Okuldaki Katil

Bölüm 1

(Zeynep'in gözünden)

Gözümü açtığımda kulaklarım çınlıyor, ne olduğunu idrak edemiyordum. Ağzıma giren tozları tükürdüm ve inleyerek ayağa kalktım. Büyük ihtimalle ayağım burkulmuştu ve şişmişti. Topallayarak sınıftan çıkmaya çalıştım. Etrafta kulaklarını kapatmış ağlayan,şok geçiren bir sürü kişi vardı,tavan çökmüştü. Beni şok eden kulaklarını kapatmış gözlerinden akan yaşlarla bana bakan bir çocuk oldu,sesi çıkmıyordu. Yoluma devam etmek istedim, merdivenlere kadar yürüdüm. Sonunda yere düştüm. Gözüm kararmadan önce tek gördüğüm bana doğru gelen bir silüetti.

Bayılmışım,yine kulaklarım çınlıyordu. Etrafta uğultular vardı."O iyi mi?" , "İyileşecek mi?" ağlama sesleri. Gözlerimi araladığımda parlak ışık başımı ağrıttı. En yakın arkadaşlarımdan biri olan Tuana çığlık atıp bana sarıldı. Havin ise gülümsedi. Beni endişelendiren şey en yakın arkadaşım Rojbin'in yanımda olmayışıydı. Kalktım ailem bana sarıldı. İlk iş Rojbin'i sordum, o da başka bir odada kalıyormuş. Yanına gitmek istediğimde karşı çıktılar. Yastığımı düzelttiler ve dik oturdum."Neler oldu?", Tuana büyükçe bir iç çekerek "Ben anlatamam dünya güzeli, Havin anlatsın"dedi. Güldüm daha doğrusu gülmeye çalıştım, başım zonklayınca yüzümü buruşturdum. Havin "Hatırlamıyor musun?"diye sordu. Kafamı salladım,konuşacak halim yoktu."Yemekhanede ki tüpleri patlatmışlar, dikkat dağıtmak için. Sonra B şubesindeki Ecem'i öldürmüşler, üstelik polisler kızın öldürüldüğü yerin hemen yanındaki koridordaki sınıfın tahtasında öldürülen kızın ve öldürüldüğü yerin ipuçları var. Ecem hariç hiç ölü yok anlıyacağın katilimiz bir psikopat." Ecem'in öldüğüne sevinmiştim, bundan utanıyordum ama o kızı sevdiğim söylenemezdi."Ee" dedi Tuana. "Ee" dedim. Tuana soru sorarcasına bana bakıyordu. Tuana güzel bir kız, bazen onu kıskanıyordum.Gözleri derin bir mavi, saçları sarı ile karışık bir kumral,grubun en eğlencelisi oydu. Hep güler,en ciddi anlarda espri patlatır.Havin ise kahverengi saçlı,kahverengi gözlü biri grubun en güzeli o olabilir, göründüğünün aksine dersleri seven bir kız ve en önemli özelliği alttan su yürütürdü,en yakın arkadaşım Rojbin ise yeşil gözlü,siyah saçlı acayip havalı bir kız, pek gülmez, tam benim kafa dengim biri. Ben ise en normalleriyim sanırım,sarı saçlı ve yeşil gözlü normal bir kızım pek bir yeteneğim yok,sadece anime izlerim. Rojbin'de anime izler ama zevklerimiz çok farklıdır. Ben bunları düşünürken Tuana bağırdı " Laan, sen beni dinliyor musun??", "Ha?".

"Diyorum ki Rojbin uyanmış,onu bir ziyarete gidelim, Havin önden gitti." Etrafıma baktığımda Havin'in gittiğini fark ettim. Ne ara böyle daldım bende bilmiyorum. "Tamam"demem Tuana'yı harekete geçirdi.Beni tekerlekli sandalyeye koydu. Koridora çıktık.Rojbin'in odasına doğru ilerledik. Rojbin'in başı sarılıydı." Noldu kız, senin başına?" dedi Tuana. "Daşa kafa attım" dedi Rojbin. Bir anlık gözlerimiz buluştu. "Ee"dedi Rojbin. Şu sıralar herkes "Ee" diyordu. "Geçmiş olsun" dedim.

Aynı gün taburcu olduk. Düşündüğüm gibiydi, kimsede sorun yoktu. Aynı gün Havinlerin evinde toplandık. Evleri iki katlıydı, gereğinden fazla ürkütücüydü.Havin'in odasında toplandık ve katil hakkında fikir üretmeye başladık:

-Ee şimdi olay nedir hanımefendiler.

-Sen hatırlamıyor musun? Biz seni bulduğumuzda yere düşmüştün.

-Demek o sizdiniz!

-Ben ne yapıyordum?

-Senin kafana taş düşmüş.

-Havin olayı biliyor musun?

-Evet, anlatıyorum. İlk olarak patlamayı hatırlıyor musunuz? Bence katil zeki biri, hedefini önceden seçmiş ve onu istediği yere çekmiş, patlamayla dikkat çekip kızı öldürmüş, notunuda satranç odasının tahtasına yazmış.

-Bu demek oluyor ki katil aramızda, ders programını biliyor, bizi takip edebilecek kadar kurnaz ve şüphe çekmeyen bir kişilik.

İşte tüm bunlar ilgimi çekmişti, olay hala bilinmeyen şeylerle doluydu. Ben bu işi çözmek istemiştim. "Kızlar sizce bu olayı çözmeli miyiz?" dedim. Tuana'nın yüzündeki o hınzırca gülümsemeyi gördüm.