Bölüm ~ 2

76 4 5
                                    

    O araba masrafını nasıl ödeyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Babam bu yıl maddi konuda oldukça sıkıntılı ve ona bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Lanet olası külüstür araba ve lanet olası yılın en kötü araba park etmesini öğreten Jackson!
  Ayrıca yarın günlerden pazar ve bu da Jackson'la korkunç bir kumsal partisi demekti.Tanrım, ne yapacağım ben?
Telefonum çalınca yerimden sıçradım.
  "Wolkswogen iyi mi?"
  "Sorduğun için söylüyorum Bonnie, ben iyiyim."
  "Yalnızca bir şaka." Kıkırdadı. "Duyduğum kadarıyla-"
  Sözünü kestim. "Duyduğun kadarıyla olduğuna emin misin?"
  Yine kendine has kıkırdamasıyla kulağımı gıdıkladı. "Jeep'in masrafını nasıl ödemeyi düşünüyorsun?"
  "Bilmiyorum. Ayrıca Jeep'in sahibine polise söylememesi karşılığında bir iyilik borcum var."
  "Tehlikeli derecede çekici, karizmatik, sportif, yakışıklı.."
  "Bonnie.."
  "Herneyse işte, o çocuğa bir iyilik borcunun olması seni çokta kötü yapmaması gerek."
  Bunu inanarak söylemediğini ikimizde çok iyi biliyorduk.
                                     ***

   Aynadan askıya asılı duran pembe elbiseyi üzerime tutup burun kıvırarak Bonnie'nin olduğu koltuğa fırlattım.
  "Bunların hiçbiri kumsal partisine uygun değil ki!"
  Aynadaki yansımama bakıp şüpheyle gülümsedi.
  "Jackson'a çekici mi görünmeye çalışıyorsun yoksa gerçekten kumsala gidecek bir kıyafetin yok mu?"
  Ona dönüp kollarımı göğsümde kavuşturdum.
  "Jackson'a inek olmadığımı kanıtlamaya çalışıyorum."
  Bonnie son söylediğimi duymazlıktan gelip dolabımdan sarı çiçek baskıları olan beyaz bir elbise çıkardı.
  "Peki ya bu seni çekici gösterebilir mi?"
  "Ona çekici görünmeye çalışmıyorum Bonnie.."
  Yanağımdan minik bir makas aldı.
  "Sen ne yalancı şeysin öyle!"
     
                                     ***

  Sanırım hazırlanırken yanımda Bonnie olmasaydı çıldırabilirdim. Tabi o da Jackson'a çekici görünmeye çalıştığımı söyleyip durmasıyla az çıldırtmamıştı ama katlanabiliyordum.
  Gösterdiği elbiseyi giyip uzun, dalgalı, koyu kestane rengi saçlarımı serbest bıraktım ve gözlerimi belirginleştirmek için yalnızca rimel kullandım. Kullanmak istemesemde Bonnie'nin aşırı ısrarıyla pembe dudak parlatıcısı sürdüm.
  "Haydi Carly, Jackson kapıda."
  "Bekle!"
  Elimdeki yapışkan kağıda aceleyle Bonnie'yle birlikte olduğumu yazan bir şeyler karalayıp buzdolabına yapıştırdım. Babamın eve geldiğinde ilk uğrayacağı yerin buzdolabı olduğunu biliyorum çünkü.
  Hızla beyaz babetlerimi geçirip kapıyı açtım. "Selam."
  Jackson kırmızı t-shirt ve koyu renk kot pantalonuyla gülümsüyordu. Bonnie hararetli hararetli telefonda Patrick'le konuşarak yanımıza geldiğinde Jackson'ın kaşlarını kaldırması bir oldu.
  "Sadece ikimiz olacağını sanıyordum."
  "Üzgünüm, Patrick'te geliyor." diyerek onun cevabını beklemeden 17 yaş için fazla lüx, beyaz, son model arabaya bindim. Ehliyetsiz araba kullanmak kanunlara aykırıydı ama bir şekilde hallediyorduk.
  Jackson şaşkınlığını sürdürmekte olan suratıyla şoför koltuğuna yerleşti. Arabanın boğucu sessizliğinde Bonnie'yi beklemeye başladık. Ortamın gergin havası nefesimin bile tıkanmasına neden oldu.
  "Benimle yalnız kalmak istemiyor musun?"
  Ona bakıp sahte bir gülümseme attım.
  "Tabiki istemiyorum."
  "Tanrı aşkına Carly! Ben sana ne yaptım?"
  "İyi olmayan her şeyi yaptın sayılır."
  İç çekip başını koltuğa yasladı. "Diana"yla öpüşürken sarhoştum tamam mı? Kendimde değildim."
  "Sarhoş olmana rağmen iyi yürütüyordun."
  Bir sessizlikten daha sonra dayanamadım.
  "Sanırım kararımı değiştirdim. Seninle kumsala gelmek mi? Kafayı yemiş olmalıyım."
  Kapıya uzandığım anda kolumu tuttu.
  "Lütfen Carly, sadece arkadaş olarak gideceğiz söz veriyorum. Tamam suçumu kabul ediyorum. Ama benden uzaklaşma tamam mı?"
  Parfüm kokusuyla karışık, alkol kokusu burnumu uyuşturduğu sırada arabaya Bonnie girdi.
  Jackson bana bir bakış atıp kolumu bırakırken Bonnie tabikide susmuyordu.
  "Üzgünüm çocuklar, Patrick'le telefonları kapatamadık. Haydi Jackson, burada arabanda oturmaya gelmedik. Size ne oldu böyle yüzleriniz asık palyaço suratı gibi."
  Jackson'la birbirimize sert bir bakış attıktan sonra arabayı çalıştırdı.

                                       ***
 

 

~ AŞK İÇİN ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin