basketball;cedi osman

7+"Acil Durum Anında Gelin Olarak Seçiniz."

3 ay sonra

"Biraz daha uzan. Zıplasana. Ekim delirtecek misin beni,zıplasana!"

"Zıplayamıyorum,çok yoruldum."

Elimin tersiyle alnıma yapışan saç tellerini çektim.

Ay,siz olayı umarım yanlış anlamamışsınızdır.

Cedi ve ben iki haftadır iyi (!) anlaşmaya çalışıyoruz ve boyumu uzatmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz.

Biri de çıkıp demiyor ki; sen 19 yaşındasın,nereye uzuyorsun?

Deseler valla bırakacağım.

"İyi. Hep kısa kal sen."

"Sana şimdi laf yetiştirirdim de çok yorgunum. Yarın gel ben cevabımı vereceğim."

Basketbol sahasının zeminine yattım. Bizimki de işti,kasım ayında salak gibi dışarıda boyumu uzatmaya çalışıyorduk!

Cedi bana kızım kalk yerine yat dercesine baktı ve üstündeki montun fermuarını kapattı.

"Ya kalk şurdan,bir tarafın üşüyecek sonra oram ağrıyor buram ağrıyor diye ağlayacaksın."

"İyi tanımışsın beni. Aferin."dedim ve kalkmama yardım etmesi için elimi uzattım.

"Kendi başına bir şey yapamıyor musun sen?"

Homurdansa da elimi tuttu ve beni çekti.

"Cedi yavaş-"

Beni yerden fazla hızlı çektiği için ben daha dengemi sağlayamadan tekrardan düşmüştüm,bu sefer Cedi'yle.

"Hıağağağ" ve "kemiklerim kırıldıağağağ" gibi insan dışı tepkiler verirken yüzümde ıslaklık hissetmemle gözlerimi açtım.

"Lan yüzüme mi tükürdün?!"

"Ekim sen insan olamazsın cidden. Niye durup dururken yüzüne tüküreyim?! Yağmur başlayacak!"

Cümlesini bitirdiği gibi yağmur başladı.

"Ya ıslandım ya!"

"Neden acaba? Yağmur yağıyor Ekim."

Oflayarak yerimden kalktım,üstüm başım şimdiden sırılsıklam olmuştu.

"Bizim ev daha yakın,yağmur bitene kadar kalırsın,yürü."

Kafamı salladım ve Cedi'yle onların evine doğru koştuk. Nefes nefese apartmanın olduğu siteye geldik,Cedi cebinden evin anahtarını çıkardı ve birlikte eve girdik. İçerden konuşma ve gülme sesleri geliyordu.

Ailesi evde miydi?

Harika.

"Cedi? Geldin mi?"

"Geldim anne!"

"Annenler mi evde?"

Kafasını salladı ve elimdeki montu aldı. Birlikte içeri geçerken nasıl davranmam gerektiğini kestirmeye çalışıyordum.

İçeri girdiğimizde gözüme önce baş köşedeki yaşlı kadın çarptı. Gözleri önce beni süzdü.

"Cedi? Gelinim bu kız mı?"

Tövbe estağfurullah.

Gözlerim yavaşça açılırken ıslak saçlarımı geriye attım.

"Hay-"

"Evet!"

Odadakilerin hepsi aynı şeyi söyleyince şaşkınlıkla onlara baktım.

"Ne-"