7
"Şanssızlığa katlanabiliriz, çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan, yaptığımız hatalara hayıflanmaktır."
Oscar Wilde
Vakit gelmişti. Bugün taşınıyordum. Başıma bu sıkıntılar gelmeden önce çok severek oturduğum ve itiraf ediyorum, hesapsızca harcamalar yaparak döşediğim eve baktım ve ne kadar aptal olduğumu düşündüm. Benim olmayan bir eve onca eşyayı almıştım. Buradan çıkınca kiralayacağım ya da aklım olsaydı bir an evvel satın alacağım eve uyup uymayacağını hiç düşünmeden bütçemi aşarak bir sürü eşya edinmiştim. Üstelik bu eşyaları yanımda yalıya götüremiyordum. İhtiyarın kesin talimatı elimi kolumu bağlamıştı, şimdilik yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Oluşturduğum kolilerden birinin üzerine oturup, önce yalıyı ilk gezdiğim gün gördüklerimi düşündüm, sonra her zamanki gibi nerede hata yaptığımı kendime soruyordum ki cep telefonum çaldı. Arayanın Sevinç olduğunu biliyordum. Zira her zamanki gibi imdadıma yetişmiş, yalıya götüremediğim eşyalarımın iyi bir şekilde korunabilmesi için kendi dükkânının bir bölümü olan depoyu bana ayırmıştı. Sesi telaşsız ve rahattı; "Biraz sonra oradayız. Ertuğ kamyonu ayarladı. Sen valizlerini ve kolilerini hazırlamıştın nasıl olsa,onlarıda arabaya koyarız."
Bense dağılmak üzereydim. "Sevinç... Çok teşekkür ederim. Fazlasıyla yük olduğumun farkındayım."
"Hala bu konuyu mu konuşuyoruz?" diye bana sitem etti. "Ben senin arkadaşınım. Sen olsan bana yardım etmez miydin?" (Tabii ki ederdim. Ama bunu onun kadar iyi becerebilir miydim, bilmiyorum. Sevinç yardım için hep orada hazırmış gibidir.) Sonra sözlerine devam etti: "İnan farklı bir geleceğin ve o gelecekte mutluluk seni bekliyor olacak. Artık üzülme, anlaştık mı?"
"Tamam. Bekliyorum, sağ ol." diyerek telefonu kapattım. Birden Sevinç'in sarf ettiği iki kelime aklıma takıldı: 'Farklı gelecek...' Daha sonra bu kelimeler nedense bana ev sahibimin söylediği 'Gerçek insan' deyişini çağrıştırdı. Açıkçası bu söyleyiş, o etkileyici ve aynı zamanda son derece garip adamı tanıdığımdan beri aklımın bir köşesine yerleşmişti. 'Gerçek insan' tabirini düşünceli, duyarlı, yardımsever ve hayatın anlamını kavramış kişi olarak kullanmış olmalıydı... Kendi kendime eğer öyleyse ben bu konuda çok eksiğim diye söylendim. En son ne zaman birine gerçekten yardım etmiştim? Neden hep en az benim kadar kendini beğenmiş ve işe yaramaz adamları seçiyordum? Neden böylesine aptalca ve hiçbir amaca hizmet etmeksizin sadece kendimi memnun etmek için çılgınca bir istekle parayı tüketiyordum? Bu tüketim hırsımın sebebi neydi? İhtiyaç sahipleriyle azıcık paylaşsam daha erdemli bir davranış olmaz mıydı? Ya dünyada var oluş sebebim? Mutlaka bir sebebi, yapmam gereken görevlerim olmalıydı. Bir an durdum ve irkildim. Bana neler oluyordu? Şimdiye kadar hiçbir zaman kendimi bu şekilde sorgulamamıştım. Sanırım artık bunun zamanıydı. Yaptığım hatalar içimi acıtıyordu. Sanki beynim ve gözlerimden bir sis perdesi kalkmıştı. Belki de Sevinç haklıydı... Farklı bir geleceğe doğru yola çıkmış olabilirdim. O ihtiyar da haklıydı: "Gerçek insan" olmanın zamanı gelmişti.
Bu düşüncelerle aşağı yukarı bir saat geçirdiğimi kapının çalınmasıyla anladım. Ertuğ ve Sevinç kapıdaydı. Onları yan yana görünce zihnimin derinliklerinde yeni bir düşünce oluştu. Belirsiz bir düşünce... Henüz tanımlayamadığım, ama tüm varlığımı orada olduğuna ikna eden bir düşünce... Kesinlikle hayatımda hızla farklılaşan bir şeyler vardı.
Ertuğ'un bulduğu, evden eve nakliye şirketinin taşıyıcıları kısa sürede evi boşalttılar. O iş tamamlanınca giyeceklerim, kitaplarım, havlu, çarşaf, kap kacaktan oluşan üç koli ve beş koca valiz Sevinçlerin büyük arabasına taşındı. Sevinç, huzursuzluğumu sezmişti. Kolumu tuttu: "Haydi ama Seden, canını sıkma. Söylediğim gibi her şey ummadığın biçimde düzelecek. Ev sahibin biraz farklı bir insandır. Sadece ilk tanıyanlar yadırgar. Ayrıca seni hiç rahatsız etmez, inan bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanet
FantasyYaşamı tekinsiz olaylarla birden değişen ve hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlayan genç bir kız... Kendi evrenini ve diğerlerini ölümcül bir sondan kurtarmaya çalışan bir adam... Bilinen dünya ve bilinmeyen evrenin ç...