*11.Bölüm

4.5K 145 50
                                    

Evettt yeni bolümumüz yayında😘😘iyi okumalar🙏🏻

Eliz evden hızla ayrılırken yengeside hemen "sen dur ben sana daha neler yapacağım Eliz. Ablanda benim hayatımı mahvetmişti. Şimdi bende seni buralarda barındırırsam gör bak. Hem de benim evimde asla kalmayacaksın" diye söylenerek koltuğun sağında duran cep telefonunun yanına giderek alıp mutfağa geçti. Ardından komşusunun telefonunu çevirdi.

Sonra hemen vazgeçerek kapadı. " Şimdi ben böyle ararsam benim söylediğimi Ali bilecek." dedi başını yana yatırarak " sonra evde huzurum kalmayacak. Iyisimi ben bir çocuğa söyleyip onu Ayşe'nin evine yollayayım yada kağıt ulaştırayım. Kocası ne haltlar çeviriyor söyleyeyim. Kuduruk Coşkun da zaten hayatta uslu durmaz. Her halükarda konu ne olursa olsun baskın yemişlik hissini yaşamaları ve komşuların buna şahit olmaları bana yeter" diyerek güldü. Yeterdi tabiki. Insanların dedikodu yapabilmeleri için küçük bir kıvılcım yeterken Rezzan olaya alevi harlanmış kor bir kül tanesini atmıştı. Bile isteye, o kişinin ne zorluklar yaşayacağını umursamadan.

Ardından pencereden dışarıyı gözlemleyip sokakta oynayan yan komşunun oğlu Ömer'i gördü."Ne de şanslıyım"derken gülerek buzdolabının üzerine yapışılı not kağıdı ve kalemi alarak durumu anlatan bir not yazdı ilk önce. Sonra da elindeki  kağıdı ikiye katlayıp " işte şimdi gönderdim sizi, ah ne yazık sokakta mı kaldınız? Hemde benim yüzümden. Ama bunu kimse bilmeyecek."diyerek sağ elinde tuttuğu kağıdı sol avcuna vururken gülüyordu.

Elindeki kağıdı evdeki bir karton kutunun içerisine yerleştirip o kutuyuda gazete kağıdı ile sardı hemen. Sonra da sokak kapısını çok az aralayarak kendi kapısının önüne bıraktı elindekini.

Bir 10 dakika kadar bekledikten sonra hiçbirşey bilmiyormuş edasıyla açtı kapıyı bir iki bakındıktan sonra, sesi yüksek çıkacak şekilde "aa bana paket gelmiş. Ömer..... Ömerrr.... " diyerek seslendi arkadaşları ile oyun oynayan çocuğa.

Çocuk hiçbir şeyden habersiz " efendim Rezzan teyze! " diyerek hızlı adımlarla yaklaştı yanına.

" Oğlum kapıya  biri paket bırakmış gördün mü bunu kimin bıraktığını? Yada arkadaşların görmüş mü bir sor bakalım? " dedi.

"Yok görmedim Rezzan teyze. Ama arkadaşlara bir sorup geleyim hemen"

Kosarak arkadaşlarının yanına gidip gelen çocuk tekrar Rezza'nın yanına geldiğinde  nefes nefese "yok kimse görmemiş."dedi.

Tabi bu sırada kartonu evirip çeviren Rezzan altına kendi elleriyle yazdığı yazıyı sanki bilmiyormuş gibi " a aaaa bu paket Ayşe ablana oğlum. Yanlış gelmiş. Sen bir koşu bunu ona götür gel. Gördün mü  birde yanlış kapıya bırakmışlar " diyerek çocuğu kandırmaya devam etti.

Hiçbirşey bilmeyen çocuk "Tabiki götürürüm Rezzan teyze "diyerek aldı paketi.

Tüm bu olaylar gerçekleşirken
Eliz erkenden heyecanla geldiği evin önünde beklemeye başlamıştı. Elinde çantası duvara dayanıp  ev sahibinin gelmesini 4 gözle bekliyordu. Bir an önce bu işi halledip Rezzandan kurtulma şuan tek dişleğiydi. Sonunda anlaştıkları saat gelince adamın ortada olamaması ile canı sıkılmıştı. Gelmeyeceği düşüncesi içinde yer edinmeye başladığı anda evin içeriden gıcırdayarak kapısı açılmış ve ev sahibinin başı belirmişti.

Meğer adam Elizden daha erken gelmiş ve evin içinde Eliz'in gelmesini beklemişti.

"Gelin içeriye "diyerek kapıyı aralayan ev sahibini takip etti Eliz.

Birkaç kez öksürerek boğazını temizlemiş ve doğrudan söze girmişti.

"Ev için telefonda  söylediğim fiyat son fiyatım. Söyle ilerleyip gezelim"diyerek ilk önce kapı girişinden başlayıp sağ taraftaki salona yönlendirdi Eliz'i. Zaten ev öyle büyük birseyde  değildi. Bir oda bir salondu. Oturma odasını gezerken  tavan gözüne çarptı ilk önce. Nem ve rutubetten tavan kararmıştı. Pencere tam kapalı olmadığından daha doğru tabirle eskimiş tahtaları şiştiği için kapanmıyor gibi gözüküyordu. Evin arkası otların kapladığı bahçeye bakıyordu. Aslında normal bir zamanda olsa asla bakamayacağı bir evdi burasi. Ama normal bir zaman değildi işte.

KENDİMİ SANA ADADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin