Bir Araf ve Bir Gıcık

244 11 1
                                    

" Babaa.Hayııır yaaa.Olmazz."

" Oldu bile prenses.Herkez bizi bekliyor."

" Baba o ne öyle küçük çocuklar gibi."

" Küçük çocuk işi değil.Herkez senin dönüşünden haberdar olmalı."

" Haberleri var zaten. "

" Herkezin değil.Seni tanıyamayıp terbiyesizlik yapabililer.Hem çaylaklar buranın prensesini görmeli. "

" Baba saçmalıyorsun." Yanaklarım şişirip indirdim.Onu ne kadar özlesem de yanında çocuklaştığım için mutlu değilim.Ve gittikçe huysuz olmaya başladım.

" Sen ben yokken alışmışsın rahatlığa.Unutma burda ben varım,prenses."

Ahh, hadi ama baba bana küçükken böyle seslenirdin.Neredeyse yarım saattir bir geri dönüş toplantısı istemediğim konusunda ısrar ediyordum. Bizimkilerse beni çoktan satmış hazırlıklara başlamıştı.Şu anda ise toplantı salonunun kapısının önündeyiz.Bunu yapmaya mecburum.Babam en az benim kadar inatçı keçiydi.Bu konu da ona çekmiştim.

Babam kapıyı açtığında herkezin içerde olduğunu gördüm.Herkez ayağa kalkmış bizi selamlıyordu.Herkezle el şıkışacaktım şimdi.Bizimkiler köşede kıs kıs gülerken ben en başta ki Akın abi'nin elini sıkıp gülümsedim.Bu adamı özlemiştim be.Neler neler yapardık eskiden.Herkezin önünde tir tir titrediği adamla pizza partileri yapardık.Maç izlerdik.Selim'den öğrendiklerimle onunla pes oynardım.Tabi her defasında yenilirdim ama olsun.Sonuçta oynarken çok eğlenirdim.Bu yüzden sonucu pek umursamazdım.Her oynadığımızda küfürler ettiğim için arasıra bana küfürbaz prenses derdi.Diğer insanların yanında ise lakabımla seslenirdi.

Yanındaki kişiye elimi uzattığımda onun da Çetin amca olduğunu gördüm.Eh,onlada az eğlenmedik.Pizza partisine kimi davet ediyorduk sanıyorsunuz.Onun yüzündeki gülümseme de aynıydı.Yüzü sadece biraz daha kırışmıştı başka hiçbir değişiklik yoktu yüzünde.

Tanıdığım ve canım kadar sevdiğim bir kaç kişiden sonra en güvenilir bir kaç çaylak kalmıştı geriye.Hepsi ile tokalaştıktan sonra sıra sonuncuya gelmişti.Gülümsemem hızla yokolurken elimi uzatmadım.Ağzımda çıkan kelime onu şaşırmamıştı.

" Gıcık? " Gülümsemesi büyürken ağzından yanlış bir şey kaçırırsa ona ne yapacağımı iyi biliyordum.

" Demek Life sensin.Hayat ha.Nasıl öldürmediğin halde insanlar sana sadık? "

" Çünkü ben başkaları gibi insanları tehtid etmiyorum.Onları koruyorum.Ben başkaları gibi değilim.Merhametliyim.yada en azından öyleydim.Bu sabaha kadar."

" Zaten böyle bir ismi ancak senin gibi bir kız alabilir."derken dalga geçtiği o kadar belliydi ki.Ama ben bunun altında kalmam.

" Bunu bir çaylak mı söylüyor." Gıcığa da bakın siz.

" Evet,millet.Sizi buraya neden getirdiğimi tahmin etmişsinizdir.Ben sizi buraya kızımın dönüşü için getirmedim.Ben sizi buraya Araf için getirdim.Araf buraya gel."

Babamın yanına doğru giderken herkez bana şaşkınlıkla bakıyordu.Kimsenin life'i öldürdüğümden haberi yoktu.Ve araf onları bayağı şaşırtmıştı.

Onları şaşırtan Araf'tı.Başka bir deyişle göstermediğim karanlık yüzün ortaya çıkmasıydı...

♥OYUN♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin