MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM İNSALLAH BEĞENİRSİNİZ. LUTFEN YİLDİZ BUTTONUNA BASMAYI ÇOK GÖRMEYİN BU EMEĞE😘😘😍😍😍 SİZLERİ SEVİYORUM.
EYLÜLDEN:
İnanamıyordum...Aras az önce buğraya vurmuştu. Neden böyle bir şey yapmıştı? niçin böyle kırılmış bir kalbin ifadesinin yüze yansıtılmış şekliyle bana bakıyordu? Ben neden nefes alamıyor , kalbim neden acıyla sızlıyordu? Bilmiyordum... Allah kahretsin ki bilmiyordum..
Aras bir hızla restauranttan çıkmıştı. Buğra yere uzanmış acıyla yüzünü buruşturuyor, doktor arkadaşlar onunla ilgileniyordu.
Gözlerim seyiriyor , nefesim daralıyordu. Böyle bir gün geçirmeyi hayal etmemiştim. Bir anda dengemi kaybettim ve sandalyeye çarparak yere düştüm. Diğer arkadaşlar yanıma koştular. Kendimde değildim. Neler olmuştu öyle? Buğraya baktığımda bir burundan akabilecek kandan daha fazlası akıyordu. Artık Aras bey neden dolayı böyle bir şiddetle vurduysa..
Doktor arkadaşlar yanımdaydı. ve her zamanki klasik soruyu yöneltiyorlardı bana. İyi misin? iyi değildim. Hem de hiç iyi değildim. Buğra acıyla kıvranıyordu. Aras ortalıkta yoktu. Delirecek gibiydim. Şu an kendimi dört duvar arasında karanlıkta kalmış annesinden uzak olacaklardan korkan küçük bir çocuk gibi hissediyordum. ve bu çok saçmaydı. Niçin böyle bir duygu beni işgal etmişti anlayamıyordum. Arkadaşlar kollarımdan tutarak beni lavaboya doğru götürdüler. Eminim ki onlarda şu an olan olayların nedenini çok merak ediyorlardı. bende olsam bende merak ederdim. ki şu an olayın içinde olmama rağmen bu yaşananların nedenini kavrayamıyordum.
Lavaboya doğru girdiğimde elimi soğuk suyun önüne koydum. Aynaya bakmak istemiyordum berbat bir haldeydim bunu biliyordum. Berbat halimi görmek dahi istemiyordum. Şu aynadaki halimden çok daha önemli bir şey vardı. Buğra!. Buğraya bakmalıydım. Nasıldı?
Bir hızla lavabodan çıktım. buğranın yanına koştum. buğra hastaneye götürülüyordu. Tam zamanında geldim diye düşündüm. Buğra bir an önce hastaneye götürülmeliydi. kırık veya başka bir şey olabilirdi. Fazla kan kaybetmiş olabilirdi. Buğrayı arabaya yerleştiriyorlardı. 'Durun bende geliyorum. ' diye bağırdım. Başhekim arkasına baktı ve hemen dercesine elini salladı. Koşarak buğranın yanına oturdum. Kanı durdurmak amacı ile bir bez burnuna dayattırılmıştı. Bezi kan akışını durdurmak istercesine sert bir şekilde burnuna bastırdım.
'Buğra? canın çok yanıyor mu?' diye bir soru yönelttim.
'Yok canım. Çok büyük bir şey değil. Alt tarafı burun kanaması' dedi. Burun damarlarına ciddi zarar gelmiş olabilirdi. Film çekilmeliydi.
'Hastaneye vardığımızda gerekli şeyler yapılınca daha iyi olacaksın' dedim. Ve bezi tutmaya devam ettim...
Aklımda delice sorularla cevap bulmak için savaştığım sırada hastaneye geldiğimizi fark ettim. Hastaneye gelene kadar bir yandan da başhekim ve emre beyin bu olayın nedenini bulmak isterlercesine olan tartışmalarını dinledim. Herkes gerçekleşen bu olayın nedenini merak ediyordu. onlardan daha fazla merak eden bendim. Aslında şu an nedeninden fazla arasın nerede olduğunu ve nasıl olduğunu merak ediyordum. Böyle bir geceyi bana yaşatan o.. ama onu yine merak eden ben... ilginç..tuhaf...ve daha fazlası...
Buğrayı araçtan indirdik. Sandalyeye oturtup doktor odasına doğru aceleyle sandalyeyi sürdük. Doktor buğraya bakarken lavaboya gidip elimi yüzümü yıkamak istedim. Buğranın yanında başhekim ve doktorlar olduğu için rahatça bırakabilmiştim. burası bizim hastaneydi. lavabonun yolunu bulmam zor olmamıştı.
Lavaboya gelene kadar Allahtan fazla kişiyle karşılaşmamıştım. Onların sorularını duyacak halde değildim. hoş bi iki kişiyi görmüştüm de ama tam bir şey söylemeye yeltenirlerken hızla yanlarından geçmiştim. kapıyı açtığımda hiçkimsenin olmaması beni çok sevindirmişti.berbat halimi görmelerini ve onların sorularını duymak istemiyordum. aynaya bakınca bir kez daha kimsenin olmayışına şükür ettim. akan makyajım , beyaz olan tenim korkunun verdiği beyazlıkla korkunç bir hale girmiş yüzüm , dağılmış saçlarım.. hepsi mahvolmuşluğu simgeliyordu. iğrenç görünüyordum. kelimenin tam anlamıyla iğrenç..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTANIM
RomanceGeçmişte yaşanan bir acıydı bu.. Beklenilmesi gereken bir aşk... Beklemiş midir acaba beni diyen ARAS... Beklerim diyen EYLÜL... Bu aşk onları birbirine bağlayan,açılması zor olan kilitti.. Bu kilit açılacak mı yoksa sonsuza dek onlari birbirine bağ...