Time Hunter|| VIXX(Avcı Serisi 1)✔

▶20◀

Vay canına.. 20.bölüme geldik ^^ Dediğim gibi finale çok az kaldı, belki 5 bölüm daha. Geçen bölümde bölüm günlerini haftada bire indirdiğimi söylemiştim ama şöyle bir karar verdim, istediğim zaman yazacağım ^^ Ve haftada 1 mutlaka gelir yeni bölüm :) Neyse, lafı uzatmayayım, iyi okumalar size!

▪

Hak yeon, Aera Hong bin'e haber vermeye gittiğinde banyoya gitti. Konsey kanıt isterse önüne sunacak bir şeyi olmalıydı. Eşyaları kutuya güzelce koyup kapağını kapattı. Bugün her şey bitebilirdi. Zamanını kestiremediği bir süre boyunca burada kalmıştı, aşık olmuştu ve annesini görmüştü. Belki her şey bitecekti ama bütün bunları kısa bir süre içerisinde yaşadığı için mutlu olmalıydı. Ama olamıyordu. Her şeyi unutacağını bildiği için Aera'yı da unutmaktan, aşık olmayı unutmaktan ve annesini unutmaktan korkuyordu. Aera'dan söz vermesini istemişti ama kendisi dediğini yapabilecek miydi emin bile değildi. Ya o gün geldiğinde Aera'ya karşı aynı şeyleri hissetmezse? Ya Aera ile birlikte hissettirdiklerini de unutursa?

Kafasını iki yana sallayarak düşünceleri def etti başından. Kötü düşünürse, kötü olurdu. Bunu hiç istemiyordu.

Kutuyla birlikte kapının önüne geldiğinde Hong bin ile Aera'nın çoktan oraya geldiğini gördü. Hong bin elindekine bakarken Aera kutuyu fark etmemişri bile. Sadece olacakları düşünüyordu ve düşünceleri Hak yeon'un kilerden pek de farklı sayılmazdı.

Hak yeon, Hong bin'in elindeki kutuya baktığını görerek açıklamaya başladı. "Belki kanıt lazım olur diye.. " dedi. Hong bin elindekilerin ne olduğuna dair az da olsa bir cevap aldığında fazla tepki vermedi. Merdivenlerde Ravi ve Victoria belirdi. Hong bin ve Aera aşağıya inmeden onlara da haber vermiş olmalıydılar. Ama yüzlerindeki anlamsızlığa bakılırsa ne olduğunu bilmiyorlardı. Hak yeon, onların aksine Hong bin'in bildiğini sanıyordu ama Aera ona yalnızca kim olduğunu bildiklerini söylemişti.

Hong bin arkasında duran ikiliye baktı. Bir uyarı yapması gerekiyordu, ödülü kazananlar Hong bin'in grubu olacaktı. Yanlarında geliyor olsalar da görevi tamamlayanlar onlar değildi.

"Bu sefer de mı kazanamadık? " diye alaylı bir şekilde konuştu Victoria, Hong bin söze başlamadan önce. Alaycıydı ama mutlu sayılmazdı. Hong bin'in kimseye bakmadığı gibi Aera'ya baktığını, ikisi yan yana geldiklerinde Hong bin'in kalbinin atışlarını neredeyse duyacak hale geldiğini ve ödülün insan olmak olduğunu biliyordu. Hong bin, insan olup kız ile birlikte olacaktı. Onu belki de yakında zamanını çaldığı insanlar arasında görecekti. Belki de ikisini beraner görecekti. Aşık falan değildi, yalnızca...Kalbi acıyordu. Birini bir daha göremeyecek olmak ona hep bu hissi verirdi ama bu sefer ki farklıydı. Hong bin sıradan biri değildi. Hong bin, Hong bindi. O gamzeli, pek sık gülmesede güldüğünde karşısındakini mest edebilen o güzel adamdı. Nelki gidecekti, belki aşık olacaktı, belki de ölümlü olduğunda ölecekti. Victoria onu unutmamak için kendine söz verdi. Yalnızca bir kere gördüğü gamzeleri asla unutmayacaktı.

Victoria'nın bu sözü üzerine Ravi bir süre düşünüp olacaklara karar verdikten sonra Zaman Avcısına yardım etmeye karar verdi. Victoria'nın kolunu tuttu. "Tebrik ederiz, Hong bin. Ödülü hak ediyorsun. Biz.. Gidelim." dedi. Onaylaması için Victoria'ya bakmadı bile. Ama Victoria'nın başıyla onaylaması bir kaç aaniyesini bile almamıştı.

"Evet.. Tebrik ederim Hong bin. " dediğinde Hong bin kızı anlamaya çalışıyordu. Victoria da cesaretini toplayıp kafasını kaldırdı ve gözleri kesişti. Birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.

"Gerçekten. Çok tebrik eden biri değilim ama önerilerin için olduğunu varsay. Dediğin gibi.. Sanırım saçımı eski haline döndüreceğim. Kendimi bu şekilde göremediğimi fark ettim. "