Acı hissedilmeyi talep eder.
Kusursuz dünyanın kusrurlu insanları gibi tıpkı ...Hâlâ acı çekiyorum... Bitmiyor ki derdim , yapcak bisey yok. Sanki mahkum kaldım , dünya aydınlık fakat ben dünyanın içinde kaybolmuş küçük bir ışık gibi...
Üzülüyorum , ağlıyorum , kırılıyorum, çoğu zaman da umutsuz kalıyorum.
Ama maalesef derdim bitmedikce mutlu olamıyorum...
Neyse bunları yansıtmanın zamanı değil. Kendime güvenip buradan uzaklaşmalıyım ama nasıl?
-Gözlerim hafif kapalı , kirli bir örtünün üstünde bunu düşünüyordum...
Öyle bir yerdeyim ki...
Ne gitmesi mümkün,
Ne kalması.
Òyle bir yerdeyim işte
Vazgeçmekle direnmek arasında.
Akla karanın tam ortasında...
Kaybetmenin arefesinde.
Yeni bir hayatın eşiğindeyim.
Kalsam canım yanacak,
Gitsem hayatım....O saati beklemeliyim . Kuzey'in ulaşacağı bir saat ama ulaşsa ne yazar kiii ...
-- Kalkkk kız yeterr bu kadar uyuduğun otel değil burası.
_offf tamammm yaaa yeter çek elini.
--şunu o küçük beynine sok ufaklık bundan sonra bana karşılık vermeyeceksin.
( kafamı galiba parcalayacktı o kocman elleriyle)
Şimdi otur söyle beni iyi dinle.
-Bundan sonra benimle kalacaksın senide bugün üzerine 2 çeşit kıyafet alacağım. Beraber baska bir semte gideceğiz. Haaa o süpürge saçlarını küt kestireceğim.
Şampuan mı dayanır onaa.-Amaa
-- kes dedim sözüm bitmedi daha . Artık okulu unut , artık bu ev var.
-Şimdi saçlarını düzelt ve benim şapkalı ceketi giy . Kimse görmesin senii.-- peki Özür dilerim hangi semte gideceğiz ben diger yerleri bilmiyorumda.
Şu ileride yeşil semti var oraya hem sen ne yapcaksın ben bilsem yeterrr!
-Tamam ben lavoboda saçımı düzelt--
-Çabuk hadii çabuk .
Hemen girdim ve kiliti kapattım.
Telefonumu çıkardım. Ohh neyse ki azcık sarzım var o saat tam o saati işte . Bekledim , bekledim arayan yoktu.
Hıçkırıklar icinde ağlamaya başlamıştım.
Biliyordum kuzey cevap vermeyecekti.Son olarak bir mesaj yollamaya çalışıyim. Bir umut belki gider.
"Kuzey kadın beni alışveriş için yeşil semte götürecek ne olur yardım et."
■Gönder■Göndere tıkladım ... ama gerçekten dileğim tutmuştu galiba mesaj iletildi.
Yüzüme iki üç su serptikten sonra gözlerimin kızarıklığını bilmemesi için yüzümü yere eydim ve çıktım.
-Çabukkk acele ettt aceleeee!!!
Ona cevap vermeye bile tenezzül etmiyordum. Şapkamı kafama geçirdim. Ve hazırım.
Yine büyük umutlarla yola koyuldum...
Önümüze bir taksi durdu.
Beni çekiştirircesine aptal kadın arka kapıyı açtı ve beni adetaaa fırlattı.-
Hanım Efendi kıza neden böyle yapy-
*Sen kes Be adam işine bak! Hadi hadi yeşil semt! !!Çevreye bakıyordum uzun süre hapsaolmaya alışkın değildim. .
Kuşlar , böcekler daha önemlisi insanlar! !
Kolunmda yine bir çekiştirme!!
-Hadi yürü be yürü offf ne kadar safsın , durduk işte daha ne bekliyosun!!!
Gözlerim aglamaklıydı.
Oraya baktığım an evet arabanın dikiz aynası , o adamla göz göze gelmek. Kırmızıya dönmüş gözlerim yara bere içinde kalmış yanaklarım . Neysee...Arabadan hızla kendimi dışarı attım ve hemen hemen saf saf etrafa bakmaya başladım.
-kız bak beni deli etme yürüsene ne bakıyorsun offf Allah'ım sabırr!!!
Bakıyorum , bakıyorum ve hâlâ bakıyorum kimseler yok. Bîlîyordum işte biliyordum.
Benim ki de sacmalıktı.
Sen sevdiğin adamı üz ve yardım iste. Bencede bencede adil deyil.Farkında bile deyilim magzaya girdigimizin ... Elinde iki üç poşet...
-Tamam bu 3 takım sana 3 sene yeter tatlı kız uyy yerim.
-Ani tepkiyle yanaklarıma sürdüğü ellerini bitden ittirdim.
-Ayy yüz verdik diye sende haa astar isteme!!
Evet bu sefer ayakkabı deniyordum. Begendin mi bile yok.
- Tamam bu olsun biz alalım bunu.Aldık ve hızlı adımlarla ilerliyorduk.
Evet saçma ama belkide kafayı tırlatıyordum ama benim dikkatimi bişey çekti.
İleride ki taksi durağında tek bir araba vardı ve arabanın başında 3 kişi hepsi bize bakarak fısıldaşıyordu.Ve aptal kadın bunun farkında deyildi... Bîşeyler seziyordum ama iyi mi kötü mü onu da bilmiyordum.
Arabanın önüne geldik ve ikisi birden ayrıldı.
-Buyurun efendim nasıl yardımcı olabilir guzel ve nazik bir ses tonuydu.
Adamın yüzüne bile bakmadan barobora semt istikamet!!!
-peki efendim...
Büyük bir cesaretle kafamı kaldırdım ve aynaya baktım , bilmiyorum birşeyler hissediyordum.
Ve o an yine bir taksici ama bu sefer göz kirptı. Neler oluyodu...
- Hey barabora semt demiştim , aptal mı sanıyorsun beni neden uzattın yolu !!!
-Hanım Efendi biraz önce büyük bir kaza haberi duyduk ve o istikamet maalesef kapalı , merak etmeyin aynı ücreti alacağım...
Adama ters ters baktı ve cavap vermedi.
Baya uzun süren bir yolculuktu nerdeyse 1 saat fazla sürmüştü.
Etrafa bakıyordum evet araba aniden frenledi. Ve sağıma baktığımda...Aman Allah'ım dileklerim kabul mü olmuştu yoksa yoksa rüya mıydı bu ...
Adam birden:
Sesini kes şimdi !!!
Elini arkaya attı ve o da neydi .4540 merkez zanlı elimizde acil aşağıya ekip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR UMUT
RandomSanırım hep sığınacak limanlar aradık kalabalıklarda. Ama kalabalık arttıkça ıssızlaştık, daha yalnız, daha güvensiz... Belki de bu kalabalık dünyadan bizi çekip alacak bir el aradık, bizi mutlu hayallerimizle kavuşturacak eli... Ve hep ona güvenmek...