Üvey Abim (Tamamlandı)

ÜA15-

**Medya Gökhan ve Poyraz**

"Oğlum hadi şirkete geç kalıyoruz!!" Yekta amcanın telaşlı sesiyle gözlerimi yavaşça açtım..

Oğlum??

Hassiktir...Kalkma Deniz kalkma!! Görmedi seni...Poyraza biraz daha sokuldum.."Poyraz!!!"

"Ne var baba??"

"Hadi diyorum Kalk!!"

Gözlerini yavaşça bana doğru açtığında aniden pörtletti gözlerini.."Hem senin önünde ne var??" diye sordu Yekta amca..

Sıçtım.Yeminlen sıçtım.."Of bir şey yok baba.Yastık o yastık.Hadi git sen ben geliyorum."oha bana yastık dedi.."peki çok geç kalma!!" kapı kapanma sesi duyulduğunda hemen koynundan çıktım Poyraz'ın.Koluna yumruğumu geçirerek "Demek yastık ha??" dedim. Vurduğum yeri eliyle ovcalamaya başlarken yüzünü buruşturdu."Az kalsın yakalnıyodun.Burada bana teşekkür etmen gerekirdi."tıslayarak yine vurdugum yere baktı."Elinde çok ağırmış!" demeden de geçmedi."Bi daha senin yanında yatan Mal olsun Poyraz!" ayaklarımı yataktan sarkittigim gibi dogruldum. Pijama bile giymeden yatmıştım üstelik."Sen yatmazsan ben gelir yatarım.."O zaman bu durumda mal ben değil Poyraz oluyor..Ne kadar da akıllıyım..

"Dana!!" diyerek gözlerimi kıstım.Çapraz bir gülüşle kollarını başının altında birleştirdiğinde,"İlaçlarını iç" dedi.Ben ne diyorum o nediyor.Yine aynı Poyraz...Ah salak kafam ah!! "İçmeyecegim.Görürsün bak!!" diye inatçı huyuma geçiş yaptım.Kalkmak üzere olduğum yataktan kalkarken bileğimden tutup üstüne yatırdı bedenimi.Burun buruna geldiğimiz an gözlerimi büyülttüm hemen.Bu yakınlaşmamız kesinlikle bana göre değildi.Bedenimde bi elektrik akımı oluşurken,gözlerimi kırpıştırdım.Hemen üstünden kalkmazsam durum iyice kötüğe gideceğinden adım kadar emindim."Bu sefer akşamki gibi bluzunu sen değil ben çıkartırım.Sadece bluzunu değil altını da..!!" ciddi ve kendinden emin bir şekilde bana baktı.Tabi o yoğun kıvam almış gözlerini de sayarsak.Kızarmış yanaklarımla birlikte üstünden çekildim.Kalbim bir köpek gibi havlarken nasıl davranacağımı şaşırmıştım.Ona bu kadar yakın olmak beni öldürüyordu."İlk öpücüğünü bana verirken bile bu kadar utanacaksan ohoo seninle işimiz biraz zor" öpücük kelimesini bile kullanırken yanaklarım alev alev yanmaya başladı.Daha önce hic bir erkeği öpmediğimi nereden biliyordu bu??

Ayağa kalkarak sırtı bana doğru dönük bir şekilde esnedi.Kaslarını gererken utançla önüme baktım..Her şeyi kusursuzdu...Ama kusursuz olmak da zorunda değildi... Çünkü ona daha fazla bağlanmamı sağlıyordu. "Odamdan bu gün çıkmayı düşünüyor musun? Ha beni soyunurken görmek istiyorsan orası sana kalmış" çapraz bir gülüşle dolabına yönelirken beni yine yerin dibine sokmuştu.Başımı önüme eğmekten boyun damarlarım ağrımıştı resmen.Daha fazla rezil olmamak adına hızlı bir şekilde odasından çıkıp kendimkine geçtim.Soyunurken onu izlemek nedir ya?? Yine ve yine..

LANET OLSUN!!.

Soğuk bir duşun ardından kurulandım.Her zamanki gibi rutin işlerimin ardından iç çamaşırlarımı giydim.Dolabımın karşısına geçerken yine ne giyeceğimi düşünmeye başladım.Bu gün okula gidip yeniden ders saatlerimin kaçta olduğunu ögrenmek için oraya uğrayacağımdan spor değilde resmi giyinmeyi karar kılarak,Kalın askılı sarı mini dar bir elbise ayakkabı olarak da mor süet stiletto ayakkabılarımı tercih ederek hepsini üzerime geçirdim.

Ne zamandan beridir annem gibi giyinmiyordum.Annem evin içinde bile topuklu ayakkabılarıyla dolaşıyordu.Üzerindeki elbiselerle bile evde nasıl rahat durabiliyor onu da anlamıyorum..Kendi kendime gülümserken Saçlarımı doğal dalgasına bırakarak arkaya doğru sıkı bir şekilde topladım.Ardından ince zincirli melek kolyemi ve gözlerime eyelinerımı sürdükten sonra telefonumla birlikte aşağı indim.