Asistanımın gideceğini öğrenmiştim.Üzüldüğümün farkına vardım çünkü bir asistana ihtiyacım vardı.Eğer giderse yeni bir asistanın gelmesi uzun sürebilirdi.Uzun sürmesi demekte işlerin biraz daha duraklayacağına işaretti.Bir uzman doktor olarak işlerimi kendim halledebilirdim ama bir asistanın olması işleri daha kolay kılardı.Ayrıca gidecek olan asistanım çok çalışkandı.Hastalarımın tedavisi hakkında veya hastalıkları konusunda daima bir bilgiye sahipti. Kısacası yapacaklarımın çogunu o önceden tahmin eder ve benimde onu haklı kılmamla hastalrımın sağlığına kavusmakarı için hızlı hareket ederdi.Açıkçası onun gibi bir asistan bulamayacağımı düşünüyordum.
Ben bu düşüncelerin içindeyken kapım tıklanmıştı.Kapımın tıklanmasıyla düşünceleri bir köşeye bıraktım.Gelen gidecek olan asistanım melisti..Melis odaya girdikten sonra eşyalarını toplamak için benden izin istemişti.İznimi verdikten sonra anladım ki bugün gidiyordu.Konuşmak için söze girdim..
"Melis görüyorum ki çok fazla kalıcı değilsin hakkını yememeliyim ki senden çok memnundum.Üzüldüm diyebilirim.Senin gibi bir asistan bulacağımı pek düşünmüyorum.Zamanı geldi kızdım,zamanı geldi senle çok gurur duydum.Gurur duyan tarafım daha ağır bastı diyebilirim"
Melis dikkatli bir şekilde beni dinliyordu.Onu övmem melisi utandırmıştı.Utanmamalıydı.. Tam tersine kendiyle gurur duymalıydı.Belki o da ileride asistanlıktan uzmanlığa terfi edebilirdi ve ben bunatüm kalbimle inanıyordum.Konuşmam bittikten sonra söylediklerimle mutlu olmuş bir şekilde söze başladı..
"Aras bey inanın bana söyledikleriniz beni çok mutlu ve memnun etti.Asistanı olduğum uzmanın benim hakkımda böyle düşüncelere sahip olması çok gurur verici..Bende gitmek istemezdim ama bazı durumlardan dolayı gitmek mecburiyetindeyim.Yerime biri gelecektir.inşaAllah ondan da memnun kalırsınız.Memnun olma konusuna gelince benden sizden çok memnundum.Bir doktordan ziyade abi-kardeş ilişkisi vardı.Ben bu ilişkiden fazlasıyla memnundum.İyisiyle kötüsüyle geçirdiğim her gün için çok teşekkür ederim.Bana her anlamda bilgi kattınız ve ben bu bilgileri kullanıcam.Bu yüzden sizden ricam lütfen hakkınızı bana helal edin.."Melis bu cümleleri kurarken duygulandım.Gerçekten gitmesine üzülüyordum ama yapacak birşey yoktu.Gideceği hastanede ona başarılar dilemem ve cv sinde önceki uzman hakkındaki görüş yerine ne düşündüğümü çok güzel düşünceler halinde yazmam dışında yapacak birşeyim yoktu.Gideceği için onu daha fazla tutmamak adına söze girdim
"Hakkım her yönden sana helal olsun .Sende hakkını helal et."
"Estağfurullah helal etmesi gereken biri varsa o da sizsiniz.Hakkınızı asla ödeyemem.İçiniz rahat olsun.Eğer varsa hakkım helal olsun."
Melis cümlelerini tamamlamış hastaneden ayrılmak için çıkışın yolunu tutmuştu.gitmeden önce el sıkışıp sıkı sıkı sarıldık.Hastane görevlileri melisi yolcu etmek için hastanen kapısında bekliyorlardı.Meliste çok duygulanmıştı.Görevliler melis ile vedalaştı.Duygusal bir vedalaşmaydı bu.Sona doğru yaklaşıyor melis hastaneden uzaklaşıyordu...Melis gittikten sonra hastaneye doğru yürüdük.Mesaimde bitmişti.Eşyalarımı alıp hastaneden çıktım.Yorucu bir gün geçirdiğim için şu anda tek ihtiyacım olan şey uykuydu.Bir sonraki güne dinç kalkmam için rahat bir şekilde uyumalıyım.Hem evim hastaneye çok uzak olmadığı hemde arabamla gittiğim için çok çabuk varmıştım.İnsanoğlunun kendini en rahat hissettiği yere yani evine..
Ertesi gün uyandığımda birşeyler atıştırmak için mutfağa indim.Atıştırıp odama giyinmek için çıktım.Kot pantolon ve siyah bir kazakta karar kıldım.Giyindikten sonra hastaneye ulaşmak için arabama bindim.Arabayı sürerken asistansız nasıl bir gün geçireceğimi düşündüm.Kesin olarak düşündüğüm tek şey en kısa zamanda bir asistanımın olması gerektiğiydi.Bu düşüncelere dalmışken hastaneye yani Antalya Atatürk Devlet Hastanesine varmıştım.Hastaneye girdiğimde hastaların fazla olduğunu gördüm.Ben dahiliye uzmanıydım.Doğal olarak hastalarım da artıyordu.Odama girdim.Doktorluk önlüğümü giymiştim ki kapı çalındı.Gelen hemşire hanımdı.Hemşire hanım başhekimimizin beni odasına çağırdığını iletmek için gelmişti.Tamam deyip çıktım.Başhekimin odasına doğru ilerlerken merak duygusu sarmıştı beni.Kötü birşey olmadığını Allah tan dileyerek kapıyı tıklattım.Başhekim sorma faslını geçtikten sonra neden çağırdığını söylemek için söze girdi..
"Aras asistanın gitti.En kısa zamanda sana bir asistan gönderilecek.Yalnız asistanın olmadan sana bir görev vermek mecburiyetindeyim.Antalya ilimizin Kepez ilçesinin Çamlıca köyune iki haftalığına bir dahiliye uzmanı temin etmeliyim ve bu temin için en iyi doktorlarımzıdan birisi sensin.Çamlıca bir köyden ziyade ilçeleşmis bir yerdir.Oradaki iyi şartlarda gelişen bir hastaneye verileceksin.Döndüğünde asistanın en kısa zamanda odanda bulunacaktır."Başhekim sözünü bitirdiğinde sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.En iyi doktor olarak gönderilecektim fakat çoğu anımın geçtiği,sol tarafımda bir acı bırakan,ve hala herşeyi küçük bir çocuk olmama rağmen dün gibi hatırladığım ve hissettiğim,canımda çok sevdiğim iki kişiyi bıraktığım yer yani çamlıca köyüne gitmem isteniyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTANIM
RomanceGeçmişte yaşanan bir acıydı bu.. Beklenilmesi gereken bir aşk... Beklemiş midir acaba beni diyen ARAS... Beklerim diyen EYLÜL... Bu aşk onları birbirine bağlayan,açılması zor olan kilitti.. Bu kilit açılacak mı yoksa sonsuza dek onlari birbirine bağ...