basketball;cedi osman

21- Stalk vs. Ekim

WE ARE BACK BITCHEEEEEEEEEES

ULAAAAAAN ÇOK ÖZLEMİŞİM YA

SİZİ BU KADAR BEKLETMEYİ HİÇBİR BAHANEYE SIĞDIRAMAM ÇOK ÇOK ÇOK ÖZÜR DİLERİM HEPİNİZDEN

UMUYORUM Kİ BEKLEDİĞİNİZE DEĞMİŞTİR SİZİ SEVİYORUM VE BU ZAMANA KADAR BEKLEYEN HERKESE ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM 💜💜💜💜

*bu arada bölüm cidden kısa ama daha fazla beklemenizi istemedim tekrardan özür dilerim

🏀

17 Haziran

"Ne?"

"Yağmur bir susup beni dinler misin acaba?"

"Lan bana Amerika'dayım diyorsun! Nasıl dinleyeyim?"

"Of, hiç kimse beni anlamıyor ya! Aşkımızın peşinden koşsak suç koşmasak yine suç! Geldim işte, sevdiceğimin yanına gideceğim! Hadi oyalama beni, daha Furkan'la konuşmam gerek!"

"O şirret sokuyor bu şeyleri senin aklına değil mi? Onu da boğacağım! Ekim bak ben seni düşünüyorum yemin ederim, olmayacak bir şeyin peşinden koşma. Okul ne olacak? Senin hayatın burada, orada değil. Sen burada, o Amerika'da ne kadar götürebilirsiniz? Hadi Ekim, al bilet dön canımız yurdumuza. Hadi canım, hadi bebeğ-"

"Hayır."

"Ağzına sıçayım Ekim! Bir laf dinle!"

"Kapatıyoruuuum, öptüm canım herkese selam."

Aramayı sonlandırıp Furkan'ı aradım ve ağırlığımı bir ayağıma vererek beklemeye başladım.

Muhtemelen insanlar üstümde gelinlikle havaalanında ne yaptığımı sorguluyordu.

Ne yani, hiç mi düğününden kaçan bir kız görmemişlerdi?

🏀

10 Mart

"Depresyondayııııım, unutuldum, aldatıl- ay Allah korusun be ne aldatılması! Neyse, sevgilimden ayrıldııııım, çok yalnızııııım! Dostlar yetişin can veriyorum, ciğerim o kadar yanıyor ki dumanından keş oldum! Yataklara düştüm düşeceğim! Allahım, bir kulunu çok sevdim o da beni çok sevdi ama kavuşamıyoruz Allahım! Elin gavur ülkelerinde ne yer ne içer benim yiğidim? İki metrelik miniğimin üstüne atlar orada kadınlar! Allahım ne olur bana dayanma gücü ver Yarabbim!"

"Ne olur sus, sana yalvarıyorum."

Yağmur önümde diz çöküp ellerini birleştirdiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım.

"İki dert yandım diye hemen sus de zaten!"

"Ekim Cedi gideli 6 ay oldu sen her gün rutin olarak dert yanıyorsun ya! Bir insan bu kadar mı takıntılı olur?"

"Takıntılı değilim ben, aşığım aşık! Ne yapayım, vazgeçemiyorum!"

"Hipnoz falan mı denesek? Kafanı duvardan duvara vursan ya da?"

"Of boş yapma Yağmur ya." dedim tepindiğim koltuktan inerek. Az önce ardı ardına gelen mesajlara bakmak için telefonumu elime aldım ve koltuğa yattım.

Cedi'yi Stalklama Timi 2.0

Gizem: kanka seninki yazın geliyomuş temmuz başında galiba

Gizem: ya da daha önce bilmiyorum çünkü basketbol kampı mı ne varmış anlamadım valla hiçbir şey

Elif: aynen kanka ben de gördüm

Eren: mesaj atsana

Yağmur: ıy sen de mi buradaydın

Eren: biz sevgiliyiz farkında mısın

Yağmur: aa öyle mi hiç fark etmemişim

Yaaaa çocuklara basketbol mu öğretecek şimdi :'))

Ağlıcam he

Eren: başlıyor bu yine çıktım ben

Tamam öyle olsun

Dinlemeyin hiçbiriniz beni

"Senin de sevgilinin de ha," dedi. "Birbirinizi bulmuşsunuz resmen."

"Ay değil mi ya," dedi halıda yuvarlanırken. "Dur arayayım şunu." dedi ve koşa koşa odama giderek kapıyı çarptı. İç çekip televizyonu açtım ve bacaklarımı koltuğa uzattım.
Aylar olmuştu; o kendine mükemmel bir kariyer yapıyordu, ben de finalleri vermeye çalışıyordum işte.

Hep sevgim azalır, görmedikçe unuturum diye düşünmüştüm ama öyle bir şey olmamıştı. Görmedikçe daha çok özlüyor, sarılamadıkça daha da üzülüyordum. Bu gidişata bir dur demem gerekiyordu, diyemiyordum. Şarampole yuvarlanasım vardı ama okulu da bitirmem lazımdı.

Oyalanayım diye yalvar yakar bir avukatın yanında resmi olmayan stajıma başlamıştım. Hiçbir gelir elde etmiyordum ama oyalıyordu işte beni.

Ah, evet. Hayatımdaki tek aksiyon Emirhan Teksöz'dü. Özel bir üniversiteden bileğinin hakkıyla (?) mezun olmuş, yepyeni bir avukattı.

Sayesinde günde 12 kere sinir krizine giriyordum ama ne yapayım işte.

Yarım saat sonra büroda olmam gerekiyordu, oflayıp yerimden kalktım ve giyinmek için odama girdim. Yatağıma yayılmış, sırıtarak telefonla konuşan Yağmur'a akrep bakışlarımdan attım ve dolabımın önüne geçerek giyeceklerimi ayarladım. Oflaya puflaya giyindikten sonra Yağmur telefonu kapattı ve birlikte evden çıktık.

"Eren üniversiteden sonra hemen evlenmek istiyor," dedi sırıtarak ve ardından omuzlarını düşürdü. "Ama yapabilir miyiz ki ya? Ya ayrılırsak?"

Allah'tan sabır dileyerek derin bir nefes aldım. "Erken değil mi sence de üniversiteden hemen sonra evlenmek?"

"Seviyorsan ne farkeder? Sana bunu asla açıklayamayacağım sanırım Ekim."

Omuz silkerek onu eve bıraktım ve büroya doğru yürüdüm.

"Emirhan Bey ben geldim!"

"Geç kaldın. Saati görüyor musun? Müvekkiller sıraya girdi hepsiyle kendim uğraşmak zorunda kaldım!"

Allahım sabır, ne olur.

"Tamam, ben hallederim şimdi." dedim ve masasından dosyaları aldım.

"Tamam teşekkürler. İşim var benim, odamdayım."

Aslında bipolar olduğundan şüpheleniyordum. Cidden gidip en anormalleri bulmakta üstüme yoktu.

Masama oturup bugün gelen iki müvekkilin dosyasına baktım. Müvekkiller sıraya girdi'den kastı buydu.

Dosyaları bilgisayara işleyip işimi bitirdiğimde telefonumu elime aldım ve iç çekerek Cedi'nin Instagram hesabına girdim. Daha 6 ay önce yanımda olan çocuğu şimdi her yerden stalklamakla yetiniyordum, çıldıracaktım. 

Bir yanım ondan vazgeçmemi istiyor, diğer yanım şiddetle karşı çıkıyordu. Ve evet, gördüğünüz gibi diğer yanımı dinliyordum.

Ve biliyordum ki; bir gün vazgeçmemi isteyen yanımı dinlesem bile, çok geçmeden yolumu yine ona çevirecektim.