3.Bölüm

8.2K 683 63
                                    

GÜNÜMÜZ:
Uzun uzun köye baktım. Canım köyüm.. Ne kadar da çok özlemişim.. Canım dedem. Çok özledim seni. Keşke seni görebilseydim. Düşüncelerin içindeyken bir an geçmişi düşündüm. Sonra kendi kendime şimdi olmaz dedim. Çünkü eylülü ve geçmişi düşünürsem kendimi tutamayabilir onlara olan özlemim şiddetli bir şekilde gözyaşı olarak dökülebilirdi. Adresi verilen evi bulmak için arabama bindim. Artık kendimi düsünmemek için tutamıyordum. Sadece eylülü,dedemi ve çocukluğumu düşündüm.

Acaba eylül beni beklemişmidir? Çocukluğumuzdaki gibi o derin duyguları hâlâ hissediyor mudur? Ben ona benimle geleceğe gel dersem gelir miydi? Bunun gibi beynimi kemiren bir sürü soru vardı. Ve bu soruların tek cevabı güneşim olan eylüldeydi... Adresi verilen evime gelmiştim. Arabadan bavulumu alıp indim. Eve doğru yürüdüm. Ne kadar da çok dedemin şirin evine benziyordu... Zaman kaybetmemek için bavulumu yatak odasına koydum. Hastaneye gitmek üzere evden çıktım. Sora sora hastaneyi buldum. Hastaneye girdiğimde beklenilen dahiliye uzmanı olduğum bilindiği için benimle ilgilendiler. Hemşire hanım beni odama götürdü. Odam antalyadaki gibi büyük olmasa da iyiydi. Bu benim için büyütelecek bir sorun değildi. Doktor önlüğümü giydikten sonra benim köyümün insanlarını onlara yardımcı olmak için daha fazla vakit kaybetmeden kabul etmeye başladım.

15 günlüğüne dahi olsa yinede burada olmak benim için herşeyden önemliydi. Maneviyatımın en büyük değeriydi burası... Hastalarıma baktığım sırada gözüm hep eylülü aradı. Hoş gerçi nasıl tanıyabilirdik ki birbirimizi.. Çocuk aklımızla bir tek adımızı biliyorduk. Belki küçükken soyadını biliyordum ama şimdi hafızamda olmadığını kavrayabiliyordum. Aklımda kalan bir kaç şeyden sadece ilki adıydı. Belki eylülde beni unutmuştur. Adım onun aklında bile kalmamıştır. Belki sadece bizim çocukluk aşkımız onun sadece gülüp geçeceği bir anıdır...

Oysa benim için aklıma her geldiğinde küçüklüğümüzdeki gibi ışıl ışıl parlayan gözleri, küçücük birer çocuk olmamıza rağmen yaşadıklarımızın büyüdüğümde bile dün gibi hissetiğim ve özlemle o günleri aradığım eylül için anı, benim için ise ANDIR... düşüncelerim beynimi sarmışken mesaimin bittiğini fark ettim. Hastaneden çıktım. Arabama doğru yürüdüm. Arabayı çalıştırarak evime gitmek üzere yola çıktım. Gördüğüm her yer eski günlerimi tekrar canlanmasına neden oluyordu. Her hatırlayışım, onu bulamayaşım sadece acı bırakıyordu. Ben gerçekten ; küçük olsak da onu unutacağımı, bir başkasına aşık olacağımı düşünülsede ben bu düşünceleri gersine çıkartabilirdim çünkü yüreğimde sadece eylülün aşkı vardı...

Evime gelmiştim. Bugün pek birşey hazırlayacak gücüm yoktu. Yorulmuştum. Dışraıdan söylemeye karar verdim. Lahmacun istettim. Lahmacunu çok seviyordum. Uzun zaman geçmeden geldi. Parasını ödedikten sonra içeri geçtim. Yemeye başladım. Tadı fena değildi. Yemeğimi yedikten sonra kitap okumaya karar verdim. Ancak kitap okuyarak kafamdaki düşünceleri dağıtabilirdim. Kitabımı alıp okumaya başladım.
Kitabı bitirdiken sonra daha fazla kendime eziyet etmeden uyumak için odama geçtim.
Sabah olmuştu. Giyinip mutfağa kahvaltı yapmak için indim. Hazırladıklarımı yedikten sonra hastaneye gitmek üzere evden çıktım. Hastaneye vardım. Odama girip önlüğümü giydikten sonra hastalarımı kabul etmeye başladım. Elimden geldiği kadar onlara yararlı olmaya çalışıyordum. Hem doktor olduğum için hem de onlar küçüklüğümün geçtiği bu köyün ve tatlı güzel insanları olduğu, zamanında onların bana olan sıcaklığını gördüğüm için daha fazla yararlı olmaya çalışıyordum...

Çok yoğun günler geçiriyordum. Doğal olarak eve gittiğim zaman birşeyler hazırlayamıyordum. Çok yoğun olduğumu, hastalarıma yararlı olmak için elimden geleni yaptığımı gören hem hastam hem de dedemin arkadaşı ve benim de onu küçüklükten tanıdığım ama oradan ayrıldığım için kendisinipek fazla hatırlamadığım, daha sonrada beni kendisi hatırlayan mehmet amca yaptıklarımın karşılığı olmasa da bir teşekkür mahiyetinde bu akşam beni evlerine davet ettiğini söyledi. Bende gerek olmadığını söyleyince mehmet amca ısrar etti. Onu kıramad8m ve kabul ettim. Mehmet amca ile beraber hastaneden çıktık. Onların evine gitmek için arabama bindik. Giderken hem eski günlerı yâd ediyor hem de mehmet amca ben hetimhaneye döndükten sonra dedem vefat etmeden önceki anılarından bahsediyordu. Mehmet amca anlattıkça dedeme olan özlemim çoğalıyordu. Annem ve babam vefat ettikten sonra dedem vardı. Onlara olan özlemimi dedem hayattayken dedem ile geçirmeye çalışıyordum. Ama artık aile özlemimi gideremiyordum çünkü hiçbiri yoktu. Bu hayatta yalnız başıma olduğumubir kez daha hissetmiş oldum.

Mehmet amca evlerine yaklaştığımızı söyleyince arabayı park etmekiçin uygun bir yer aramaya başladım. Buluncada hemen park ettim. Arabadan inmeden önce mehmet amcaya bu mahalleyi yani dedemin evini ve küçüklüğümün geçtiği mahalleyi çok özlediğimi ve yarın sabah eğer müsait olursa beni gezdirmesini istedim. Tabi evladım dedi ve evlerine girmekiçin arabadan indik.
Çok güzel bir akşam geçirmiştim. Aile sıcaklığını hissettiğim yerlerden biri oldu mehmet amcanın evi. Benimle çok iyi ilgilendiler. Mehmet amca ve eşi meryem teyze tıpkı evlatlarıymışım gibi beni memnun etmek için ellerinden gelen herşeyi yaptılar. Ben bu aile sıcaklığını hissettiğim evden fazlasıyla memnundum. Bana olan misafir perverliklerinden dolayı onlara sonsuz şükranlarımı sundum.
Saat geç olmuştu. Eve gitme zamanı geldi. Mehmet amca ve meryem teyzenin ellerini öpüp, bana yaşattıkları bu mutlu gün için bir kez daha teşekkür edip evlerinden ayrıldım.

Evime gelmiştim. Yarın mesail geç başlıyacaktı. Geç başlaması nedeniye mehmet amcadan böyle bir istekte bulundum. Sağolsun kendisi de kabul etti. Dedemin evi ben yetimhanedeyken tek torunu olarakbana bırakılmıştı. Ben o eve hiç gitmemiştim. Tek gitmekten hoşlanmıyordum. O evben ve dedem beraberken güzeldi. Dedem vefat ettikten slonra ne köye nede evine gitmiştim. Yerinide unutmuşum diyebilirim. Ben çamlıca köyünde sadece dedemi, dedemin evinin içini, eylülü hatırlıyordum. Hayal meyâl eylülün evini de hatırlıyordum. Ama hiçbirinin yerini anımasmıyordum. Doğruca yatak odasına geçtim. Başımı yastığa koyduğum da Rabbim e bu mutlu günü bana yaşattığı için şükür ettim ve uykuya daldım.

Sabah olmuştu.Yavaş yavaş hazırlandım.Kahvaltımı yaptım.Ve evden çıktım.Arabayla gitmeyecektim.Her yeri görerek ve gezerek mehmet amcanın evine gidecektim.Geze geze mehmet amcanın evine vardım.Mehmet amcanın bahçede olduğunu gördüm.Beni görünce yanıma geldi.Birbirimizi sorduk.Ben ilk olarak dedemin evine gitmek istiyordum.Tabi dedi ve beni dedemin evine doğru götürdü.Giderken her yeri göstererek teker teker anlatıyordu. Mehmet amca yavaş yavaş dedemin evine yaklaştığımızı söyledi. Biz yaklaştıkça içimdeki heyecan artıyordu.

Mehmet amca bir ev gösterdi.Kalp atışlarımın daha çok atmasına neden olan yer dedemin eviydi...Evi görür görmez hatırladım ve gözlerim doldu.yavaş yavaş evin içine doğru yürümeye başladık.Evin içine doğru yürümeye başladıkça kalp atışlarım daha çok hızlanıyordu.Evin kapısına gelince küçüklüğümü ve dedemi hayal ettim.Benim için elinden herşeyi yapan anne ve babamın acısını daha fazla hissetmemem için yaptiğı komiklikler...Ah dedem ah...Senin gibi bir dede varmıydı yeryüzünde...Yatak odama çıktım.Bu evin her köşesi benim anılarımla doluydu...Öyle çok yanıyordu ki canım tarif edilmiyordu...Bahçeye indim ve papatyaları gördüm.İşte papatyalar bizim birbirimize açılmamızı sağlayan önemli bir etkendi.

Acımın daha fazla artmaması için evden çıkmaya karar verdik. Yürüdükçe bedenimi ağırlaştıran acı gözlerimden yaşlar olarak dökülüyordu. Em dedem hem de eylüle olan aşkım acıtıyordu beni. İkiside yoktu. Şimdi onların yerini onlardan başka kim doldurabilirdi ki... Gözlerimden yaşlar süzüldükçe mehmet amca beni teselli etmeya çalışıyordu. Bir anda durup mehmet amcaya sıkı sıkı sarılma ihtiyacı duydun. Ve sıkı sıkı sarıldım. Gözyaşlarım omzunu ıslatıyordu. Kendime gelmem gerektiğini anladım. Kendimi toparlamaya çalıştım. Dedemin evinin arka tarfından gitmeye başladık. Evlere teker teke bakarkenevine duvarına yazılmış bur yazı dikkatimi çekti.... Ve işte tekrar kalbimi acıtan, sol tarafıma tekrar bir acı saplanmasını sağlayan, tekrar gözlerimi dolduran, beni tekrar eski günlere götüren O YAZI EYLÜL VE ARAS...

ARKADAŞLAR YORUMLARINIZI VE VOTELARİNİZİ BEKLİYORUM.. OKUDUYSANIZ VE BEĞENDİYSENİZ TABİİ VOTELARİNİZİ BEKLİYORUMM....

ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin