Merhaba. Nasılsınız?
İlk önce size hikayenin bundan sonra cumartesi veya pazar geleceğini söyerek baslayayım.
Ardından da bölümleri su anda silmeyi dusunmedigimi belirteyim.
E o zaman iyi okumalar.....
<3<3<3<3<3<3
Ozan çocukların ilgisini çekecek şekilde düzenlenen odaya beğeniyle baktı. Sonucda bu odada küçük çocuklar bakılacaktı ve onların ilgisi de ancak böyle doktordan ve iğnelerden uzaklaştırılırdı.
Odayı incelemesi bittiğinde krem renkli koltuklara geçip oturdu. Doktor bey de patronuna ayıp olmasın düşüncesi ile hemen karşısına geçmişti.
Ozan ' Ee hadi ne anlatacaksanız bir an önce anlatın der gibi başını yana büktüğünde doktor da söze girmişti.
"Ozan bey şimdilik endişelenecek bir şey yok. Ama bu akşam misafirimiz olacaksınız.Sonuçlar da yarın akşam üzeri çıkacak."demişti.
Can bey aklındakileri söyleyip aileyi endişelendirmek istemiyor ve tahminlerinin bu sefer tutmaması için dua ediyordu. Bunun için testleri kendisi halletmişti. Fakat sonuçlar içinde zamana ihtiyacı vardı.
Ozan sinirlerine zor hakim oluyordu o anlarda. Bir babanın karşısına geçip kendi canından olan varlığı hakkında bu kadar sakın ve soğuk kanlı bir şekilde bu konu anlatılmamalıydı. Acaba bu adam baba ne demekti biliyor muydu?
Ozan dayanamayıp aklından geçen düşünceyi pat diye söylemişti. "Siz evlimisiniz?"
Karşısındaki doktor elini kaldırıp yüzük parmağını gösterdi ve " Yok değilim. Aman Allah korusun bir kadının himayesi altında olmak bana göre değil." dedi.
Ozan adama o an daha da sinirli gözlerle bakmaya başladı. adam resmen 50'lerinde zamparanın tekiydi. Üstelik keldi.
"Madem evli değilsiniz ve üstelik baba değilsiniz bir babanın da ne demek olduğunu bilmiyorsunuz demektir. O yüzden size tavsiyem bir daha bir hastanın ailesi ile konuşurken karşınızdakinin o çocuk için hayatını bile verebileceğini bilin."diye bağırarak masadan hışımla kalkıp kapıya yöneldi ve odadan çıkmadan da "Kızım iyileşmezse işte siz o zaman benden korkun Can efendi. Ne yapın ne edin benim kızımın yaşamasını sağlayın yoksa inanın bana o bilmediğiniz babalık ve beğenmediğiniz evlilik tecrübesini tadamadan bu dünyadan silerim sizi."diyerek odadan çıktı.
Doktor o anda donup kalmıştı. Çünkü Ozan Bey'in söylediği her şey gerçekçiydi. Bunu gözlerinde görmüştü. fakat tıpta kesinlik diye bir şey yoktu.
****
Ozan odadan sinirle çıktığı için yanından geçtiği kişilere omzu ile çarpıyordu. Fakat bunun farkında bile değildi. Kendinden özür dilenmesini bekleyen kişiler ise adamın umursamadan ilerlemesine kınayan gözlerle bakıyordu.Sonunda kızının odasının önüne geldiğinde yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirip kızının uyuyor olduğu düşüncesi ile kapıyı ses çıkarmadan araladı.
Fakat kapıyı aralar aralamaz içeriden gelen Melda annesinin sesi zar zor gülümsemeye çalışan yüzünü tekrar sert bakışlar altına itelemişti.
Çünkü Melda annesinin konuştuğu kişi öz be öz annesiydi. Hem de oğlunu umursamayan bir anne.
Melda sanki hissetmiş gibi arkasını döndüğünde ise ne kadar Ozan'a yakalanmadan konuşmayı sonlandırmak istese de olmamıştı.
"Tamam Selma hanım anladım. Ben iletirim. Şimdi kapatmam lazım."
Telefonu kapatan Melda Ozan'a ne diyeceğini bilemiyordu. Sanki onun arkasından iş çeviriyor gibi olmuştu. Bu yüzde de hemen kendini savunmaya geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMİ SANA ADADIM
Storie d'amoreOZAN EŞİNİ KIZININ DOĞUMUNDA KAYBETTİKTEN SONRA KENDİSİNİ TAMAMEN KIZINA ADAR FAKAT KIZI İLİK KANSERİNE YANİ LÖSEMİYE YAKALANIR.YAPILAN TESTLER SONUCUNDA DONÖRLERİN İLİĞİ TUTMAZ. BUNUN ÜZERİNE DOKTOR ONA İKİ SEÇENEK SUNAR YA KIZINA UYGUN DONÖRİ GÜNL...