7 - kokain

1.5K 78 66
                                    

-42 gün önce

Salona yürürken onu takip ettim. Daha içeri girer girmez şaşkınlığının kat be kat arttığını görebiliyordum. Muhtemelen en çok hoşuna giden şey de bütün bir duvarı kaplayan cam olmuştu. Turuncu tuğlalardan oluşan duvarlar ev hala inşaat halindeymiş havası veriyordu. Duvarların üzerine asılı çerçevelere bakmaya yönelirken çantasını yere bıraktı.

"Fotoğraf çektirmeyi seviyor olmalısın." dedi ellerini hırkasının ceplerine sokup.

"Sadece, anılarımı saklamayı seviyorum. Duvarlar da benim bloğum işte. Sosyal medyadan pek haz etmiyorum."

Sakince kafasını çevirip gülümseyerek yüzüme baktı.

"Çok başka birisin, değil mi?"

"En azından, tamamiyle normal bir yirmi bir değilim."

İç sesim iki farklı hayatımı beynimin içine bas bas bağırırken, sessiz kalıp gülümsemeye çalıştım.

"Siktir et, önemi yok. Şampanya bardağın var mı?" diye eğildi çantasına.

"Elbette."

Güzel, basit bir sürprizdi. Salona bitişik, duvardan duvara olan camın tam karşısındaki tarafa kurulmuş mutfağıma yönelip raftan iki tane bardak çıkardım ve yanına döndüm.

"Kaliteli ve pahalı içkilerden bahsetmişken, denemen gerektiğini düşündüm."

Göğsümden istemsiz bir kahkaha yükseldi. Keşke ucuz biraları neden daha çok sevdiğimi ona anlatabilseydim diye düşündüm ama hevesini kırmadım.

"Bu oldukça hoş bir jest, teşekkür ederim." dedim yerime otururken.

"Sanırım patlatmaya kalkarsam bütün gece temizlemekle uğraşmak zorunda kalırız."

Ne demek istediğini gayet iyi anlıyordum. Genelde, onun konumundaki insanlar için böyle durumlarda nereyi ne kadar kirlettiğinizi önemsemezdiniz çünkü toparlama işi asla size kalmazdı.

"Yapmasan daha iyi olur tabi." dediğimde çoktan şişeyi açmış ve bardakları doldurmuştu.

"Sana içelim mi?" diye kadehini kaldırdı.

Isınan kalbimin yüzümde yarattığı küçük bir tebessümle cevap verdim.

"Bana." diyerek onu tekrar ettim.

"Sana." dedi kadehini benimkine çarptıktan sonra. Alışık olduğum tadı damağımda hissettikten sonra bardağı sehpaya geri bıraktım.

"Gelelim sürprizime."

Evet, bence de hasiktir.

"Kaliteli bir kokainin yerini tutmayacak şeylere mecbur kalma diye." derken masanın üzerine, küçük, beyaz tozla dolu bir paket bıraktı. Paketi görür görmez bastıramadığım paniğimle oturduğum yerden fırlarken sehpanın üzerinden kaptım.

"Sakin ol şampiyon, o kadar uzun boylu değil." dedim elimde paketle ondan birkaç adım geri uzaklaşırken. Kafasından ne geçtiğini bilmiyordum ama hayır, bu gece ya da herhangi bir gece, asla denemesine izin vermeyecektim.

"Yanlış anladın." diye kıkırdarken, göğsüm hala aldığım derin nefeslerle yükseliyordu. Bunu yapmasına izin veremezdim. O kadar paranın içinde bu iğrenç şeye bulaşarak geri kalan bütün hayatını mahvetmesine izin veremezdim.

İyi de... Bana neydi ki?

"Benim için değil, Mollie."

"Ne?"

normal 21 // hs.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin