Şu anda Emre tarafında bodruma sürükleniyorum.Ne olduğunu cidden anlamıyorum.Emre 2. bir şanstan bahsetti ve beni bodruma sürüklüyor.Bir : ikinci şans ne? , iki: bodrum katında ne işi var? İşte ölümüne merak ettiğim iki soru.
Bizimkiler sessizce arkadan geliyo ve Ceren'in kıkırdamalarını çok rahat duyuyorum.Arada 'sus kız' , 'ne gülüyon lan' desemde tınladığı yok.
Aha,Emre kolumu bıraktı.Nerdeyiz lan? Hee bir zamanlar almak için yalvardığım bakınca içimin eridiği boy aynasının önündeyim.Ve evet hala vermedi keçiler.Neymiş orada kalmalıymış.Aman neyse..Şimdi asıl önemli olan ikinci şansım bumu lan? Ayna?
"Valla aklınızda ne var bilmiyorum ama bu ayna bizi Cevdet'in (tekgöz) kurşunlarından koruyamaz,ona göre.Yaksa adamlara bunla makyaj mı yapacaksınız."
Hepsi kahka atarken dayanamayıp bende katıldım.En önce toparlanan Ceren oldu.
" Aslında haklısın bir kaçına mor ağırlıklı makyaj yapıcaz ve bu işin içinde ayna yok.Bizim işimiz aynanın arkasındakiyle."
Ceren sustuğunda Kerem,Selim ve Emre aynayı hep beraber kucaklayıp kenara çektiler.Ayna bayağı büyüktü,ve bayağı bir ağırdı.Aynayı kenara koyduklarında bende önüme döndüm.Kapı? Aynanın arkasında bir kapı? Ne kapısı lan bu? Anahtar sesini duyunca Ceren'e döndüm.Elinde büyük bir ihtimalle bu kapının olan bir anahtar vardı.Ve gözüme sokmak istercesine sallıyordu.Sırıtarak göz kırptıktan sonra anahtarı deliğe sokup kapıyı açtı.
İçerisi kapkaranlıktı.İçeri girdiğim an hava yüzünden öksürmeye başladım.Aslı sırtıma vururken Selim ışıkları açmıştı.Nihayet havaya alıştığımda kafamı kaldırıp etrafa bakındım.Kıyafetlerimi gördüğümde içim mutluluk heyecan karışımı birşey ile doldu.Özlemiştim siyah olmayı.Kendim olmayı.Buranın başbelası olmayı değil karanlık tarafın siyahı olmayı istiyordum.Bir kaç kere kavga etmiştim okulda.Eh bana bana bulaşan sürtükler derslerini almıştı.Eh bence hakettiler.Neyse yine kendi kendime muhabbete daldım.Gerçek dünyaya dönelim bakalım bizimkiler ne yapıyor?
Aslı kıyafetlerini giymiş aynada kendine bakıyor.Erkekler zaten hazır.Ceren telefonla konuşuyor.Bende üstümü değiştireyim değil mi?
Sanki bayram sabahı bayramlıklarını giymeye koşan çocuk misali kıyafetlerime koştum.Siyah bol tshirt lerim ve kotlarım.Hepsi kombin olarak ayrılmıştı.Ben böyle seviyordum.Böyle hazırlanmak daha kolaydı. Hemen elime geçen ilk kombini alıp yan taraftaki bölme gibi yere girdim.
***
Çıktığımda içimdeki heyecan daha da büyüktü.Sanki ilk defa bu tür birşey yapıyordum.Halbuki ben buna alışıktım.
Erkekler etrafımda akbaba misali dönerken kahkaha atıp onları kışkışladım.Aslı'nın uzattı deri ceketimi giyip , Ceren'in uzattığı silahı da alıp yerine koydum.Yani belime.Az önce çıktığım kabinin kapağında ki ayna da kendime baktım.Geri dönüşüm inşallah muhteşem olurdu.Çünkü siyah geri dönmüştü.Karalıkların kızı siyah geri döndü.Oradaki adım bu olmasa da bana böyle söylenmesini daha çok seviyorum.Ama beni ikinci adım bu değildi.Daha farklıydı,başkaydı..
"Demek Life geri döndü." Evet lakabım bana uymayan bir şekilde life'tı.Hayat demekti.Benim bu ismi almamın nedeni yaptıklarımdı.Yada yapmadıklarım mı demeliyim.Ne kadar adam yaralamış,vurmuş olsam da kimseyi öldürmemiştim.Hiç kimseyi.Bu yüzden adım Life'tı tabi beni çok iyi tanıyanlar haricinde başka.Sadece bazıları bilirdi asıl adımı.Araf.Ben kimseyi öldürmezdim ama bana bulaşanlara öyle zararlar verirdim ki yaşarken Araf'ı görürlerdi.Bir kızdım aslında.Kimine göre tatlı,kimine göre güzel hatta bazıları için seksi.Ama ben sadece bir kız değildim.Ben simsiyah bir kızdım.Kapkara.Ve şimdi bu siyah kız geri dönüyordu yerine.Daha doğrusu yeraltına..
Çalan zille sırıtmam büyüdü ve bana Life diyen Aslı'ya döndüm.
"Hayır.Life bugüne uymadı sanırım Aslı.Bugüne uyacak olan hangisi biliyor musun peki?" biliyordu.Hep bilirdi.Ve kafasını sallayıp beklediğim cevabı verdi.
" Araf " işte hala aynıydık hala düşüncelerimi okuyormuş gibiydi.
" Araf ! " Bu ses,cücü.Cücü ? (Cüneyt) Burda ne işi var lan ?
" Ne işin var burda cücü? "
" Duyduğuma göre Araf olaylı bir dönüş yapıyormuş.Çorbada tuzum olsun istedim."
" Aynen öyle.Cevdet bizi bulmuş.Birazdan burda olur."
" Heralde elimiz boş gelmedik Araf.Millet buraya gelin.İşte Life."
Eliyle beni gösterirken ben kafamı kapıya çevirdim.Beni hayran hayran süzen ayaklı kaslara bakıyordum.Hiçbiri yiyecekmiş gibi bakamıyordu.Çünkü yemiyordu.Life bile olsam,isteyince canavar olduğumu biliyorlardı.
Kapı yuruklanmaya başladığında herkezin sırıtması büyüde ve gittikçe pislikleşmeye başladı.Ben eksik kalırmıydım zaten.Sırıtmam büyürken ve kapının kırılma sesini duyduğumda odadan çıkmış elimizde silahlar bekliyorduk.Kapı açıldığın da Cevdet'i görmemle sırıtmam büyüdü.Silahla kalbine nişan alıp bağırdım ve tetiği çektim.
" Astalavista baby ! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥OYUN♥
Roman d'amour∞ Karanlık bir geçmiş.Kayıp bir anne.Yıllar sonra öğrenilen bir gerçek. Masalım bittiğinde hayatımda ki gerçekleri öğrenmiştim.Masalım bitimişti.Bende onunla birlikte.Herşey bittiği anda yeni bir masal vaat edildi bana.Yeni mutlu sonla biten bir mas...