Araf...

310 9 0
                                    

Evden çıkarken düşündüğüm şey ne halt yiyeceğimdi.Evet geri dönmüştüm.Ve dönüşüm olaylı olmuştu.Life'ı öldürmüştüm.Ve Araf onun yerini doldurmak için hazırdı.Ve istediği olmuştu.Ben artık ARAF'tım...

Öldürmeyen ama öldürülmeyi istetecek kadar acı vericiydim.Evet,merhamet kaynağı life ölmüştü.Onu ben öldürmüştüm.Onun yerini araf almıştı.O ne merhamet duygusuna ne de acımaya sahipti.

Haa bu arada hayır Cevdet'i öldürmedim.Evet kalbine nişan almış olsamda son anda harket etmesi ile kurşun başka bir yere isabet etmişti. Sanırım lakabı değişecekti.Çünkü onu sağlam gözünden vurmuştum.Keskin nişancılık işe yaramıyordu arada.

Arabaya binerken öne ,sürücü koltuğunun yanına oturdum.Aslı yanıma binerken Ceren arkaya binmişti.Diğerleri ise motorlarına binmişti.Biz öndeydik beyler bizi takip edecekti yani.Çünkü bugün komuta bendeydi ve hiçbiri ne yapacağımı bilmiyordu.

Ceren kafasını arkadan uzatınca kıkırdamadan edemedim.Sorusunu biliyordum.

"Nereye kuzum."İşte.Zaten beni ne zaman şaşırttın ki.Ha bu arada kuzum'u da yeni kullanmaya başladı.Bu sıralar yeşilçam filmlerine falan sarmıştı.Manyak işte.Taktımı takar.Ne kadar izlemeyi bıraksa

da 'kuzum' kelimesini bırakamamıstı.

" Yeraltına kuzum." Gözleri büyüyüp ışıl ışıl olurken arkaya geri dönmüştü.Aslı ise arabayı çoktan çalıştırmış tünellerin girişine sürmeye başlamıştı.

Oraya yeraltı denmesinin nedeni buydu.Oraya yeraltından geçen tüneller sayesinde ulaşabilirdin.Yeraltında şehir gibi bir şeydi.Ama ben orayı seviyordum.Ve fazlası ile özlemiştim.

Arabadaki her zaman ki yeri olan torpido gözünden güneş gözlüğümü alıp taktım.Ceren'in arkadan gelen kolu radyoya ulaşınca kıkırdamadan edemedim.Rodyoda Rihanna'nın bir şarkısı çalarken ben arabanın üstünü çoktan açmıştım.Ceren ayağa kalkıp bağıra çağıra şarkıya eşlik ederken ben etrafımızda motorla gezen Kerem,Selim ve Emre'ye aldırmadan ona katıldım.

**************

Tünellerin girişin geldiğimiz de Ceren de bende yerimize oturmuştuk.Girişin önünde Aslı arabayı durdurmuştu.Etrafımızda da motorları ile diğerleri vardı.İki çam yarması adam Aslı'nın yanına geldiğin de sırtımı dikleştirmiş , gözlüklerimle ona bakıyordum.

" Adın ? " Aslı'nın yanında ki yarma sormuştu.

" Aslı Yılmaz. " O henüz çaylaktı.Bir lakabı yoktu.Bu yüzden ismiyle anılıyordu.

Adam kafasını onaylarcasına sallayıp eli ile beni işaret etti.İşte işin eğlenceli kısmı.

Gözlüklerimi çıkarırken duyabileceği şekilde fısıldadım.

" Araf. "

Gözleri şaşkınlıkla büyürken ben surat ifademi hiç bozmadan yüzüne bakıyordum.Panikleyip saçma sapan şeyler yaparken diğerlerinin adını sormamıştı.Biz geçip giderken o hala arkamızdan konuşmaya devam ediyordu.

" Hoş geldin Araf.Kusurumuza bakma.Biliyorsun sormak zorundaydık.Hem yüzünü görseydik sormazdık.Kusura bakma - "

Daha sonra söylediklerini ise duymadım.Yanımızda geçen motorlar sesini bastırmıştı.

Merkeze doğru giderken herkez bizi işaret edip fısıldaşıyorlardı.Anlaşılan herkez Araf'ın ve ekibinin gelişini duymuştu.Etrafa dikkatlice bakınca o kadar da değişmediğini gördüm.Hala dövüş alanlarının kullanıldığını görünce sırıtmam büyüdü.Bizimkiler bunu duyunca sevinecekti.En sevdikleri stres atma şekilleriydi.Kendilerine zarar verselerde sadistçe de olsa rahatlatırdı bu onları.

Aslı birden arabayı durdurunca ona döndüm.

" Geldik. " dedi şakıyarak.Heyecanlıydı ve bunu saklayamıyordu.Hata 1. Arabadan inerken istediğim yere geldiğimizi farkettim.Babamın yanına gelmiştik.

Kapıdan girerken herkez dönüp dönüp tekrar bize bakıyordu.Şaşkınlardı ve bence haklılardı.

Asansöre ulaştığımızda beklememize gerek kalmamıştı.Direk binmiş ve kat düğmesine basmıştım.Babamın odası en üst kattaydı.

Hepimiz birbirimize bakıp derin bir nefes verdik.Ve kahkalar ardı ardına geldi.Bu durum o kadar komikti ki.

Kapı açıldığın da zevkinin hala değişmediğini anladım.Bu kat tamamen onundu.Heryeri zevkine göre siyah beyaz yapmıştı.Büyük beyaz kapıya geldiğimizde yavaşça tıklattım.

" Gir. " Hala aynı ses tonu.Özlemiştim onu.Arasıra beni ziyaret ediyordu.Evimin dışında başka bir yerde buluştuğumuz için bizi kimse bulamıyordu.

Kapıyı açtığımda arkasını dönmüş pencereden dışarıya bakıyordu.Elinde her zaman ki içki bardağı vardı.Ceketi koltuğunda asılıydı.Üstünde gömleği ve gevşettiği kravatı ile ayrı bir kaarizması vardı.Babam diye demiyorum.Çok yakışıklı bir babam var benim.Ne diyorlardı.Her kızın ilk aşkı babasıdır.Evet benim biricik aşkım babamdı.Ne gerek var başkasına.

Yanına yaklaşıp beline birden sarıldım.İlk önce şaşkınlıkla donup kalsa da sonradan ellerimi belinden çekip arkasına dönüp bana baktı.Kim olduğumu anlayınca daha sıkı sarıldı.Bir an nefes alamasam da umursamayıp bende ona sarıldım.Özlediğim kokusunu içime. çekerken onu ne kadar özlediğimi fark ettim.En son 5 ay önce buluşmuştuk.O da sadece bir kaç saat sürmüştü.

" Gel otur Ada.Seni buraya hangi rüzgar attı." eli ile siyah ikili koltuğu işaret ederken o da yanıma oturmuştu.Gösterdiği yere oturdum.Bir anlam veremiyor olmalıydı.Sırf yerimi bilmesinler diye onla gizli gizli buluştuktan sonra birden onu görmeye gelemzdim.Bunun farkındaydı. Gözleri büyürken heyecanla sordu:

" Yoksa,Yoksa sen .... gerimi döndün? " Başımı kopacak gibi sallarken ona tekrar sarıldım.Bu sefer ki daha kısa sürmüştü.Bu habere sevindiği her halinden belliydi.

Ceren yalanda bir öksürük yapınca onları unuttuğumu farkettim.

" Geçin oturun çocuklar." gülümseyerek konuştuktan sonra bana dönmüştü.

" Demek Life'm yaşam kaynağım geri döndü ha." gülümseyerek şok olmasını sağlayacak cevabı verdim.

" Hayır baba.Life yok artık.Ben Araf'ım."

°°°°°°°°°°°

• Millet özür dilerim.Tatile çıkmıştım.İnternet kesilince de bir türlü haber veremedim.Bu yüzden iki bölüm birden yükleyeceğim.Uzun yazmaya çalıştım.Kısaca geri döndüüüm.Ve lütfen yorum ve vote . ;)

♥OYUN♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin