BİR UMUT

Korkuyorum...

Off çok yorulmuştum herhalde .
Biraz zor uyandım ama okul yoktu bugün aslında Reyo ile vakit geçirsem iyi olacak onu çok boşladım .

Rüya hâlâ uyuyordu.
Yavaşça indim vee yine cazip uyandırmalarımla üzerine azıcık ılık bir su döktüm.

-Ayyyyyy noluyor yaaaa.

-Bişey olduğu yok hadi kalkkkk.

-offf saat daha çok erken..

-Nerden biliyorsun baktın mı?  :)
Saat 12 be 12

-Off ne yapcaz yaa kalkıp.

-Kalk işte gezelim

-Off tamam 5 dakika daha...

-E hadi ben hazırlanasaya kadar kalk.

Altıma koyu renk bir kot.
Bilek üstü kalın , kısa topuklu siayh bot ve üzerime beyaz tişört, ve Reyo 'nun bana doğum günüme aldığı renkli  paraşüt ceket.

Aman Allahım bunu nasıl unuturum. Doğum günü demişken benim doğum günümde yaklaştııı.

Bende hazırımmm .

-Ne çabuk yaa.

-Hazırım işte de nereye  gideceğiz.
Ne bilim hava alalım. Park , cafe gibi...

-peki tamam da Rüya müdüüürr.

Off doğru şimdi izin almakta zor olabilir. Kaç hafta arka arkaya.

-Neyse Ebrar sen sıkma canını ben almaya çalışıcam.

Nihayet izini saat 3 e kadar koparmıştık.
Çantamı yanıma aldım ve yurttan dışarıya çıkmaya hazırdık.

Ilerliyorduk, kuzey'e mesaj atmayı unutmustum. Hemen elime telefonu aldım ve dışarıya Rüya ile hava almak için çıktığımı söyledim.
Gelen mesaj olumluydu.

Köşede biri beliriyordu. Ama arkası dònük bir çocuk. 

Çok tatlı görünüyordu.
Arkasını döndü ...

Aman Allahım bu Emir'di .
Bunu Rüya'da fark etti. Hemen sokağı degistirmek istedim. Ama Rüya kabul etmedi.

Sonuna kadar ilerledik...

-Ooo kimleri görüyorum , kimleriiii!!

Hızla merhaba dedik ve ilerledik.

-Neden bilmezlikten geliyorsunuz kızlar...

Durduk ve arkaya bakmadan tekrar yürümeye devam ettik.

Resmen lanetliyordum o çocuğu , tamam yakışıklı çocuk fakat kendine çok özgüveni vardı.

Yavaş yavaş adımlarla yaklaşmaya çalışıyordu.

-Nereye böyle.

Ben cevap vermedim.

-öyle dolaşmaya sen...

-Aslındaaa ben de , Rüyaaa.

Hmm.

- Ee bende sizle tak-

Sözünü kestimm.

Ee Emir sonra görüşürüz o zamannn.

Bozuntuya vermeden yanımdan ayrılmasını istiyordummm.

-Yok benim bi işim yok. İzin verirseniz ben de sizinle gezeceğim.

- oo tabi olur tabikiiiii

Off bu kız bundan asla vazgeçmeyecek benim yerime sağolsun cevap verdi.

Sonunda karşımıza bir cafe çıktı. Kimse daha fazla görmeden oraya oturmalıydık.

Elimle işaret ederek:
-Ne dersiniz?

~olurr.

Hemen içeriye girdik. Burası çok güzel bir yerde az da olsa sevindim. Emir olmasaydı daha iyiydi fakat Reyo gayette memnun halinden.

Bakarmısınız su alabilirmiyim...

Sıkıntı dan su aldım ve yudumluyordum.

-Rüya biliyorum benden hoşlanıyorsun. Bunu yüzüne söylemek gibi olmasın ama ben Ebrar'ı çok-

-Getirme Emir devamını getirmeeee. Ben artık dayanamıyorum , yeterrrr, yeterrrr!
Ben hergün bir umutla kalkıyorum.
Ya olursa , ya gelirse ve en önemlisi ; beni severseee!!!
Bari bunu yüzüme vurma.

Hemen ses tonumu yükselttim.
Sana şunu söyliyim;
Bir benden uzak dur.
Iki daha fazla yaklaşırsan Kuzey'i bu konuda tutamıyorum, daha kötü şeyler olabilir.
Üç kuzey ikimizi şuan böyle görse olağan üstü sorunlarla karşılaşabiliriz.

Eğer söylediklerin bittiyse bence daha fazla durmaaa.

Açık ve net konuşmuştum.

-Peki Ebrarrr , peki... Buna ben izin verebileceğimi sakın düşünmee ; peşini asla bırakmam. ..

Masanın üzerinde atılmış bir hali olan ellerime ; kendi ellerini üzerine geçirdi.  Bu çok saçmaydı..
Gene her zaman ki gibi donmuştum.
Hemen elinin altından ellerimi sıyırdım.

Gene mi yaa gene mi ? Tesadüf

Cam kapıdan bize doğru bakan Kuzey galiba çok sinirliydi.
Kaşları çatık , bana bakıyordu.
Ilk defa bu kadar ondan korkmuştum.

Kapıyı açtı ,o kadar sert ve hızlı açmıştı kii kapının arkasında duran manzara tablosu yere düştü ve kırıldı.

Arkadan gelen sesler; yavaş be evladım , sakin ol
Niteliğindeydi.

Yaklaştıkça korkuyordum.

Ama sadece Emirrrr diye bildim .
Ve Emir arkasını döndü.
Kuvvetli bir yumruk yedi.

Buna inanamıyordum.
Yine , gene her zaman ki gibi ağlamaya başladım , lanet olsunnn...