Araf ?
İnsanların aklını okuyabilseydim bu soruyu bol bol duyardım sanırım.Ama haklılardı.Hangimiz annesin adıyla yeraltına giriş yapmıştı ki.Ah! doğruya size ondan bahsetmedim.O buranın kurucularından.İlk önceleri sokaktaki insanları korumak ve pis işlerle uğraşan insanları diğerlerinden uzak tutmak için varlardı.Tabii kuruculardan biri anlaşma yapana kadar.O, karşı olduğumuz kişilerle anlaşma yapınca onlara daha çok bulaşmış ve karanlığa gömülmüştü yeraltı.Annem,babam ve diğer kurucular ne kadar karşı çıksa da bu işten kurtulamamışlardı.Annem ise .. o.Anlaşma yapan kurucu tarafından vurulmuştu.Ölürken bana hamileydi.Babam o olmazsa yaşayamayacağını söylediğinde beni işaret edip ' senin hayat kaynağın o.Seni o hayatta tutacak.Onun için yaşayacaksın.O hayat.O senin hayatın.Ona iyi bak.' demişti.Ve babam da ben kurtulunca bana life demişti.Kurucunun kızı olduğum için lakabım , ikinci adım doğduğum an verilmişti.V.İ.P. gibi birşey.Ayrıcalıklıydım.Ama diğer çaylaklardan daha sıkı ve iyi yetişmiştim.
Neyse,garipsedikleri şey onun ismini almamdı.Evet bunu yapmıştım.Herkez adımı iyi duygularımdan aldığımı sanırdı.Herkez.Bende böyle derdim.Lakabım beni üzerdi.Çünkü annem benim için ölmüştü.Bana bir gelecek sağlamak için.İyi bir gelecek.Benim içindi.İşte bu yüzden buradan gelen karanlık maskemi takmıştım artık.Bir nevi onun izinden gidiyordum bende.Onun yarım bıraktığı işi araf bitirecekti.Yada araf'ın kızı.Ama şu kesindi ki bu işi bitiren öyle yada böyle araf olacaktı.Kurt (anlaşma yapan kurucu.) eninde sonunda araf tarafından yok edilecekti.Araf yok olmamıştı.Araf sadece dinleniyor ve güçleniyordu.Ve şimdi geri dönmüştü...
***
" Nereye gidiyoruz , kuzum." Ahh,ceren beni de alıştırdın bu işe ya neyse.
" Yarım kalan bir işi halletmeye kuzum." Cevaptan tatmin olmuşçasına önüne döndü.Gaza biraz daha yüklenirken telefonumun kulaklığını takıp Berk'i aradım.Çaldığı her saniye gaza biraz daha yükleniyordum.Ceren kolumu tuttuğunda bayağı bir hızlandığımı farkettim.Hafifçe frene basarken telefon açılmıştı.
" Alo,Ada! Lütfen buluşalım.Sana anlatmadığım şeyler var,lütfen." Yalvarırken acıyacağımı düşünmüştüm.Ama öyle olmadı.İçimde bir şeyler kımıldamadı.Sanırım yeraltı duygularımı emmişti yine.
" Kes! Uzatma.Okulun yanında ki basketbol sahasının oraya gel.Yarım bir hesabımız kaldı senle." Bu benmiydim.Deli gibi kahkalar attığım çocukla şimdi böyle mi konuşuyordum.Garip.Aklıma gelmezdi.
" Peki, saat?" İyi,en azından uzatmayacak.Bu da birşeydir.
" 15 dakikan var.1 dk. bile beklemem,ona göre." deyip telefonu kapattım.
Telefonum çaldığın da hemen baktım.Selimdi.Bu 5.ydi.Biliyorum belki beni keseceklerdi haber vermediğim için.Ama yanıma Ceren'i almıştım.En iyisi ona mesaj attırmak.Merak etmesinler.Aramayı reddedip ona dönmeden konuştum.
" Ceren,bizimkilere bi mesaj at merak etmesinler.Ama ne halt yediğimizi söyleme."
Okula yaklaştiğimızda kafa salladığını gördüm.Telefonunu çıkarıp mesaj yazarken ben köşeyi dönmüştüm.Bir köşe daha dönünce karşıma basketbol sahası çıktı.Yeraltına dönmemi de yine bir köşe sağlamıştı.Yine bir köşe yüzünden bu haldeydim.Ama bu halim iyiydi.Güçlü olmak iyiydi.Siyah olmak mükemmeldi.
Arabayı hızla park ettiğimde gözlüklerimi saçıma yerleştirdim.İndiğimde Ceren'in hala mesaj atmaya uğraştığinı gördüm.Telefonunu yeni almış ve bir türlü alışamamıştı.
Nihayet yolladığın da bankta oturan Berk'e iyice yaklaşmıştım.Ceren'in yanımızda ki banka geçtiğini görünce Berk'in yanına oturdum.Dirseklerini dizlerine dayamış kafasını da ellerine yaslamıştı.
Aslında uzatmayacaktım.Kısa kesecektim.Kıçına tekmeyi basıp gidecektim.
Çok kötü gözüküyordü.Gözleri kızarmış ve çökmüştü.Yüzünde çürükler ve yumruk izleri vardı.Bunları bizimkiler yapmıştı.O günü iyi hatırlıyordum.O gün güçsüzdüm.O gün duygularım vardı.Ve bugünse onları bir kenarda bırakmıştım.Ve bu beni ona karşı güçlü kılmıştı.Güçlüydüm.Ve bu iyi hissettiriyordu.
" Ada,affet beni.Zorundaydım.Bunu yapmak zorundaydım.Eğer seni bırakmazsam beni öldüreceklerini söylediler.Üzgünüm.Yapamadım.Bir sürü adam tarafından kaçırıldım.Bunu yapmazsam ve senden ayrılmazsam beni öldüreceklerdi.Üzgünüm.."
Üzgünmüş korkağım demiyor da.
" Seni salak.Eğer o gün onu yapmasaydın bana söyleseydin başına hiçbir şey gelmezdi.Ama iyi olmuş, en azından ödlekliğini gördüm."
" Çok korkunçtu.Sen olsan kafayı yerdin Ada."
Kocaman bir kahkaha attığımda bana deliymişim gibi baktı.
" Sen cidden salaksın.Bunu sana yapanlar varya.Senin bir saat işkence çekmeni sağlayanlar.Ben senin kaldığın o yerde 1 ay kaldım.Sen bir saat oturmuşsun gelmiş bana laf söylüyorsun." dediğimde ağzı açık bana bakıyordu. Tabii ki de araştırmıştım.Onun yanında şaşırmamalıydım değil mi ama.
Kendini hemen toparlayıp konuşmaya devam etti.
" Peki şu yarım kalan işin ne? "
Bazen ciddi ciddi bu çocuğun gerizekalı olduğunu düşünüyorum.Açık sözlü davrandım.
" Kıçına tekmeyi basmak."
Pis pis sırıtışı beni şaşırtasa da ifadem değişmemişti.
" Benim seni bırakacağımı mı sandın.Senden vazgeçeceğimi ha.Cidden kafayı üşütmüşsün güzelim."
Az önce bana neler diyordu,şimdi ne diyor.
" Beni buna mecbur bırakma." derken belimdeki silahı ona gizlice gösterdim.Gözleri şaşkınlıktan büyüse de kendini hemen toparladı.
" Sorun olmaz güzelim.Senden gelen her şeye razıyım.Ve seni sadece bir şekilde rahat bırakırım.O da bir sevgilin olursa.Başka türlü asla senden vazgeçmem."
" Demek öyle o zaman şimdiden vazgeç çünkü bir sevgilim var zaten."
Gözlerin geçen hüzün ve merak yine bana birşey yapamadan geçti.İçimde merhamet kalmamıştı.Bir gram bile.
" Kimmiş o adam? " derken sesinde ki sinir bariz belliydi.Afferin Ada.Öyle demekle iyi halt yedin!
" Benim." Diyen o sesi duyduğumda şaşırdım.Belime dolanan elle birlikte yukarı çekildim.Her ne kadar istemesem de buna mecburdum şimdilik. Onunla birlikte yavaşça ayağa kalktım.Sıcak nefesini kulağımda hissedince ürpermiştim.
" Ufak bir oyuna ne dersin, Araf." Dalga geçtiği belliydi.Bu çocuk canına susamıştı.Araf ile dalga ha.Ben nasıl olsa hesabını soracaktım bunların.Sen dur bakalım gıcık efendi.
" Sevgilin mi Ada? " Gözlerindeki hüzne aldırmadan cevapladım.
" Evet."
" Peki adın ne senin? " bunu gıcığa sormuştu.Cidden adı neydi?
" Cenk." Belkide gerçek adı değildi değil mi?
" Bak Cenk.Onu bir kere üz seni gebertirim.Ve sen Ada.Bu kıl herifle sevgili olduğuna inanmadım.Ama yine de dediğimi yapıp seni bir süreliğine rahat bırakacağım.Ama şunu unutma.Ben hep seni seveceğim ve bundan vazgeçmeyeceğim.Ve ayrıca seni izleyeceğim.Bu adamla gerçekten sevgili olup olmadığını anlayacağım.Ve olmadığını kanıtladığım gün bana geri döneceksin."
Kafamı salladığımda kabul edişime sevinerek hızla uzaklaşırken ona bakakaldım.Ne ara bağlanmıştı bu kadar.
Kulağımda yine o nefesi hissettiğimde yine ürpermiştim.Ona odaklanırken heryerimin uyuştuğunu sandım.
" Bir oyuna ne dersin Araf."
Yine yüzümü bir sırıtma kaplarken gözlerinin içine bakıp duyabileceği şekilde fısıldadım.
" Oyun Başlasın! "
........
★ Çok mu beklettim millet? Üzgünüm.Saçmalamış veya yanlış yazmış olabilirim.Gece kaçak yazılan bir bölümdü.Neyse uzatmadan yorum ve vote deyip susuyorum. :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥OYUN♥
Lãng mạn∞ Karanlık bir geçmiş.Kayıp bir anne.Yıllar sonra öğrenilen bir gerçek. Masalım bittiğinde hayatımda ki gerçekleri öğrenmiştim.Masalım bitimişti.Bende onunla birlikte.Herşey bittiği anda yeni bir masal vaat edildi bana.Yeni mutlu sonla biten bir mas...