12. bölüm

178 8 0
                                    

Gözlerimi zorlada olsa açtım.Öğlen olmalıydı çünkü pencerelerden gelen ışık gözlerimi acıtıyordu.Öbür tarafıma dönmek için hamle yaptığımda karnımda o keskin acıyı tekrar hissettim.Kendimi biraz zorlayarak da olsa en sonunda yan dönebildim.Böyleyken doğrudan kapıya bakıyordum.Kapı hızla açıldı ve içeri Babam girdi.Yanıma oturup yüzümü ellerinin arasına aldı.

" İyi misin meleğim? "

Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.Gözleri çukurlaşmıştı.Omuzları da düşmüştü.Kısaca çökmüş bir haldeydi.Şu an muhtemelen çok üzgün ve sinirliydi.Üzgündü çünkü hayatta kalan tek sevdiği kişiyi kaybediyordu.Sinirliydi çünkü kurşunun önüne atlamıştım ve az kalsın ölüyordum.Ufak bir şaka ile onu neşelendirmeliydim.

" Erdal bey ağlamış! Dünyanın sonumu geldi yoksa? " Dedim gözlerimi büyütüp şirin olmaya çalışarak.Babam sinirle kaşlarını çattığında bunun hiçbir işe yaramadığını anladım.Onu sadece sinirlendirmiştim.Ve sinirliyken korkunç biri oluyordu.

" Kes şimdi dalgayı Ada! Sen ne halt yediğinin farkında mısın? Ya sana birşey olsaydı ha? Beni hiç düşünmedin mi? Kalbin durduğunda ne hissettim hiç tahmin ettin mi ?"

Sesi sonlara doğru gittikçe kısılmış ve fısıltıya dönüşmüştü.Gerçekten de haklıydı.Onu hiç düşünmemiştim.Hatta kalbim bile durmuştu.Korkması normaldi.Haklıydı.Ölümden son anda dönmüştüm.O da dedem sayesindeydi.Dedem.. aklıma gelen gerçekle hızla doğruldum.Ve aynı anda karnımın yandığını hissedip yüzümü buruşturdum.Hızla babama döndüm.

" Baba! Annem yaşıyor! "

Babam önce afallasa da sonra gözlerini sinirle kıstı.

" Saçmalama Ada! Hazal öldü anlamıyor musun? Bunu kabullendiğini sanıyordum! O öldü.Öldü. "

" Hayır baba, o ölmedi! "

" Ada sen ne saçmalıyorsun !? " Doğruya o annemi ölü sanıyordu.Ve bunu annemi görmeden kabullenemezdi.Haklıydı aslında.Bende inanmamalıyım belki ama bunu söyleyen dedemdi.Kendimden fazla güvendiğim insan.Bunu onsuz halledecektim.Annemi ben kurtaracaktım.

" Çok özür dilerim,baba.Rüya gördüm hala onun etkisindeydim de.Üzgünüm.Hatırlatmak istemezdim,baba."

" Tamam,önemli değil birtanem."

Kendini sakinleştirmeye çalıştığı belliydi.Daha fazla üstüne gitmemeliydim.Nasıl olsa annemi ben kurtaracaktım.Hemde tek başıma.Yardım almam gerekse bile nedenini söylemeyecektim.

" Ben çıkayım.Seninkiler meraktan öldü.Dışarıda heyecanla bekliyorlar seni görmeyi.Hasret giderin biraz.Kendine dikkat et.Ben de şu şere*sizi bulayım."

Kafamı hızla sallayarak onayladım.Babam odanın kapısını açıp çıkmasıyla bizimkilerin odaya doluşması aynı anda olmuştu.Ceren bir yanıma Aslı diğer yanıma oturmuştu.Erkekler ise ayakta dikiliyordu.Herkez burdaydı.Ama Eray yoktu.Kapı tekrar açıldığında içeri Eray girmişti.Yavaşça yanıma gelip diz çöktü.Elimi avuçlarının içine alıp öpmeye başlamıştı.Korkmuş olmalıydı.Hemde fazlası ile.Ama benim merak ettiğim şey şuydu.Bana nasıl yada neden ihanet edecekti? O avuçlarımı öperken ben hala bunu düşünüyor ve ifadesizce ona bakıyordum.Yüzünü bana çevirip ifadesiz suratımı görünce afallamıştı.Yüzünü hızla toparlayıp ayağa kalktığında bende kafamı konuşan Ceren'e çevirdim.

" İyi misin kuzum bizi çok korkuttun.Bir daha böyle bi saçmalık yaparsan kafanı kırarım senin ona göre ha." Bir yandan kafama yavaşça vurmuştu.Canım yanmış gibi yüzümü buruşturduğumda gözleri korkuyla açılmıştı.Ben bir kahkaha attığımda önce gözlerini sinirle kısıp daha sonra o da gülümsemişti.Aslında hepsinin gözleri kızarmış ve çukurlaşmıştı.Kısaca hepsi çökmüştü.Hep beraber gülerken gözucu ile Eray'a baktım.Çok düşünceli görünüyordu.Kim bilir kafasında ne tilkiler dönüyordu.Biraz daha yaklaşsa kafasındaki dönenleri duyabilirdim belki.Kapı hızla açılıp içeri bir hasta bakıcı girdiğinde bizimkiler saklanacak yer arıyordu.Hastabakıcı sinirle konuştuğunda nedenini anlamıştım.

" Çocuklar ben size bir iki kişi girin demedim mi?Bune böyle hepiniz doluşmuşsunuz.Çıkın bakiyim hepiniz! " Kadın bizi payladığında ne yalan söyliyim ben bile tırstım.Kerem şirın şirin sırıtmaya başladı.Bu çocuktaki ciddiyet nereye kaçtı şimdi he?

" Özür dileriz teyzeciğim.Arkadaşımız için çok korktuk,sabredemedik kusura bakma sen. "

Teyzenin yüzü biraz daha yumuşadığında hepimiz rahatlamıştık.

" Arkadaşlarının değerini bil yavrum.Bak seni ne kadar çok seviyorlar.Neyse,siz de doktorlara görünmeyin yeter çocuklar." Çıkıp kapıyı da çektiğinde hepimiz derin bir nefes vermiştik.Hepimiz kahkayı koyverdiğimizde yine karnım acımıştı.Yüzümü buruşturup gülmemeye çalışsamda başaramamıştım.Yine sadece Eray gülmemişti.Hızla çıkıp gittiğinde herkez susmuştu.Emre konuştu.

" Buna noluyo lan? " Cevabı hala sırıtan Selim vermiştı.

" Boşver lan? Bizim çatlak kurtuldu.Kim takar Eray kılını.Kıl herif! "

Selim Eray'ı hiçbir zaman tam olarak sevememişti.Ve hala daha sevmiyordu.Sadece benim için katlanıyordu.Hepimiz kahkayı koyverdiğinde umursamamıştım.Ne Kurt'u , ne Eray'ın bana atacağı kazığı.Bildiğim birşey varsa o da bu mutluluğun uzun sürmeyeceğiydi.O yüzden herşeyi unuttum ve sadece bu anın tadını çıkardım.

Şu an mutluydum ve bunu kimse bozamazdı...

♥OYUN♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin