4 - çatı

2.2K 104 61
                                    

-47 gün önce

Bir şeyler anlatmaya karar veren Harry, aradan bir hafta geçmesine rağmen bir kez bile ortalıklarda görünmemişti. Buna neden kafayı taktığımı bilmiyordum ama çaresizliğini dinlemek için deliriyordum. Bir şeyler anlatması için kelime anlamıyla tutuşuyordum. İçinde küçücük bir çakıl taşından büyüttüğü kocaman, o taşıması ağır kayayı tanıyordum. Onu dinlemek istiyordum.

"MOLLIE?"

"Hı?" diye sakince döndüm az önce kulağımın dibinde bağırmış Paul'e.

"Bir problem mi var?"

"Yo, hayır." diyerek kendimi toparladım.

"Yedinci kez sana sesleniyorum."

"Özür dilerim, dalgındım." diye yöneldim boş bardakları yıkamak için.

"Sorun Peter mı?" dedi ben bardakları yıkamak için suyu açtığımda.

"Yo, hayır, okulla ilgili."

"Diyecektim ki, on beş dakika için Effy'le görüşmem gerek, üst kattaki barda ve çok sarhoş, burayı idare eder misin?"

Effy'nin adını duyunca hevesle gülümsedim. Onu ne kadar çok sevdiğini biliyordum, geri kazanmak için ne kadar uğraştığını biliyordum ve muhtemelen bu fırsat onun için bulunmaz nimetti.

"Tabi ki ederim, Paul. Geri gelmeyebilirsin. Alıp onu eve götür." diye göz kırptım.

"Bu gece değil bebek. Onun sarhoşluğundan faydalanan adam olmak istemiyorum. Ayrıca, yeterince temiz bardağımız var, geldiğimizde ben yıkarım." dedi elimden bardağı alıp.

"Peki."

"On beş dakikaya kalmadan dönmeye çalışacağım, söz."

Yanağıma bir öpücük kondurduğunda sevgiyle gülümsedim. Paul gerçekten erkek kardeşim gibi olmuştu. Bardan çıkana kadar neşeli halini izlerken, kapı ondan önce aralandı. Burun buruna geldiği kişinin Harry olduğunu gördüğümde küçük bir titreme ile sarsıldım. Harry umursamadan bara girerken, Paul parmağıyla Harry'yi işaret edip "Bilmiyorum." şeklinde dudağını büzdü ve omuz silkti.

"Masa 4 etrafa bakınıyor."

Harry'yi takip eden bakışlarımı ondan çekip, Tom'a gülümsedim.

"Hemen bakıyorum."

Göt cebime sıkıştırdığım kalemi çıkartıp, Harry'yi yok saymaya çalışarak sigara içilen bölüme doğru ilerledim.

"Üç bira daha alacağız." dedi masada oturan orta yaşlı üç adamdan biri. Uzanıp masalarındaki adisyonu elime alırken göğüs dekoltesi vermemeye çalışsam da, v yakalı askılı bluzum bunu imkansız kılmıştı.

"Artık servise sen mi bakıyorsun?"

"Sadece on beş dakika için, keyfini çıkarın beyler." diye adisyona üç çizik daha atıp masaya bıraktım ve boş bardakları elime aldım. Doldurmak için arkamı döndüğümde, popoma yediğim şaplakla, Tom ve Harry ile bakışmam eş zamanlıydı. Dilimi üst dişlerime yuvarlayıp göz devirirken masaya döndüm.

"Gitme vakti, beyler." diye masadaki adisyonu elime aldım.

"Bira içmek istiyoruz."

"Ve biz de satmıyoruz." diye gülümsedim.

"Onlara satıyorsunuz ama...." diye ukalaca diğer masaları gösterdi. Hiç düşünmeden sol elimde tuttuğum tek bardağı masalarına çarpıp kırdığımda hepsi yerinden sıçradı.

normal 21 // hs.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin