işleriyle hiç alakası yoktu belki ama zamanla öğrenecekti ortalığı Volkan gibi beleşçilere bırakma niyetinde değildi. İçinden böyle geçirmişti.

Sekreterleri ise boş durmuyor dev masayı kaplayacak binlerce dosyayı masanın üzerine bırakıyordu. Tibet'in ne yaptıklarını anlamaz bakışları ise etrafı gözlüyordu. En sonunda müdahale etmişti. Kapıdan çıkmak üzere olan adama seslenip onu durdurmuştu.

"Bir dakika bir dakika! Ne bunlar?"

Sekreter eliyle ceketini düzeltip biraz çekinerek cevap vermişti.

"Efendim Planlama Bölümünden gelen dosyalar. Diğer bölümler de en yakın zamanda gönderecekler."

Tibet şoka girmiş o şokun etkisiyle kahkahayı patlatmıştı. Bunca dosya sadece bir birimden gelmişti ve devamında da gelecekti. Bu bir şaka olmalıydı.