kaldırım taşı

98 5 2
                                    

Uçağın kalmasına az bir zaman kalmıştı. Masal oturduğu koltukta hıçkırarak ağlarken omzuna uzanan bir el ile kendine geldi. Annesinin gözleri sanki neler olduğunu anlarmışcasına ona doğru bakıyordu.

- Henüz geç değil. Uçak daha hareket etmedi.Neler olduğunu ben babana anlatırım. Hadi git.

-Eğer gidersem Yilbat onu rahat bırakmaz. Asla mutlu olamayız.

-bunu geri dönmeden bilemezsin. Eğer bizimle beraber gelirsen ömür boyu geri dönmediğin için pişmanlık duyacaksın.

...

Halil yere bakan yüzüyle havaalanından çıkıp arabaya doğru ilerlemeye başladı. Masal hiçbir şey söylemeden öylece gitmişti. Kabullenemediği bu gidişin arkasından son birkez dönüp arkasına baktı.

-Hayır, hayır. Halil kendine gel. Masal gitti. Hayal görüyorum. Hayal görüyor olmalıyım .

Birkaç kez ovuşturduğu gözleriyle tekrar karşıya baktı. Bu hayal değildi. Masal öylece karşısında duruyordu.

-Haliiiil..geri döndüm. Ben geldim.

Koşarak geldi durdu Halil'in karşısına.

- özür dilerim . Belki hiç gitmemeliydim ama geldim.

Halil sustu. Masal da kurduğu bu cümlenin ardından konuşmadı. Saatlerce yanlarında duran kaldırım taşına oturup sustular. Yüzlerinde ki ifade sık sık değişti. Bu derin sessizlik Halil'in telefonunun çalması ile bozuldu. Halil ayağa kalkıp;

-sen arabaya doğru git. Hemen konuşur gelirim

evet anlamında başını salladı Masal. Sonrada arabaya doğru ilerlemeye başladı. Halil bulduğu bir köşeye çekilmiş telefonla konuşurken Masal ondan arabanın anahtarlarını almayi unuttuğun fark etti ve arkasına dönüp Halil'in çekildiği köşeye doğru ilerledi. Oraya vardığında Halil telefonla konuşuyordu .Fakat bu normal konuşmalardan biraz daha farklıydı. Istemsizce kulak misafiri olduğu konuşmaya bir türlü anlam veremiyordu.

-Biraz daha süre ver.
-....
-şimdi olmaz , anlasana
-....
-bak hersey yoluna girsin ben kendi ellerimle onu sana getireceğim.
-....
-Kapatma telefonu. Diyeceklerim bitmedi. Yi..
Masal ne işin var burada?

Halil aniden telefonu kapatıp cebine koydu. Masal'a sorduğu soruya hala cevap alamamıştı. Anlık bir beklemeden sonra Masal ;

-arabanın anahtarlarını almaya geldim.

-ne zamandır buradasın?

Masal Halil'in kızacağını düşününce;

-yeni geldim şimdi sen telefonu kapatınca .

-Tamam. Sen anahtarları al . Arabada bekle. Ben geliyorum.

-Tamam. Çabuk ol.

Masal anahtarları alıp arabaya doğru ilerlerken kafasında az önce duydukları yankılanmaya başlamıştı. Anlam veremediği bu konuşmayı kiminle yapmıştı neyi kastetmişti ki? o bunları düşünürken elleri çalmakta olan telefonuna yöneldi. Gözleri bu numaraya yabancıydı. Ne kadar açmak istemesede ısrarla çalan telefona daha fazla kayıtsız kalmayıp telefonu kulağına götürdü.

-Alo.

-Masal!!

Yerlerinden fırlamakta olan gözleri korkunun verdiği hisle duracak gibi olan kalbi ve telefonda ısrarla bağıran bir ses...

-Masal! görüşmeyeli uzun zaman oldu.

- Ne istiyorsun Yilbat ?

-uyarmak istedim sadece. Başına geleceklere karşı hazırlıklı olsan iyi olur. çok yakında görüşeceğiz.

-Böyle birşey hiçbir zaman olamayacak.

Yilbat odaya Maya'nın girmesiyle telefonu kapattı. Maya'nin yüzündeki sinir metrelerce öteden okunabilecek durumdaydı.

- Masal nerde?

-ne Masal'ı ? Neden bahsediyorsun? Hiçbir şey anlamıyorum.

- yeter artık. oyun oynamayı bırak. Ne demek istediğimi gayet iyi anladın. Masal ile konuştuğunu biliyorum. Söyle çabuk o nerde?

- Sana anlatmak zorunda değilim.

-Peki öyleyse bende kendim bulurum.

-Yapamayacağın şeylerin sözünü verme istersen.

---
Masal titreyen elleriyle telefonu cebine yerleştirdi. Arabanın kapısını açıp oturdu. Dakikalarca arabada bekledi fakat Halil bir türlü gelmiyordu. Merakına yenik düştü ve arabadan inip Halil'i aramaya başladı. Telefonla konuştuğu yere , hava alanının içine aklına gelen her yere bakmıştı ama Halil'den tek bir iz bile yoktu. Halil'in telefonla konuşması, Yilbat'ın söyledikleri. .. Aklına gelen kötü düşünceleri silmeye çalışarak telefonuna yöneldi. Hemen Halil'i aradı ama bir türlü ulaşamıyordu. Kafasını salladı.

- Hayır, hayır. Ne olmuş olabilir ki? Birazdan döner . boşuna endişeleniyorum. Evet şimdi döner hem beni burada yalnız bırakacak değil ya. Değil demi.

-tekrar telefonuna yöneldi. bu sefer telefon çalıyordu. Biraz olsun içi rahatlamıştı ve aniden açılan telefonla birlikte sesini yükseltmeye başladı.

- ne kadar endişelendiğimin farkında mısın? birşey oldu sandım.

-şuandan itibaren daha fazla endişelensen iyi olur Masal. çünkü bundan sonra Halil yok.

-kimsiniz?
-
-kimsiniz? cevap verin.

Bana Uçmayı ÖğretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin