esraaozer e ithafen :)
Batair Annabel'in yanından nasıl ayrıldığının bile farkında olmadan Arthun'un odasının yolunu tuttu. Öyleki Annabel'e söylediği sözü bile unutmuştu. Ne demişti o? 'Denizlerin ağladığı nerde görülmüş mü?' Batair bir baltayla kendini doğrasa daha iyi olurdu.
Ah Annabel... Güzel Annabel...
Batair'in duygularını alaşağı ediyor,derinlerde bir yerde pas tutmuş hislerini törpülüyor ve gün ışığına çıkarıyordu. Bu durum karşısında Batair oldukça çaresizdi.Bu düşünceler içinde Arthur'un odasına girdiğinde, onun gömleğini giyerken ettiği küfürleri duydu. Arkadaşı sinirlenmişti besbelli. Sonra Arthur'un iskoçya'ya geldinden beri fazla sinirli olduğunu düşündü ve dudaklarında çarpık bir gülüşle
''Hayırdır dostum bugün çok neşelisin. Dudaklarından şiir gibi kelimeler dökülüyor'' diye alay etti. Bununla birlikte kendine de şaşırdı. Halbuki buraya gelmeden önce erken uyandırıldığı için Arthur'a öfkeliydi. Annabel'in kendisine etkisi gözle görülür bir şekildeydi ve bu iyiye işaret değildi.Arthur ise başka alemlerdeydi. Kesinlikle bir boğa kadar sinirliydi ve onu bu hale getiren şüphesiz kırmızı saçlı bir afetti .Aklı hala kızın 'sevdiğim adam' diyişinde takılı kalmıştı. Küçük şeytan kendisine ateşli bir şekilde karşılık vermiş sonrada sevdiğim biri var demişti. Madem öyle ne diye öpüşüne istekle karşılık vermişti? İçin için kim olduğunu merak etse de mantıklı yanı umrunda olmaması gerektiğini bağırıyordu.
Batair'in alay dolu sesine bir homurtuyla karşılık verdi. Normalde cevap verirdi ama buna ne zaman vardı ne de normal bir gün geçiriyordu. Üzerindeki bu gerilimi bir an önce atmalıydı. Bu en sağlıklı olandı. Katherine ve kendisi için.''Yürü gidiyoruz.'
Batair bu ani karar üzerine hangi boktan sebep yüzünden, sabahın köründe nasıl bir yere gideceklerini düşündü.
''Nereye gidiyoruz?''Arthur çarpık bir gülüş sundu Batair'e. 'Madeline'ın Hanına''
Batair bir an anlamamış gibi Arhur'a baktısa da sonra da Arthur'un neyin peşinde olduğunu anladı. Madeline'ın hanı daha çok erkeklerin ilgisini çeken birbirinden güzel kızlarla doluydu.Ve Arthur görünen o ki bir arı gibi çiçek özü arıyordu. Önceden olsa buna cevap vermek yerine hana doğru yola çıkardı ama şimdi Annabel'i tekrar görmüşken bunu istemediğini fark etti. Bu fark ediş Batair'in Annabel'e karşı hala kaybolmamıs hislerin sandığından daha kuvvetli olduğunu göstermişti.
Kararlı bir sesle ''Dostum bu sefer bensiz eğlenmen gerekecek çünkü ben gelmiyorum.'' dediğinde Arthur şaşkınlıkla arkadaşına baktı. Kendisi bile babası bu haldeyken gitmeyi istiyorsa Batair'în ne gibi bir sebebi olabilirdi? Kollarını birbirine doladı ve tek kaşını kaldırarak sorgucu bir ifadeyle baktı.
''Nedenini öğrenebilir miyim? ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerimin Kızıl Saçlı Kızı(Tamamlandı)
Fiksi SejarahArthur McQueen, geçmişinde kabusu olan kızın on yıl sonra hayali olacağını bilebilseydi kendisini öldürmeyi tercih ederdi hiç şüphesiz. " Senden nefret ediyorum Arthur McQueen. Senden ve içimde uyandırdığın duygulardan nefret ediyorum '' " Hayır...