15 - çocukluk aşkı

1.3K 87 47
                                    

-28 gün önce

Kahkahası geniş otel dairesinin salonunda yankılandı. Kaşlarımı çatıp onu izlediğimde, neredeyse gülme krizine girecekti.. Bir süre sonra, benim gülmediğimi fark edip sakinleşti. Sadece kahkaha atmayı kesmişti. Alaycı gülüşü yüzünden silinmeden, sakinleşmek için masadaki portakal suyundan bir yudum alıp bana baktı. Hala gülümsemiyordum ve ne zaman vazgeçeceğini bekliyordum.

"Siktir." dedi gülümsemeyi bırakırken. Birkaç saniye içinde rengi atmaya başladı. Ne yapacağını bilemez bir halde ayağa fırlayıp olduğu yerde biraz dikildi. Sonra tekrar sandalyesine oturup, dehşet içindeki suratıyla bana bakmaya devam etti.

"Dinleyecek misin? Yoksa şimdi gideyim mi?"

"Şimdi git." dedi hiç düşünmeden. Zaten bir fazlasını da beklemiyordum. Gözlerimi devirip, sandalyeye tutundum ve ayağa kalkmaya yeltendim. Omzuma elini bastırıp beni geri oturttu. 

"Anlat." dedi kanlanmış gözleriyle. Derin bir nefes aldım, bunu gerçekten yapacaktım. 

"19 yaşındaydım, üniversiteye gidecektim. Peter, benim çocukluk aşkımdı. Yani, tam olarak aşk gibi de değil. Ona hep hayrandım zaten."

Masadaki su bardağından bir yudum alıp onu bacaklarımın arasına sabitledim. Avuçlarımın arasındaki bardakla oynarken, kafam hala eğikti.

"Küçüklüğümün beyaz atlı prensi falandı işte... Hayallerimi süslerdi. Babam babasıyla ortaktı, beraber büyüdük sayılır.  Sonra, işler kötüye gitmeye başladı işte. Ki sen, tam olarak bu noktayı sormayacaksın. Çünkü herkes için, her şey, bir anda tersine döndü. Bu tersine dönme sürecinde Peter ve ben olduğumuzdan biraz daha yakındık. Sonuçta artık çocuk değildim, bir sürü flörtüm olmuştu. Yani yanlış anlama..." diye panikle su bardağını kaldırıp masaya bıraktım ama kafamı kaldırmadım.

"Peter ve ben flört etmiyorduk, sadece yakındık işte, bilirsin. Birbirimizin hikayesini biliyorduk. Ve sormayacağın bir kısım daha geliyor. Bir sebepten dolayı, belli bir tarihe kadar Peter'ın sadece kağıt üzerinde evli olması gerekiyordu. Yani, gerekiyor. Hala. Evet. Kimse sahte olduğunu bilmiyor. Paul hariç. Peter da, Paul'ün bildiğini bilmiyor."

Yutkundum, o zamanları hatırlamak kalbimi acıtıyordu. Harry'yi gerçekten seviyor muydum? Bunu kendime sormadan edemiyordum. 

"Sonuç olarak, her şey böyle başladı. Bir şekilde bu hale geldi. Yani, açık konuşmak gerekirse şu ana kadar ikinizle de flört ediyordum. Aynı evde yaşıyoruz, yani, eskiden beri, evlendikten beri, Peter ve ben. Bazı geceler o işten geldiğinde ben salonda bira içiyor oluyordum, ki zaten çok nadir karşılaşırdık evde. O karşılaştığımız geceler bana eşlik ederdi. Ne kadar boka battığımızı falan düşünüp, eğlenirdik. Flört ettiğim adamlardan ya da ona asılan kadınlardan falan bahsederdik, normaldi yani. En azından normal olduğunu kabullenmiştik. Sonra bir gün..."

İç çektim. Bunu hatırlamaya hazır mıydım bilmiyordum. Muhtemelen o geceyi gözümün önüne getirmek, şu kapıdan koşarak çıkmama sebep olacaktı. Bir daha dönmeyecektim.

"Bir davet, Peter'ın orada bulunması gereken bir davet vardı. Eşi olarak, tabi ki, benim de orada olmam gerekiyordu. Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı, ne yapacağımı bilmiyordum. Peter beni birilerine yönlendirdi ve beni hazırladılar. İşin garibi, benden bile başarılı sonuçlar elde edilebiliyormuş."

Tıs'ladığını duydum, ama kalbim yana yana konuşmaya devam ettim.

"Beni eve almaya geldiğinde kapıda şöyle bir duraksadı. O her zamanki gibiydi ama, bilirsin işte, ben farklı görünüyordum. Farklı göründüğümü biliyordum. Biraz, kadın gibi görünüyordum. Dağınık topuzumdan fırlamasına alışkın olduğum saçlarımın dalgaları belimin ortalarına kadar uzanıyordu. Siyah kotlarımdan biri yerine tek bacağımı alabildiğine açıkta bırakan uzun ve kuyruklu bir elbisem vardı."

normal 21 // hs.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin