Beni paramparça eden iki gerçek.

221 10 0
                                    

3 Hafta sonra:

Şu üç haftadır hepsi deli gibi üzerime titriyordu.Aslında ölumden dönmesem hepsinin beni bir güzel paylayacağının farkındaydım.Ama açıkçası umurumda da değildi.Sonuçta gördüğüm bu hizmet herşeye değerdi.Telefonumdan yükselen melodi ile hızla elime aldım.Arayan Cücüydü.Sonunda.Ohh bee!

" Alo Cücü? "

" Evet benim Araf."

" Bir iz mi var? "

" Evet,Araf!Hemde kesin bir bilgi aldım.Kurt ,Çetin abinin eski deposunda büyük bir toplantı ayarlamış.Bütün herkez orada olacakmış.Bugün saat tam 12 de olacakmış.Bizden kimsenin haberi yok.Diğerlerine de şimdi söyleyeceğim.Önce sen öğren istedim."

" Hayır,sakın kimseye söyleme! "

" Ada,tek başına onların arasına giremezsin! Anladın mı beni? Sakın Ada,sakın! "

" Kes sesini Cücü! Kimseye söylemiyceksin! "

Hiçbir şey söylemesine izin vermeden hızla kapattım.Hayır,kimseye söylemiycekti.Ben bu işi tek başıma halledecektim.Hem intikamımı alacak hemde yaşıyorsa annemı kurtaracaktım.Annemmm.Yaşıyor olma ihtimali bile beni havalara uçuruyordu.Onu görmeyi o kadar çok istiyordum ki.Kokusunu almayı.Sıkıca sarılmayı ve anne demeyi.O kadar çok istiyordum ki.Deliler gibi.Ama,kendimi umutlandırmak da istemiyordum.Belki de yaşamıyordu.Bu da bir ihtimaldi.Ve ben ihtimalleri sevmezdim.Hemde hiç.Ben sadece onu istiyordum.Sadece annemi..

" Çikolatalı sütün de geldi,prenses.İç bakalım." Bana çikolatalı sütü uzatan Hatice teyzeye gülümseyerek sütümü aldım.Bu evde en sevdiğim çalışandı.Ona çalışan demeyi sevmezdik.Ne babam ne ben.O bizim sultanımızdı.Öyle derdik.

" Sağol Hatice sultan." Gülümseyerek kokusu gelen o enfes kurabiyelerini getirmeye gitti.Ah be Sultanım.Küçükken ona ara sıra anne dermişim.O da beni kızım diye severdi.Büyüdükçe anne demek canımı yaktığı için bu kelimeyi kendime yasaklamıştım.Bu kelimeyi doğru kişiye saklıyordum.Anneme..

Zilin anasını ağlatacak kadar uzun bir basma sonucu diğer hizmetçi Seda koşarak kapıya gitti.Bizimkiler.Ee,zaten başka kim zilin anasını bu kadar ağlatırdı ki?Kimse.Bizimkiler hızla bana doğru bir hayvan sürüsünü andırarak gelirken ben korkmuş ve sinmiştim.Bu ne ses lan? Onlar yanıma geldiğinde Seda'nın hülyalı hülyalı Emre'ye baktığını farkettim.Ah,tabii ya! Bu kız başından beri Emre'ye aşık.Onu seviyor.Bu kızın da işi zor ha.Neyse bizim öküzlerden Emre burnumu sıkarken İkizler saçımı karıştırıyordu.Olum beni insanlıktan çıkardınız lan! Yüzüme bakılacak durumda değilim.Hepsi oturduğunda gülümsüyordu.Hele hele Selim.O ne lan öyle.At hırsızları gibi sırıtıyon.

" Keyfinde iyi ha!Çiklotalı sütler,kurabiyeler ohooo.Bana versene la! " Sultanımın yanıma koyduğu kurabiyelere uzandı.

" Yok lan sana kurabiye murabiye.Yürü git! " Yine at hırsızı gibi sırıttı it.

" Bana ne lan murabiyeden.Ben kurabiye istiyom zaten! "Yine elini uzatınca umursamadım.Amaan yesin.Zaten sultanım bana bol bol yapar.Bu salak nerden bulacak.Yesin zavallım.Hehe.

" Ye lan ye.Acıdım.He he."

" He he ne lan.Noel babanın kız versiyonu musun sen? "

" Sen sus sana bi at hırsızı kılıklı! "

Bu lafım üzerine hepsi kahkaha atmaya koyulmuştu.Bende dayanamayıp gülmüştüm.Hatta Hatice Sultan bile gülmüştü.

Selim kendini zorla susturup lafımın altında kalmamak için düşünmeye başlamıştı bile.

♥OYUN♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin