Evde tatlı bir sohbet devam ederken Masal'ın babası Akif bey eve geldi. Masal babasını görmenin mutluluğu ile yerinden fırlayıp babasını kucakladı.
Ahmet bey hemen karşısında duran Halil'i selamlayarak köşedeki koltuğa oturdu. Elindeki belgelere uzunca baktıktan sonra yüzünü Halil'e dönerek;
- Yaptığın herşey için teşekkür ederim. Yurt dışına çıkmak için gereken bütün belgeleri hazırladım. Yarın uçağımız kalkıyor.
Ahmet bey daha sözünü tamamlayamamıştı ki Masal konuşmaya başladı.
- nasil yani? Yarın mı gidiyoruz? Ama çok erken.
- burada daha fazla kalamayız kızım. Hergün Yilbat sana ve ailemize zarar verecek korkusuyla yaşamak istemiyorum. Şimdi Halil ile beraber gidin. Eşyalarını hazırladıktan sonra yarın havaalanında buluşalım.
-Baba ama...
Halil Masal'a dönerek susmasını söyledi ve başını Ahmet beyi onaylarcasına salladı. Birkaç dakikalık sessizliğin ardından Masal ve Halil , Feyza teyze nin kurabiyeleri ile birlikte evden ayrıldılar.
Halil yol boyunca susmaya kararlı olan Masal'a dönerek;
-mutlu olman gerekmez mi? Yarın bu şehirden de Yilbat'dan da kurtuluyorsun.
Masal'ın yüzü gitgide hüzünlü bir hal alınca Halil şaka ile karışık;
-çok şanslısın benden de kurtuluyorsun.
- ...
_____Maya tüm gün odasından ayrılmadı. Pencere kenarına oturup dizlerini kendine doğru çekti. Her zamankinden daha düşünceli idi. Kazadan önceki neşeli hali kaybolmuş yerine bambaşka biri gelmişti. Uzun zamandır köşkten ve ailesinden uzak olmasına rağmen onlara karşı hiçbir özlem duymamış aksine hastanede yattığı her an onlara daha da öfkelenmişti. Yaşadıklarının suçlusu olarak babasını ve Yilbat'ı görüyordu. Ellerini kaldırıp kalbinin üstüne koydu. Durmak üzere olan bir kalp bile kendisininkinden daha hızlı atardı. Kendi kendine konuşmaya başladı.
- acaba nerdeler? İyiler midir ? Tabi ki de iyidirler. Bu kabus dolu evden ayrıldıklarına göre iyi olmalılar. Acaba beraber mi gittiler ? Biraz daha bekleyemezler miydi !? Ben iyileşinceye kadar.. O zaman hep beraber giderdik. Birlikte kurtulurduk.!
Son kurduğu cümlenin arkasından ayağa sıçradı. Büyük bir telaşla ,
- yaşadığımdan haberleri var mı ki? Nereden bilecekler? herkes gibi Halil de beni öldü sanıyor.
____
Masal eve gelir gelmez odasına çekildi. Buradan ayrılmak istemiyordu. Onu buraya bağlayan bir şeyler vardı. Sebebini bilmediği ama onu burada tutan birşeyler..
Gözleriyle uzunca bir süre etrafa bakındıktan sonra dolabın üstünde duran çantaya uzandı eli . Dolabında ki bir kaç parça kıyafeti ve özel eşyalarını içine koyup çantayı bir köşeye bıraktı.Gece boyunca gözüne uyku girmemiş ancak sabaha karşı birkaç saatliğine uyuyakalmıştı. Aşağıdan gelen takırtılarla gözlerini açtı. Çantayı eline alıp aşağı indi. Halil kahvaltı hazırlıyordu. Mutfağa girdiğinde onu yere düşürdüğü cam kırıklarını toplarken buldu. Çantasını bırakıp eline bir peçete aldı yere eğildi ve peçeteyi Halil'e uzattı.
- Sen bırak. Ben toplarım. Zaten elini kesmişsin.
-Gerek yok. Önemli birşey değil.
____
Maya derin bir nefes alıp kapıyı birkaç kez tıklattı. Gir sesini duyar duymaz içeri girdi. Yilbat arkası dönük bir şekilde dışarı bakıyordu. Maya birkaç adım öne doğru ilerlemeye başlayarak ;
-Sana sormam gereken bazı şeyler var.
- eğer cevap verebileceğim birşey ise yardımcı olurum.
- Masal...
- ne olmuş ona?
-Masal nerede? Ağabey inşallah ona zarar verecek birşey yapmamışsındır. Ayrıca Halil de yok. Kime sorsam susuyor. Bana hemen ne olduğunu anlat.
- Maya sana anlatacağım şeyleri duymak istemessin emin ol. Bunlar duyunca mutlu olacağın şeyler değil.
- sen herşeyi anlat . Ben mutlu olup olmayacağıma sonra karar veririm.
Dakikalar sonra maya odadan çıktığında ayakta duracak hali bile yoktu. Titreyen elleriyle bir köşeye tutunmaya çalıştı. Yaslandığı duvardan yavaş yavaş yere doğru çöktü. Ellerini başına götürüp şimdi ne yapmalıyım ? Diye sordu kendi kendine.
- Acilen Halil'i bulmam lazım. İyi ama nerede ? Nasıl bulacağım? Ya Yilbat'ın anlattıkları yalandan ibaretse. Halil lütfen Yilbat'ın anlattığı gibi biri olma. Lütfen seni bulmadan önce kötü bişey yapmış olma lütfen...
___
- Masal birazdan uçağa bineceksin birşeyler ye .
- aç değilim.
- peki o zaman hazırlan biran önce çıkalım. Geç kalmamız iyi olmaz.
Masal çantayı bagaja yerleştirdikten sonra ön koltuğa geçip oturdu. Yol boyunca susmuştu. Arkasında bıraktığı yada bırakacağı biri vardı sanki. O düşünceler içinde boğulurken araba çoktan hava alanına girdi. Masal birbiri ardınca akan gözyaşlarını silip arabadan inerken Halil de bagajda ki çantayı aldı.
- Masal acele et. Trafik yüzünden yeterince geç kaldık zaten.
- Tamam geliyorum.
Masal ve Halil içeri girdiler. Uçağın kalkmasına az bir zaman kalmıştı. Anne ve babası çoktan uçağa binmiş olmalılardı. Masal son kontrollerini yapıp giriş kısmına yöneldi. İçeri girmeden önce Halil'e dönerek;
- Yaptığın herşey için teşekkür ederim. Benim yüzümden kaybettiklerini sana geri veremem. Tekrar köşke dönmeni sağlayamam. Maya'yı hayata döndüremem. Bunların hiç birine gücüm yetmez. Tek yapabildiğim teşekkür etmek ve özür dilemek.
Masal , Halil den bir cevap dahi beklemeden arkasına dönüp ilerlemeye başladı. Dünden beri düşündüğü arkasında bırakacağı kişinin Halil olduğu aklına yeni gelmişti. Gözlerinden düşen yaşlara uzanırken eli arkasından Halil'in sesi duyuldu.
- teşekkür etmek yada özür dilemek dışında yapabileceğin birşey var. Gitme . Eğer gerçekten birşey yapmak istiyorsan gitme. Her şeyi arkanda bırakıp kaçmaya çalışırsan mutluluk ve hayallerinde seni terk eder. Masal burda kal. Yilbat ile baş edebiliriz. Gitme..
