Multi medya; Nisa
Bu bölümde Nisa dram üstüne dram yaşayabilir ama bunların sonunda güzel şeylerde var tabi.
İyi okumalar :)
***
"Ece gelmek istemiyorum sen git uyuyucam ben"
"ya kızım kahvaltı yapmadan gelmişsin zaten bayılıcan felan bi de senle mi uğraşiyim" sıranın üzerine koyduğum başımı hafif Ece'ye doğru çevirip ters ters baktım.
"git zıkkımlan uyuyorum ben" diyip sırada daha çok yayıldım.
"aman iyi be " Ece giderken bende arkasından onu taklit ettikten sonra gözlerimi devirip uyku moduna geçtim.
***
Etrafımda dolaşan pembe tavukları kovalayıp keçi kafalı Doruk'un yanına koşarak gitmeye başladım.
Doruk keçi kafasını sallayıp kaçmaya başladı.
"kaçmaaaaa!"
Omuzumdan hayvanca dürtülünce homurdanarak gözlerimi araladım.
"salak mısın Ece ya öküz gibi şapıyosunnnn" diyip Ece'ye döndüm. Aha Ece'de Doruk kafalı olmuş ya. Ayy gülüyo bide nasıl da özlemişim gülüşünü.
"salak mısın Nisa ne Ecesi" ohaa sesi de Doruk'un sesi. Ece'yi çözmeye çalışmak için yüzüne bakmaya başladım.
"sapık mısın?" yok bu gerçek galiba ama olmamalı.
"niye uyandırdın beni?" diyip bakışlarımı sınıfa çevirdim. Sınıfta kimse olmadığına göre tenefüsteydik.
"sanane" diyince gözlerimi devirdim.
"uf defol başımdan" diyip tekrar kafamı sıraya koydum. Bi kaç tıkırtıdan sonra orangutan resmen sırtıma oturarak yanıma geçti. Homurdanarak başımı kaldırdım.
"Doruk salak mısın ya? Buldozer gibi üstümden geçtin" dedim ters ters.
"napiyim kalkmadın" diyince gözlerimi devirdim. Nasıl da hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyo. Üstelik yüzümü görmeyeceksin diyen de o.
"Doruk git sınıfına" diyip sıradan kalktım. Arkamdan adım sesleri gelince arkamdan geldiği için sevinsem mi kızsam mı bilemedim.
Sınıftan çıkıp kolidorda kızlar tuvaletine doğru ilerledim. Kızlar tuvaletine giriyeceğini biliyorum. Ben içerdeyken canı sıkılır gider bende ona yakın olma isteğimden kurtulurum.
Etraftaki erkeklerin bakışları üzerimdeyken yürümek çok zor geliyo ama ben onlardan çok arkamdaki salağa bakan kızlarla ilgileniyorum. Bazıları karşılık gelir diye umut edip el sallıyo bazıları da yanına gelmek için hareket ediyo ama benim bakışlarım yeter.
"Nisa"
"Ne var ya ne?!" diye bağırıp arkama döndüm. Sırıtışının yerini sinirle karışık ciddiyet alınca nefes alışverişlerimi kontrol etmeye çalışıp gözlerine baktım.
" ne bu kovalamaca mı oynuyoruz?" diyince kaşlarımı çattım.
"sana kovala diyen yok git başımdan" diyip tekrar tuvalete doğru yürüyecekken bağırışı beni durdurdu.
"yeter kes şunu!" diyince sabır dilercesine nefes aldım. Kolidordaki herkes olayı çözmeye çalışarak bizi izliyordu.
"neyi ha neyi! Yüzümü görmiyeceksin diyip giden sensin ben senin nerede olduğunu düşünürken aklımdan olup kendimi suçlarken, karşıma bi kızla çıkan sensin neyi kesiyim?" ye bağırdım ellerimi hava da savurup ona bi kaç adım yaklaşırken.
