Yilbat ve osman bey sabahın ilk ışıklarıyla beraber evden ayrıldılar. Her sene olduğu gibi bu senede eşinin ölümü sebebiyle şehrin biraz dışındaki çiftliğe gideceklerdi. Bu Çiftliği Osman bey eşi Zeynep hanım için yaptırmıştı. Çiftliğin yapımı Maya'nın doğumundan bir kaç gün önce tamamlanmıştı. Ne yazık ki Zeynep hanım Maya'nın doğumunda öldüğü için buraya hiç gelemedi.
Masal uyandığında evde kimseyi göremedi. Evin kahyası Mehmet efendinin yanına gitti.-Mehmet amca evdekiler nerede?
-Yilbat bey ve Osman bey çiftliğe gittiler. Aksama anca gelirler. Halil de odasından çıkmadı hiç. Sana birşey mi lazım ?
-Yok Mehmet amca sordum sadece. Bende odama çekiliyorum. Birşey olursa haberdar edersin.
- Tamam kızım.
Masal odasına çıktı. Maya kendisine bunu daha önce söylemişti. Bu son şansıydı. Ya şimdi kaçar kurtulur yada ömür boyu bu evde hapis kalırdı. Peki nereye gidecekti. Yilbat kedisini sürekli ailesi ile tehdit ediyordu. Ne yapması gerekirdi. O an yüzüne bir tebessüm yayıldı. Günlerdir ilk defa gülümsemişti. Halil 'den yardım alabilirm diye geçirdi içinden.
- Hem bana daha öncede yardım etti. Evet, evet .. bu evde ondan başka yardım edecek kimse yok.
Hemen eşyalarını küçük bir çantaya yerleştirdi. Vakit kaybetmeden Halil 'in odasına indi. Birkaç kez kapıyı tıklattı. İçeriden bir türlü ses gelmiyordu. Masal daha fazla dayanamadı ,kapının koluna tam uzanmış içeri girecekti ki kapı birden içeriye doğru çekildi. Masal aniden kendini odada bulmuştu. Bir eliyle yere savrulan çantasını almaya çalışırken vakit kaybetmeden söze girdi.
-Bugun Yilbat ve Osman bey çiftliğe gittiler. Eğer onlar gelmeden önce otogara ulaşırsam bu evden kurtulurum ama ailem! Bana yardım etmen gerekiyor. Annemi ve babamı ben şehir dışına çıkana kadar saklamamız gerekli. Sonra işlemleri yapıp gerekli evrakları hazırlayınca onlarla beraber yurt dışına çıkcam.
Nefes bile almadan kurduğu bu cümlenin ardından kafasını anca kaldırıp Halil'e bakabildi.
Halil yutkundu. Daha biraz önceye kadar intikam almak istediği kişi karşısına dikilmiş ondan yardım istiyordu. Ellerini birleştirip halının üzerine doğru çömeldi. Sanki beyni ve kalbi arasında sıkışıp kalmış sebebini anlayamadığı bi düşüncenin içine hapsolmustu. Durgun ve yılların yorgunluğunu taşıyan sesiyle cevap verdi.
- Sana yardım edemem.
Masal birden kafasının ağırlaştığını hissetti. O kadar emindi ki Halil'in kendisine yardım edeceğinden, bir süre durakladı. Çantasını sırtına taktı ve sonkez Halil 'e dönüp;
-bu zamana kadar yaptığın hersey için teşekkür ederim. Maya için ise elimden üzülmekten başka birşey gelmez. Kendine iyi bak.
Kapıyı yavaşça kapatıp kendini evdeki çalışanlara farkettirmeden arka kapıdan dışarı çıktı. Süresi gitgide daralıyordu. Acele etmeliydi. Otogar köşke çok uzak bi mevkideydi. Biraz yürüyüp caddenin karşısında bulunan durağa geldi. Otogara giden otobüsler buradan hareketle ederdi. İlk gelen otobüse bindi. Bulduğu ilk boş koltuğa oturup düşünmeye başladı. Gidecek bir yeri yoktu. Köşke de dönemezdi. Yutkundu . İçinde biriken korku yüzünden okunmaya başlamıştı. Neyse dedi. Kendi kendine moral verirmişcesine konuştu.
- Masal sen ne zorluklar atlatmadın ki? Başına gelmeyen kalmadı ama Allah'ın da yardımıyla hepsinin üstesinden geldin. Kendine gel sen bunu yaparsın. Hem bütün masalların sonu mutlu biter. Benimde masalım mutlu bitmeli.! Biraz sabır sadece...
O derin düşünceleriyle kendi kendine mırıldanırken otobüs otogar kapısından içeri girdi. İçeride bulunan birkaç kişi aşağı indi. Masal ise ancak şoförün burası son durak diye bağırmasıyla kendi gelebildi. Hızlıca çantasını kucaklayıp aşağı indi. Hemen önünde bulunan bilet satış noktasına yöneldi. Birçok firmanın yeri vardı. Ceplerini kurcaladı. Çıkardığı parayla ilk önüne gelen gişeye doğru yöneldi.
