Hayır düşündüğüm şey olamazdı. Bu kişi benim kalp sızıma neden olan kişi değildi. Eylülün soyadı tekin değildi. Ya da ben öyle zannediyordum. Hayatım boyunca eylülün soyadını hatırlamamıştım. Şimdi karşıma çıkan ve adı eylül olan birini geçmişimdeki acım olarak nitelendiremezdim. Eylülün babası vefat etmişti. Sanırım duyduklarıma göre bu yeni gelen asistanımın buraya atanmasındaki sebep babasının başhekimin yakın bir arkadaşı olmasıydı. Burada bir asistan eksikliği olunca kendisi bu hastahanede görev yapmak istemiş ve başhekimimiz bunu da kabul etmişti. İlk iş yılıydı. Mezun olduktan sonra görev yapacağı ilk yer burasıydı. Ve bu onun için fazlasıyla heyecanlı olmalıydı. Burası onun ilkiydi..
Ben bu gereksiz düşüncelerin içerisindeyken başhekim çıkmış ve bizi odada yalnız bırakmıştı. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Çok tuhaf birşey değil mi? Uzman doktorum ve yeni bir asistanım geldi ama ben hiçbişey diyemiyordum. İlk kez böyle bir duyguyu yaşıyordum. Ufacık bir çekinme duygusu ve heyecan vardı üzerimde. Bende olduğu gibi eylülde de vardı. Ne dedim ben az önce eylül mü?? Henüz yeni gelmiş ve hiç konuşmuşluğumuz olmayan birine sadece adını hitap etmek doğru muydu??. Çok saçma düşündüğümün farkına vardım. Ne oluyordu bana böyle utanmalar, saçma saçma düşünceler.. Allahım sonumu hayret diye içimden geçirdim. O benim asistanımdı. İki türlü tabiride kullanabilirdim. Eylül veya Eylül hanım... Şu anki durumu değiştirmek için söze girdim
"Demek yeni asistanım sensin. Sabah seni görmüştüm. Bir hastama koştuğum sırada sen benden önce koştun. Hastamın yanına geldiğinde tabiricaiz ise herşeyi bülbül gibi şakıdın. Bir doktor olduğunu sandım. Ama daha önce seni bu hastanede hiç görmedim. Durum şimdi anlaşıldı. Sen benim yeni asistanımsın"
Eylülün yüzünde bir gülümseme belirdi tıpkı benim yüzümde de olduğu gibi. Gözlerini üzerime dikmiş, sözlerimi tamamlamamı bekliyordu. Ben tamamlayınca hemen söze girdi.
"Evet sabah gördüğüm hastaya hemen koştum. Onu öylece orada bırakmak doktorluk mesleğine göre değil. Her ne kadar yeni gelsem sizleri tanımasam da.. Hiçkimsenin koşmasını beklemedim. Harekete geçtim. Bu alan konusunda bilgim fazlasıyla var. Her ne kadar ilk yılım olsa da hastalıklar ve tedavileri hakkında iddialıyım. Bilmediğim tek bir konu var asistanlık.. Görevleri hakkında hiçbir bilgim yok. Ve demin de dediğiniz gibi sizin asistanınızım.."Eylül sözlerini tamamladı. Bir kez daha karşımda duran kişinin eylül yani çocukluk aşkım olduğunu düşündüğüm düşüncenin çok saçma olduğunun farkına vardım. Eğer o olsaydı aras derin dediğim zaman bir duraksama veya hatırlama yaşayabilirdi. Ama hiçbişey olmamış gibi tıpkı yeni tanımış gibi tepki verdi ki zaten öyleydi.
Ben onun adını duyduğum zaman bir ümitle onun olduğunu düşündüm. Ama o değildi. Ümitlerim tıpkı üflenen tozun uçup gitmesi gibi gidiyordu. Ve gitmeye de devam edecekti. Fakat tuhaf olan birşey vardı. İlk gördügümde gözlerine baktığım zaman garip bir duygu beni ona çekmişti. Tıpkı iki aşık kalbin birbirini çekmesi gibi.. O garip duygunun vermiş olduğu umutla o kişinin eylül olduğunu sandım. Ama değildi.
Her ikimizde masalarımıza geçtik. Ceketimi astım. Sandalyeme oturdum. Eylül malzemelerini yerleştiriyordu. Herşeyi bir düzene göre yerleştiriyordu. Bu hali dikkatimi çekmişti. Tertip ve düzenliydi. Tertip ve düzen benim için fazlasıyla önemliydi. Ailem olmadığı için herşeyimi kendim toplamayı öğrenmistim. Dağınıklık olduğu zaman toplamak bana zor gelirdi o nedenle düzenli ve tertipli olmak benim için fazlasıyla önem kazanmıştı.
Herşeyi düzenledikten sonra sandalyesine oturdu. Bugün ilk iş günüydü. Onu sıkmaz olmazdı. Ama hepten de rahat bırakmazdım. İlk geldiği zamanda kendisinin de dediği gibi asistanlık konusunda tecrübesi ve bilgisi yoktu. Asistanlar normal doktorların gördüğü gibi eğitim görürler. Uzman olmak isteyenler doktoru olduğu alanın uzman olan kişisinin asistanlığı ile herşeyi daha iyi öğrenirler. Öğrendiklerini uzmanlık yolunda da harekete geçirirler. Uzmanlar ile beraber herşeyi yaparlar. Tabiri caiz ise tüm bilgilerini ortaya dökerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTANIM
RomanceGeçmişte yaşanan bir acıydı bu.. Beklenilmesi gereken bir aşk... Beklemiş midir acaba beni diyen ARAS... Beklerim diyen EYLÜL... Bu aşk onları birbirine bağlayan,açılması zor olan kilitti.. Bu kilit açılacak mı yoksa sonsuza dek onlari birbirine bağ...