KENDİMİ SANA ADADIM

*4.Bölüm-2.Kısım

Medya: Eliz

Eliz ile hastaneden çıktıktan sonra Ali arabayı sahil kenarına çekip her şeyi Eliz'e anlatmak istedi. Sonuçların çıkması zaman istiyordu. Ayrıca belki gerçekleri bilse Eliz daha çok yardım ederdi.

Eliz ise sahil kenarında duran arabanın içerisinde bir müddet denizi izledi ve Ali'ye dönerek "Evet Ali seni bekliyorum. Birşey anlatacaksın anladım. Anlat da sen de ben de rahatlayalım."

"Eliz bak... biliyorsun biz seninle çok iyi anlaşan iki kuzen olamadık hiç ama yine de her aile gibi biri birimizin iyi veya kötü gününde elimizden geldiğince yan yana olmaya çalıştık."

Eliz bu sözlerin arkasında büyük bir sorunun boy göstereceğini anlamıştı. Kendisinden onay bekler gibi duran Ali 'ye başını sallayarak devam etmesini ve onu dilediğini anlamasını sağladı.

"Eliz... Babamın" dedi ve yine durdu. Aklından birnbir düşünce geçen Eliz bir o kadar daha korkmaya başlamıştı.

"Söyle artık Ali"

Ali boş gözlerle arabadan dışarıya, denize bakarak "Babamın bir çocuğu daha vardı Eliz " dedi.

İşte o an Eliz donup kalmıştı. Amcası... nasıl olurdu bu? Peki ailede bilen başka kim vardı. Ya da yengesi biliyormuydu?

Ali hiçbir tepki vermeden duran kuzenini kolundan tutup sarstı. Anlıyordu kuzenini. Kendisi de ilk başta öğrendiğinde onun gibi donup kalmıştı üstelik kendisi Eliz'den daha küçüktü.

"Sen ne diyorsun Ali? Yengem biliyor mu?"

"Evet biliyor. Babamla bir ara boşanmanın eşiğinden dönmüşlerdi. Bu yüzden de uzun bir süre ayrı yaşamışlardı. Ben küçüktüm o zamanlar 6-7 yaşlarında falan. Ama o kavgalarını bile hatırlıyorum hala. Babam ben başkasına aşık oldum diyerek anneme boşanma davası açmıştı. Yani annem bana öyle anlatmıştı. Üstelik aşık olduğu kişi de senin teyzendi Eliz. Hiç görmediğin Melda teyzen.

İşte ikinci şok gelmiştı Eliz'e. Nasıl olurdu bu? Amcası ve teyzesinin bir çocukları vardı. Peki ya şimdi neredeydi? Hadi onu da geçmişti Eliz. Bu konuyla kendisinin alakası neydi?

"Ali aklım çok karıştı. O zaman nerede o? "

" Öldü Eliz. Doğum sırasında öldü. Kardeşim öldü."

"Ben... ne diyeceği bilemiyorum. Başın sağ olsu Ali."

"Lütfen ölümden konuşmayalım. Benim sana bu meseleyi anlatmamın sebebi Melek. Yani rahmetlik kardeşim Leyla'nın kızı,İlik kanseri üstelik daha bir bebek ve babasının ailesinden uygun ilik bulunamadı. Babam ve ben de test yaptırdık fakat ses çıkmadığına göre daha tutan bir ilik yok. Biz de bu yüzden babamla düşündük ki sen iki taraftan da Leyla'nın kuzeni oluyorsun belki senin iliğin tutar."

"İnan ki şu anda ne diyeceğimi bilemiyorum. İlki örneği vermeden de söyleseydin bunları ben sana karşı çıkmazdım ki."

"Biliyorum. Ama ben yine de riske atmak istemedim. Bir de... Ozan yani Melek'in babası bizi bilmiyor. Teyzen onlarla yaşıyor. Ama o da bizden bahsetmemiştir muhtemelen. Eğer bahsetseydi Ozan bizi çoktan bulur ilik örneği isterdi ne de olmazsa."

"Peki amcam kızını nereden biliyor? Ben sadece teyzemin yıllar evvel evi terk ettiğini biliyorum o kadar. Çocuğuna niye sahip çıkmamış?"

"Çünkü bilmiyordu taki annemi kaybedene dek. Annem her şeyi saklamış. Ölüm döşeğinde iken itiraf etti. İşte o günden sonra da babam gizliden gizliye kızının her hareketini izlemiş. "

"Gerçekten çok şaşırdım. Ne diye bilirim ki? İnşalllah birinin iliği tutar da küçük bir bebeğin hayatı kurtulur."

"İnşallah. Kuzen inşallah. Bu arada ilk defa fark ettim de biz tartışmadan ilk defa bu kadar uzun süre konuştuk."