ÜA9-

384K 12.1K 2.5K
                                    

Multi Deniz..

"Öğle yemeği mi yemek istersin yoksa sabah mı?? Kızım kalk diyorum artık sana dilimde tüy bitti yahu.."

"Ya anne..." yüzümü yastığa bastırdım.Her sabah bu kadının sesini çekmek zorunda mıydım ben?? "Seninle konuşacaklarım var ama.Bi dinle sonra ne yapacaksan  yap" dedi.Baç ucumun  çöktüğünü hissedince annem çok rahat bir şekilde poposunu zemine koymuştu.

Ardından saçlarımı okşayarak "Hadi bitanem.Yüzüme bak.Konuşalım" dedi.Omuzlarımı düşürüp kafamı ona çevirdim."Ne vaarr annee" kafasını eğip güldü."Yekta ile iş seyahatine çıkıyoruz.Ortalıkta olmayacagız birkaç gün.O yüzden abinle kalacaksın".

İşte bu gün benim ölüm günümdü..

"Poyrazla ben...Burada.Evde.Birlikte.Yalnız  başıma.Anne çıldırdın mı sen??"

"Merak etme.Bu koca evde ikiniz olmaz tabiki.O yüzden senin okuluna daha yakın Poyraz'ın evi varmış.Bi süreliğine orada kalacaksınız.Hem okulun için iyi bir fırsat olur"

"Anne ne diyosun sen??! Ben Poyraz'ın evinde asla kalmam duydun mu beni.??"

"Bu koskoca evde ikiniz olmaz Deniz.Hırsızı bir sürü kötülüğü var.Hem Poyraz'ın evi bi rezidans apartmanı.Bi villadan farkı yok zaten.Sadece bir kaç günlüğüne meleğim.Lütfen "

"Ya beni kabul etmezse.?"

"Olur mu hiç öyle şey?!.Ben sordum kabul etti.Gidip gördümde zaten.Sen kıyafet işini dert etme.Ben hallederim.Kitapların falan hepsi bende merak etme."

Of Anne of!!

Ne hallere soktun beni.Poyraz'ı kendimden uzaklaştırmaya çalışırken ayağına gidiyordum resmen."tamam git!" dedim.Başımı tekrardan yastığıma bastırdım..

Poyraz ve ben...Onun evinde  kalmak...

No I don't understand.

Sıkıntıyla kalktıktan sonra yatağımdan, doğruca banyoma girdim.Duştan  çıktıktan sonra altıma koyu mavi kot şort ve beyaz yazılı bir t-shirt giydim.Beyaz converslerimi de giyip saçlarımı kuruttum.Doğal haline bırakıp saldım ve gözlerime eyeliner sürdüm.Kavisli olan kaşlarımı aynada düzelttikten sonra çantam ve telefonumla aşağı indim.

Poyraz'ın evinde kalacağım,yine aklıma geldiğinde utançla irkildim.Aslında böyle bir şey asla olamazdı...

Ne zaman bile döneceklerini bilmiyordum.Erken dönselerdi bari."Deniz kızım dikilmesene orda.Hadi sofraya." bi anda kendime gelince masanın kenarında mal gibi dikildiğimi anladım.

Poyraz yoktu masada.Yekta amca ve Annem vardı bitek.Titreyen kısık bir sesle "A..abim nerde??" annem ağzındaki lokmayı bitirdikten sonra yüzüme baktı."Erken çıktı bu gün.İşi varmış şirkette."

O olmadan çok sıkıc-

Of ne diyorum ben?? Kendine gel Deniz.O olmadan etraf sıkıcı falan değil...

Başımla onaylayıp yutkundum ve kahvaltıma başladım.

Annem ve Yekta amcayı vedalaşmak için öptüm ve cantamla birlikte dışarı çıktım.

Siteden çıktığımda arabasına dayanmış Rüzgar'a baktım.

Ellerini cebine yerleştirmiş başka bir yöne doğru bakıyordu..Tanrım çok yakışıklıydı...Yanına doğru ilerlemeye başladım."Rüzgâr??" sesimi duyunca bana çevirdi başını ve güldü."Günaydın. Pardon tünaydın  demeliyim" dedi başını kaşıyarak.Daha da cocuklasarak,gözlerini kıstı..Ona karşılık bende güldüm. "Dün çok ağır gittim farkındayım.O yüzden özür dilerim. Buralarda oturuyorum bende.Gitmeden önce beraber gideriz okula dedim. Tabi kabul edersen."

Üvey Abim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin