eve dönüş

127 6 7
                                    

Yilbat uyanır  uyanmaz kahvaltıya indi. Uzunca bir süre beklemesine rağmen etrafta Osman bey gözükmüyordu. Normalde kahvaltıya hiç geç kalmazdı. Hasta olmasından endişelenerek  çay servisi yapmak için hazırlanan hizmetçiye döndü. 

-Babam henüz uyanmadı mı?

-Babanız erkenden kalkıp evden ayrıldı. Nereye gittiğini söylemedi.

-Anladım. Sen masayı toplayabilirsin. Çayı da odama getir.

Ağır ağır adımlarla merdivenlerden çıkarken kulağına ilişen araba sesiyle hızlanıp odasına girdi. Balkona çıktı. Osman bey arabadan inerken yüzünde değişik bir ifade vardı. Biraz tedirgin biraz korkak ama mutlu bir ifade. Osman bey vakit kaybetmeden arabanın diğer tarafına yönelip kapıyı açtı. Öyle görünüyor ki misafirleri vardı. Yilbat tam arkasına dönüp içeri girecekti ki arabadan inen kişiyi görünce olduğu yerde kalakaldı. Afallamıştı. Titreyen ellerini ilk önce hızla çarpan kalbine sonra ıslanmaya başlayan gözlerine götürdü. Ağlıyordu. Yıllar sonra, belkide  çocukluğundan beri ilk kez ağlıyordu. Uzun bir süre anlamsızca etrafa bakındıktan sonra odadan çıkıp aşağı doğru koşmaya başladı. Bahçeye onun karşısına geçince durdu. Emin olmak için ellerini öne doğru uzattı. Avuçlarının arasında onun yüzü vardı. Birbiri ardınca akan gözyaşlarının arkasından hafif bir tebessüm kapladı yüzünü. Karşısında Maya duruyordu. Yüzü solmuş, biraz zayıflamış halde karşısında dikiliyordu. Yilbat kekeleyerek m..Ma..Maya derken osman bey araya girdi.

-şuan çok yorgun. Hadi içeri girelim. O zaman herşeyi anlatacağım.

Hep beraber içeri girdiler. Osman bey evde çalışan herkesi salona çağırıp karşılarına geçti. Salona giren herkes başta Mehmet efendi olmak üzere gözlerine inanamıyordu. Kısa süren şaşkınlığın ardından Osman beyin emriyle hepsi buldukları bir köşeye oturdu. Osman bey;

-Düğünde yaşanan  olayı biliyorsunuz. Hepiniz Maya'nın öldüğünü sanıyordunuz. Hastaneye kaldırıldığında durumu çok ağırdı. Ona bir zarar gelmemesi için kimseye birşey anlatamadım. Düğün günü her kim Maya'ya zarar verdiyse onun yaşadığını duyduğu an tekrar zarar vermek isteyecekti. Bu yüzden tamamen iyileşene kadar kimseye birşey söylemedim. Maya artık burda olduğuna göre hepiniz daha dikkatli davranmalısınız. Ben ona zarar verenleri bulana kadar kimse ağzını açıp tek bir kelime etmeyecek. Şimdi gidebilirsiniz.

Herkes gittikten sonra Yilbat babasına dönerek;

-Cenaze!?

-hepsi kurmacaydı.

-Neden? Neden bana birşey anlatmadın.?

- şuan bunu anlamanı beklemiyorum ama herşey sizin iyiliğiniz içindi. Benim işlerim var. Maya'yı odasına çıkar. Dinlemesi gerek.

Yilbat ne kadar sinirlense de başka soru sormadı.
Maya'nın koluna girerek odasına çıkmasına yardımcı oldu.

- istediğin birşey var mı? Aç mısın?  Eğer açsan hemen birşeyler hazırlatıyım.

-aç değilim.

- Tamam o zaman ben çıkıyorum. Sende uyu dinlen biraz. Yorgunsundur. Birşey istersen hemen beni çağır.

-Tamam.

Maya şaşkındı. Hayatı boyunca ilk defa Yilbat'ın iyi yüzüyle karşılaşmıştı. İstemsizce yüzüne bir gülümseme geldi. Kendinden nefret ettiğini sandığı ağabeyi onu gerçekten seviyordu.

Mehmet efendi elinde bir bardak meyve suyu ile Maya'nın odasına çıktı. Kapının önünde Yilbat oturuyordu.

-Yilbat bey burada ne yapıyorsunuz.?

Bana Uçmayı ÖğretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin