13. Bölüm

91 40 1
                                    

Bölüm Adı : Oyun

"Okulun hakimiyeti senin elinde. Ben de arkadaşlarım da sana itaat ediyoruz."

Dün sabah

"Sen niye bizi satıyorsun lan?"

"Siz beni evde bırakıp gidrken iyiydi."

"İyiydi." dedi ciddiyetle. Gözlerimi devirdim.

"Ateş bize su balonu savaşı teklif etti. Karşılığında itaat ve hakimiyet istiyor." Dolunay da tıpkı benim gibi tepki vermişti. Önce kafasını arkaya atarak kahkaha attı, ardından "Sen ciddi misin?" diye sormuştu. Ona sabah olanları anlattım.

Onlarda benimle aynı fikirdelerdi. Kesin bir şeyler karıştırıyorlar. İlk teneffüs kantine inip bir şeyler yedik.

İkinci ders biraz sıkıcı geçtiğinden teneffüste yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Tam musluğu açacağım sırada kabinlarden birinden konuşma sesi duydum.

"Alo, merhabalar. Ben su balonu istiyorum da, elinizde ne kadar varsa hepsini adrese yollayın. Evet, adres kayıtlı. Ve kırmızı, mavi, yeşil boya da. Hı hı. Teşekkürler. İyi günler."

Vay sizi çakallar! Ben de diyorum nasıl bu kadar kendilerinden eminler. Ama görürsünüz siz. Bende Cansu Kara isem bunu sizin yanınıza bırakmam.

Asya kabinden çıkacağı sırada hızla lavabodan çıktım. Sınıfta oturan Dolunay'la Demir'in yanına gidip bir bir duyduklarımı anlattım. Demir pis pis sırıtınca "Ne var aklında?" dedim.

Öne eğilip "Bunlar hani su yerine boya koyuyorlar ya, kural ihlali yapmış oluyorlar. Eğer onlar kural ihlali yaparsa biz de yaparız." dedi.

"Nasıl?" dedi Dolunay merakla. Demir cebinden telefonu çıkartıp bir numara tuşladı. Telefonu kulağına götürdü.

"Alo. Abi biz şimdi bir kaç arkadaşla su balonu savaşı yapıcağız da yardımına ihtiyacımız var. Sen bize bir on kişi yolasana. Tamam, sağol."

"Helal!" dedi Dolunay beğenmişlikle.

"Aferin şebek."  deyip ben de burnunu sıktım.

Okul çıkışı Ateşleri bulup yanlarına gittik. Okulun az ilerisindeki parkta geldik. Savaş burda yapılacaktı. Üçü karşımıza geçti. Benim karşımda Ateş duruyordu.

"Kurallar basit. Su balonlarını kullanarak birbirimizi durdurmaya çalışacağız. Karşıda görmüş olduğunuz bayrağı ilk alan taraf kazanır. Kural ihlali yapanlar oyun dışı." Demir ıslık çalarak diğer kişileri çağırdı.

"Bunlar da kim?" diye sordu Savaş.

"Bizimle yarışıcak olan diğer arkadaşlar."

"Bu kurallara aykırı."

"Su balonlarına boya koymak da kurallara aykırı." dedim alayla.

"Siz ne saçmalıyorsunuz?" Ateş elini çantasına sokup bir su balonu çıkardı. Yere fırlatınca su yerde dağıldı. Gözlerimi pörtleterek Ateş'e baktım.

"A-ama Asya demiştiki..."

"Valla ben bilmem. Su balonlarınızın içinde de boya var." dedi Savaş şu balonlarımızdan birini yere attıktan sonra. Üçüde alayla gülümsüyordu. Demir bize yardıma gelen çocukları geri göndermişti.

"Oyuna getirdiniz bizi deme, pis hainler!" diye bağırdım.

"Yok canııım, ne oyunu? Biz asla öyle şeyler yapmayız." dedi Ateş alayla. Ardından üçü birden kahkaha attı.

"Onu bunu bilmem. Yarın tüm okulun önünde sana dediklerimi demek zorundasınız." deyip hızla arkasını dönüp yürümeye başladı.

Sinirle elimi çantaya atıp içinden boya dolu bir balon çıkarttım. Elimdeki balonu Ateş'in kafasına fırlattım. Kırmızı boya Ateş'in başından aşağı doğru akıyordu. Dolunay ve Demir şaşkınlıkla kaşlarını kaldırmış dudaklarını aralamıştı. Ateş sinirle arkasını dönüp gözlerime baktı. O da elini çantaya atıp su balonunu bana fırlattı. Demir de balonlardan birini alıp Savaş'a fırlattı. Boynundan aşağı mavi boya akan Savaş, su balonlarından birini Dolunay'a attı. Dolunay ise elindeki balonu Asya'ya fırlattı. Ve bu şekilde Savaş başladı.

Biz sırılsıklam olmuşken, onlar baştan aşağı rengarenk boya olmuşlardı. Elimizdeki balonlar bitince evlere dağılmıştık.

Sabah okula girdiğimizde bizi, kollarını göğüsünde kavuşturmuş bahçede bekliyorlardı. Karşımıza geçip durdular.

"Bize diyeceklerin hala hafızandadır umarım." dedi Ateş alayla gülümseyerek.

"Kusura bakma ama ben diyeceklerimi unuttum."

"Mühim değil, hatırlatırız. Diyeceksin ki: Okulun hakimiyeti senin elinde ben ve arkadaşlarım sana itaat ediyoruz."
"Biliyorum Ateş." dedim alayla gülümseyerek.

"Tekrar et!" Elimi havaya kaldırıp telefonun ses kaydını açtım.

"Okulun hakimiyeti senin elinde. Ben ve arkadaşlarım sana itaat ediyoruz. Biliyorum Ateş."

"Oldu mu?"

"Sil şunu!"

"Niye?! Sen bizim fotoğraflarımızı bütün okula yollarken iyiydi."

Dediklerimin ardından ses kaydını bütün okula paylaştım.

"Bunu yanına bırakmayacağım Cansu."

"Ben bu cümleyi bir yerden hatırlıyorum sanki." dedim yanından geçerken.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin!

Umutsuz VakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin