BİR UMUT

Kıskanç

Kendimi toparlamanın aksine, parçalıyordum kendimi.

Hep hep benim yüzümdendi.

Kolumdan çekiştirmeler, elimi sıkmalar .

Yalnız başına oracıkta; Rüya , Emir , e teselli ediyor. Biz ise nereye gittigimi bilmiyordum.

-Neden yanınızdaydı?
Neden birlikteydiniz?
Veya neden o vardı ben yoktum?
Daha onemlisi benden çok mu değerliydi Ebrarrr?

-Sustum ama daha fazla susamazdım.

" Evet , evet sonunda işte şimdi beni anlıyorsun demi.
Bir daha bilmedigin konuları yargılama hatırlıyor musun?
O olay . İşte ta kendisi beni anlatıyor.
Beni yargılama ; ilk önce anlaa...

Sende benim gibi yapmaa !!

Anlatmama izin verirsen anlatacağım...

Elimi bıraktı fakat hâlâ sinirliydi.

Bir evin önünde duran saksıyı tekmeledi. Metrelerce sürüklendi , daha sonra elini duvarlara vurdu. Korkuyordum , hâlâ korkuyordum.

Kuzeyyyyy!!!!

Duymuyordu. Kimselerin olmadığı bu sokakta ....
Oturdum ağladım ; beni görmüyordu.

Yalnız başıma kalmazdım koştum yanına. ..

Elleri fena halde kanamıştı.

Bir taraftan gözlerimin yaşını silerken , diger yandan çantamdan çikardığım bez parçasını eline sardım.

Belli ki hissetmiyordu.

Iyi misin ?

Cevap vermiyordu , korkuyordum...

Bir süre sorduğum sorunun cevabını alamadım fakat iyiyim diye sert bir ses tonu ile yanıtladı sorumu.

Şimdi anlatmaya başladım .
Kafasını yere eymiş beni dinliyordu, diğer taraftan da yürüyorduk.

Sonunda konuşmamımı bitirdim.

Yüzüne bakarak "mutlu musun yaptıklarına " dedim ve onu nasıl olduysa orada yalnız bıraktım.

Hızlı hızlı başka sokaklara girdim. Beni bulamasın diye.

Artık yurda gidiyordum. Sinir , öfke , üzüntü , acı ....

Göz altlarım ağlamaktan kızarmış , mavi gözlerim kırmızıya dönmüştü galiba...

Bu sefer hak vermeyeveceğim , verdikçe tepeme çıkıyor...

Ses tonumu düzelttikten sonra hemen telefonuma sarıldım.

- Aloo Rüya neler oluyor iyi mi Emir?
- iyi iyi gayet iyi bişeyi yok...

Arkadan ses kim o diyordu bu galiba Emir ' di
Rüya hemen cevapladı sorusunu.

Ebrarr aradığın için teşekkür ediyormuş sana , mutlu olduğunu söylüyor.

Aptall hâlâ beni düşünüyor yaaaaaa.

Hmm tamam iyi ise sorun yok . Bende yurda geldim sende geç kalma istersen . Dedim ve yanıtı aldıktan sonra telefonu kapattım.
Odama girdim. Çok dalgındım bu gün tüm sakarlıklar üstümdeydi...

Gene benim kafamı yerine getirebilecek ; defterim ve müziğim idi.

# seversin , özlersin , acı çekersin en kötüsü umut edersin....

Defterime yazdığım notu kaleme döktükten sonra kapağını kapattım.

Konuşmayı denedim , yazarak anlatmayı denedim, olmadı sonra hepsinden vazgeçtim...
Susmaya göç ettim,
Boşver dedim kendime;
Nasıl olsa herkes anladığı kadar...

Kendimi kulaklığım ile birlikte yatağın üzerine atarak derin uykuya daldım.

Güzel bir pazar sabahıydı .
Belki bana yine acı bir gün ...
Sanki açık ceza evi gibi .
Acılar dışarıda seni tutan var...

Saçlarımı ikiye ayırdıktan sonra üzerime hemen birşeyler giyerek Rüya ' ya seslendim. O da kendini toparladiktan sonra kahvaltiya inmeye hazırdık.

Onu merak etmiyorum diyorum fakat içim içimi kemirirken , kimseye dışa vuracak sinyal vermiyordum.

Karnımı bir güzel doyurduktan sonra odamıza çıktık. Reyo güzel bir şarkı açtı. Aksine ben telefonumu kapalı unutmuştum.

Hemen atılgan bir tavırla telefonumu açmaya gayret ettim.

Buna inanamıyordum 3 cevapsız arama .

Bunu hiç merak etmeye gerek yok bence bu Kuzeydi.

Yanıt vermeyeceğim . Kendime söz verdim.
Sinirlerim gerilmişti.
Kendimi üzmeyeceğim ...

Çantamı hazırlarken ....
Uuu bunu nasıl unuturduk. Yarın matematik sınavı var ... off

- Reyooo bil bakalım biz neyi unuttuk ?!
- Neyi unuttuk knk.
- Reyo yarın bizim matematikten sınavımîz yok mu ?

- Aooo hay ben se...

Hadi yürü otur çalışalım . Kapat telefonu , kapatt .

İkimizde telefonumuzu kapattık.
Lanet okuduğum derse anlamasak da çalışmaya koyulduk.

Yurtta bir biz vardık . Inek gibi çalışıyorduk.
Tabi herkese bizim başımıza gelen bela gibisi geliyor mu ?...

Kendimizi az da olsa toparlayabildik...

50 alsak yeterdi . Fazla çalışkan değiliz . Biz liseye puansız gelen insanlarız.
;)

saat 3 olmuştu . Biraz mola yapmalıydık.

- Reyo ben çok daraldım.
- Hava alalım knk.
- Tamam .

Üstüme daha düzgün birşeyler giydim ve bahçeye çıkmaya hazırdım.

Aşağı indik boş duran banka kendimizi attık. ..

Ohhg temiz hava .

Kulaklıkları taktık ve çok huzur vericiydi. Bulutlar, yeşillik ve tertemiz bir hava...
Gözlerimi yumdum ve hayllere daldım.

Bir süre kendimi toparlayamadım. Kendimi doğrulttum ve karşımdaki Kuzey miydi ?
Gözlerimi tekrar ovuşturdum.

İnanmıyorum v yakalı beyaz tişörtünün omuzları kollarına kadar düşmüş , gözleri kıp kırmızı , leş gibi sigara kokan teni beni iyice korkutuyordu.

Hemen kolumla Rüya ' yı dürttüm .

Ilk o da şaşırdı .

- Kuzeyy kuzeyyy.

- knk ne olmuş Kuzey, e ?

- ömrümü yedi bitirdi.

Taksi taksi hemen taksiyi çağıralım. Neredeyse bayılmak üzere...