Ne kadar fark ettirmemeye çalışsam da onu bu halde bırakmak istemiyordum.
Tekrar elim pencereye gitmişti.
Telefonuma gelen mesaj
"Yüzüme pencerenin kapanmasının bir anlamı var mı gene ne yapmışım ; beni çok üzüyorsun ; kuzey
Elime telefonu aldım ve kızın söylediklerini ayrıntılarıyla anlattım . Öfkeli ve tahammülsüz bir şekilde.
" Ebrar lütfen lütfen buluşalım herseyi açıklayacağım. Şans ver lütfen"
Çaresiz bir şekilde 1 kere liğine tamam yazdım .
Mavi gözlerim ; ağlamaktan kırmızıya dönüşmüş , saçlarım darman duman .
Düzeltmedim çünkü : ne kadar yıprandığımı görsün .
Sadece üzerime birseyler alıp çıktım.- Ebrarr sana ne oldu açıklarmısın bu halin ne?
"Keşke sen ben olsan;
Üzülmenin ne kadar acı olduğunu anlasan.
Keşke ben sen olsam;
Bu kadar yıpratmanın acı olduğunu anlayabilsem."- Açıklarmısın Ebrarr
Işte hersey telefonda an-
Lafımı kesti . Herşey ne Ebrar hersey ne eğer böyle soylenenlerin hepsine üzüleceksen...
Devamını getirmedi .
Evet üzüleceksem kuzey , sende açıkla. Haa yoksa ayrılalım??
Tamam yaa tamam biz bence başlamadan bitirelim demi ? Çok haklısın!
Sıkı sıkı kollımdan tutuyordu.
Kollarımı bırakması için ısrar ettim ve Kollarımı o büyük bedenden nihayet kurtardım.Arkama bakmadan hızlı büyük adımlarla tekrar girdim bahçeden içeriye . Bu sefer ağlamayacaktım .
Temiz havayı ciğerlerime işlettikten sonra içeriye girdim.
Canım çok sıkıyordu . Rüya da yoktu . Kuzey'i daha fazla düşünursem kendime zarar verebilirdim. O yuzden kendimi başka şeylere adadım.
Yetimhane bilgisayarı evett!!
Başına oturdum bilgisayarın Rüya'nın verdiği şifre hâlâ aklımdaydı Facebook.
Bir iki denemenin ardından Rüya'nın facebook girdim.
Arama motoruna onun ismini yazdım . Evet" Kuzey "
Ilk resim o idi . Onu üzdüğümü biliyordum , evet bende şuan acı içindeydim.
Tekar tekrar bakıyordum onu üzmüştüm. OffOnun gönlünü almalıydım ama nasıl?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR UMUT
AcakSanırım hep sığınacak limanlar aradık kalabalıklarda. Ama kalabalık arttıkça ıssızlaştık, daha yalnız, daha güvensiz... Belki de bu kalabalık dünyadan bizi çekip alacak bir el aradık, bizi mutlu hayallerimizle kavuşturacak eli... Ve hep ona güvenmek...