ÜA36-

206K 6.8K 624
                                    

*medya Deniz ve Poyraz..*

Dudaklarımda hissettiğim sıcak bir baskı ile açtım bitik gözlerimi.Sanki hiç uyanmamış gibi. Poyraz dudaklarımı öperken ellerimi yavaşça sakallarına koydum.Ne güzeldi onu öpmek...Ne güzldi onu hissetmek dokunmak..Sanki her zaman ihtiyacım olacakmış gibi...Dünü hatırlamak istemiyordum. Hatırlamak istemememin sebebi yoktu.Hatırlamak istemiyordum işte. Ne kadar da ezik bir durum olsa da.Dudaklarımdan yavaşça ayrıldıktan sonra gözlerimin içine baktı."Gün senin için aydı mı?"dedi yavaşça.Yine bitik sesimle cevap verdim."Bilmem.Aydı mı sence?"diye aynı soruyu ona yönelttim.Eliyle sürgülü kapımı gösterince içeriye vuran güneşe baktım.

"Aymış bak.."

"Günaydın o zaman."

"Günaydın güzelim..."

Güzelim...

Dişlerim dudaklarımı buldu hemen.Ne kadar da gerizekalıyım ben böyle.Küçük bir söze bile sevinir mi insan?

"Bekle beni burda" diyerek yanımdan kalktı. Odadan tüm karizmasıyla çıkarken bende kaşlarımı hafiften çattım.Nereye gitti simdi bu çocuk?daha doğrusu neden bekliyorum.? Oflayıp gözlerimi tavana diktim.

Annemden nefret ediyorum.!!!

Niye beni o doğurdu ki niye!! Benim annem böyle değildi..başka bir adamla evlenmeden önce böyle değildi... Çok değişmişti hem de çok.Artık onu tanımamaya başlamıştım. Benim bildiğim anneler genellikle kızlarını vermemek için ağlarlar ama benim annemin canına minnetti sanki...Şeytan diyorki çık karşısına ben Poyraz'ı seviyorum de...Tabi bu göt korkusunu yenebilirsem...

İçeri sonunda Poyraz girince elindeki kreme benzer şeye baktım.Sanırım bu Annemin eseri içindi.Ayağa kalkıp karşısına dikildim.Benimle ne kadar da güzel ilgileniyordu bu böyle...Bir kez daha aşık oluyorum galiba.Hafifçe gülümseyip sağ kolumu uzattım.O da işaret parmağıyla en narin bir şekilde sürdükten sonra tüpün kapağını kapatıp komidinime bıraktı. "Lazım oldukça sür. İyi gelir." deyip göz kırptı.Elleriyle yanaklarımı avuçlayıp ısıtırken gözlerimi bir saniye bile olsa çekmeden ona baktım.Eskiden yüzüne dahi bakmaktan utanan ben şimdi ise Poyraz'ın kızı olmuştum.

Ne garipsin be hayat!!

"Karşımda dik dur Deniz.Herkez seni böyle paramparça görmemeli.Kötü kız olmalısın duydun mu beni!" kendime getirmek istermişçesine hafifçe sarstı omuzlarımdan. Haklıydı. Kötü kız olmayı becermeliydim.Yoksa daha çok ezilecektim."Duydum!"dedim tek seferde."Güçlü dur.Düşsen bile ben varım anladın mı? Kaldırırım seni.Tutarım ellerinden.Bırakmam!!"boynuna atılıp sıkıca sarıldım ona."Nolursun son kez ağlamama izin ver Poyraz.."cevabı her ne kadar 'hayır' olacaktı biliyorum.Ama bir şekilde tutamıyordum kendimi.Akıyordu tuzlu göz yaşlarım.Cansız halde akıp kayboluyor sonra kuruyordu bir şekilde."Bu son"diyerek ellerini belimde koyup o da sarıldı bana.Çekti kokumu içine."Gülen Denizi istiyorum ben salya sümük ağlayan değil."deyince ister istemez suratımda burukça bir gülümseme yerleşmişti. Benim iyi olmamı isteyen tek öküz..

"Süren doldu küçük hanım. Kes artık ağlamayı. Gidiyorum ve aşağıya inerken eski Denizi görmek istiyorum.Yoksa cezana katlanırsın."

Ceza?!!

Hani iyiliğimi düşünüyordun Poyraz!? Yoksa yanılıyor muyum? Neyse ki dediğini yapacağım icin zoraki gülümseyip onayladım.O odamdan çıkarken bende yine güzel bir duş almıştım.Akşam yapmış olmama rağmen kendimi kirli ve paslı hissediyordum.Ama buna inat kötü kız olmayı becerecektim.Başka çaresi yoktu.Banyodan çıkar çıkmaz iç çamaşırlarımı giydim.Ardından koyu renk dizleri yırtık ayak bileğimde biten dar kotumu,üstüme sıfır kol siyah tül gömleğimi geçirip pantolonumun içine soktum gömleğimin eteklerini. Ayakkabı olarak da siyah stilettolarımı giyip saçlarımı dalgalı haline bıraktım ve aşağıya inmeye başladım.

Üvey Abim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin