"...Aşkın sadece salgılanan hormonlardan olduğunu düşünen var mı? Olmayacağını düşünüyorum çünkü bu saçma. Aşkın gereksiz bir şey olduğunu düşünenler bile aşık olurlar. Peki aşk nedir? İşte asıl sorun burada başlıyor. Aşkın ne olduğunu anlatabilecek var mı?"
Herkes homurdanınca Yağmur'u dürttüm.
"Seninkini anlatsana,belki köşeli beynini kullanıp bir şeyler anlar."
"Kendimi riske atamam,sen anlat."
"Neyi anlatayım be? Sanki aşkla yatıp kalkıyorum-"
"Sence aşk nedir,29?"
Evet,edebiyat hocamız isimlerimizi ezberlemeyi zor bulduğu için bize sayı vermişti.
"Hiçbir fikrim yok."
"En azından sözlük anlamını söyleyebilirsin,değil mi?"
Her gün sözlüğü açıp aşkın tanımına bakıyorum zaten,aynen.
"Tamam,gerçeği söylemek gerekirse şu ana kadar aşık olduğum tek şey muhtemelen basketbol ve birinci sınıfa giderken annemin aldığı ışıklı ayakkabılardır. Yani aşkla yakından uzaktan ilgim yok ama birkaç şey söyleyebilirim. Aşkı hiç yaşamamış olmama rağmen aşkın aynı şeye gülüp aynı şeye ağlamak olduğunu düşünüyorum. Siz ağlarken o gülse,bu aşk olabilir mi? Bence olamaz. Evet,tüm söyleyebileceğim bu. Teşekkürler."
Ω Ω Ω
"Kanka ne anlattı hoca? Yazdın mı? Yazmadım dersen seni duvardan duvara vururum yemin ediyorum."
"Yazdım ama sana vermeyeceğim. Uyumasaydın,bana ne."
"Vicdansız. Sana ne benim uykumdan,sana ne!"
Sana ne benim boyumdan,sana ne diye bağıran iç sesime gülecekken kendimi toparladım.
Normalde gülerdim ama zaten boyumla dalga geçen biri olduğundan buna gerek duymadım.
"Bugün annemle alışverişe çıkacağız. Sen de gelsene,canım sıkılıyor sonra."
"Yok,işim var benim."
İşim yoktu,sadece gitmek istemiyordum.
"Hadi oradan be,yılların işsizinin ne işi olacak? Bir saat içinde hazırlan,annemle alırız seni."
Kafamı sallayarak eve girdim.
Nasıl da istediğini yaptırıyordu kaşar bozuntusu.
Eve girip üstümü değiştirdikten sonra biraz ders çalıştım. Yağmur'un annesinin arabasının kornasını duyunca sırt çantamı alıp aşağı indim. Arka kapıyı açıp içeri zıpladım.
"Selam millet!"
ΩΩΩ
"Yağmur Allah'ını seversen yeter. Her yerim ağrıdı dur artık."
Açelya Teyze'yle Yağmur'un arkasında yalvarırken Yağmur durmuyordu.
Açelya Teyze'ye birazdan geleceğimi söyleyip tamamen basketbolla ilgili bir mağazaya girdim. Kendime yeni bir top ve şort alacaktım. Bıraksalar tüm hayatım boyunca basketbol şortu giyerdim,dünyadaki en rahat giysiydi!
Bir topa elli lira verilir mi,gerizekalı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
basketball;cedi osman
Fanfiction"Kızım sorunlu musun,çekil ayağımın altından! İki metreyim,bir çaksam uçarsın be!" "Ay kıçımın kenarı!" 22.02.16