Sezon Finali

14. Bölüm

Selam millet^^

Fotoğraf görünüyor mu bilmiyorum, görenler için diyeyim, evet Tibet <3

Eren, Yıldız'ı eve bıraktıktan sonra, nihayet randevulaşabildiği kadınla görüşecekti. Kadın bu sefer durumun çok acil olduğunu söylemişti Eren'e. Eren de neler olup bittiğini merak ediyordu.

Buluşma yerine gittiğinde eskiden siyah saçları omzuna dökülen kadının saçlarını kısacık kestirdiğini görmüştü Eren. İlk fark ettiği şey uzaktan bu olmuştu. Mekana girdiğinde kadının elleriyle başını sıktığını görmüş, durumun vahametini anlamıştı.

"Merhaba. Uzun zaman oldu."

Kadın kafasını ellerinden kurtarıp Eren'in selamına karşılık verdi. Bu sırada gelen garsona iki kahve söylemişti Eren de. Neler olup bittiğini merak ediyordu.

"Seni dinliyorum" demişti Eren, elinden gelen bir şeyin olup olmadığını merak ederken.

Genç kadın biraz dolmuş gözlerle Eren'e baktı, sanki ıssız bir adada kalmış ve Eren'den başka onu kurtuluşa götürecek hiç kimse yokmuş gibiydi bu bakış.

"Eren, lütfen yardım et."

Eren olayları dinlediğinde artık şu hedef olan adamın kim olduğunu hakkıyla araştırması gerektiğine kanaat getirdi. Eren için iki kişinin arasını yapmak pek de zor bir şey değildi ta ki şu kadınla birkaç seferdir karşılaştığında hissettiği şeylere kadar.

"Ne yapacağım?"

Kadın neredeyse ağlayacak şekilde çaresizce Eren'in kendisine el uzatmasını bekliyordu. Eren de şu lanet olası aşk denen şeye küfürler ediyordu. Eren'e göre aşk diye bir şey yoktu. Koca bir yanılsamaydı. Bir araya getirdiği insanlar mı? Eren'in fikrince onlar, aşka inanan zavallılardı. Peki şimdi neydi bu? Şu kadına hissettiği şey yani? Bunu düşünmemeye çalıştı. Birkaç seferdir yaptığı gibi bunu düşünmemeyi tercih etti.

"Seni tanımış olabilir mi peki? Yani kendini bir çeşit oyunun içinde bulmuş olabilir mi?"

"Bunu anlayacak halde değildi" diyebildi genç kadın.

Böyle bir durumda adamı ısrarla aramak çözüm değildi. Eren bu taktiği pek uygulatmazdı zira ona göre kaçan kovalanırdı. Kadına da bunu önermeyecekti. En iyi yapacağı şey şu an için, kadının aşık olduğu, yani Eren'in hedefindeki adamı daha yakından tanımalıydı.

"Peki bana adresini, ismini yaz. Ben nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda biraz araştırma yapayım olur mu?"

Kadın yıllardır sır gibi sakladığı şeyleri, şimdi Eren'le paylaşacaktı. Minik bir kâğıda "hedef"le alakalı Eren'in istediği önemli bilgileri yazdı. Kâğıdı Eren'e uzatırken aklı bambaşka yerlerdeydi.

Eren normalde asla yorum yapmayacağı bir şey üzerine konuşuyor gibiydi o gün. Hani hiçbir şey bilmediğin bir konu ile alakalı fikri sorulmuş gibi. Ya da hiç konuşmak istemediği halde konuşmak zorunda kalmış gibi...

Genç kadının yüzündeki hüznün, kendi sinirlerini bozuyor olmasından nefret etti Eren. Umrunda olmamalıydı. Hiç iyi değildi bu. Hem de hiç.

O gün o kâğıdı aldı lakin içine hiç bakmadı Eren. Ne zaman hazır olursa o zaman bakacaktı şu gönlünü kaptırdığı kadının, gönlünü kaptırdığı adamın kim olduğuna...

+++

Bu gece birlikte uyumak kadar saçma ikinci bir şey olamazdı. Tibet, Seren'i bırakıp hemen doğruldu. İlk bulduğu kıyafeti üzerine geçirdi. Seren ise elleriyle yüzünü kapatmış vaziyette yatakta öylece kalmıştı.