Tamam. Aradaki farkı kavradım. Garip olan aslında insanın kendi düşünceleri. Kendi lehine olan her şey bireye doğru gelmekteyken, onu olumsuz etkileyecek her türlü fikir ve karar birey için her zaman yanlış olarak kabul ediliyor. Uzay'a gelmek aslında hayallerimi süsleyen bir eğlemdi. Ta ki Güneş yapacağını yapana kadar. İşte fark burada başlıyor. Evet uzayda bunları düşünmek için çok vaktiniz var. Özellikle Dünya'da belirli bir ivmede, her an değişmeyeceği kesin yer çekimi ve kaz tüyü yastık ile ortapedik bir yatağınız varken uyumaya alışkalışksanız, çevrenizdeki bir çok doğru sanılan yanlışları teğit etmek için vaktiniz vardır.
Çocukken Cedric'i izlerdim. Sekiz yaşında aşkı tadan, bir ailesi olan, ufak tefek şeylerle mutlu olup bize yedi yaşını öven o günlük yazarını kendime idol belirlemiştim. Amacım basitti.
Uzaydaysınız ve mutluysanız bundan daha güzel bir şey olamaz.
Evet, evet bundan bir kaç yıl önce hayat felsemdi resmen.
Şimdi hayat felsefelerimden daha mühim bir konumuz olduğunu düşünüyorum. Şöyleki şu an tabir edemeyeceğim yerdeyiz ve ben eve gittiğimizden emin değilim.
Şöyle anlatayım;
Sabah uyadığımızda her şey tamdı. Mutlu ve huzurlu bir şekilde hazırlıklarımızı sürdürmekteydik. Mutlu mesut bir şekilde mekiğe eşyalarımızı yerleştiriyorduk. Kısa sürmesi gerekiyordu fakat Edgar Güneş Fırtınasında üssün hasar alabileceğini, doğal olarak içindekilerin de hasar göreceğini söyleyerek +456 Kg'lik yük deposuna pahalı ve kolay taşınan malzemeleri yerleştirdik. Gece bir sıralarında RED kameranın kontrol zili çaldı. Bunu kötü bir şey olduğunu Edgar fark etmiş ve bizi itekleyerek hava kapsülüne ardından uzay mekiğine doğru gönderdi. Kendi biraz geride kalsa da peşimizdeydi.
Biraz geç kalmış olabilirdik çünkü biz gemiye bindiğimizde yerleşmemiz ve motorun çalışmasını beklerken Güneş'ten bir anda bir sürü rengin bulunduğu bir ışık temeti yükseldi ve ardından tahmin edemeyeceğiniz bir hızla rotadan 45°lik bir açı ile saptık. Bir süre daha bu şkilde gitmiştik ki EXON bile ayakta duramamıştı.
Eve gitmiyorduk. Belki de bir macera bitti sanarken, asıl macera daha hiç başlamamış olabilirdi.
·
Uzayda hiç bir şeyi gizli yapamazdınız. Her ne yapıyorsanız Dünya'daki bu işle mensup bir bölümün özel rapor bilgisayarına ne halt yediğiniz harfi harfine yazılı bir belgesi olurdu ve bundan bazen sizin dahi haberiniz olmazdı. Uydu Kontrolünden de Maya işini yapmaktaydı. Uykusu gelmişti fakat biraz daha dayanmalıydı. Kupasının dibindeki kahveyi içerken bilgisayardan bildirim sesi geldi. Elinde kupa varken gelen elektronik postayı açtı içindeki raporu okurken gözleri fal taşı gibi açıldı. RED kameranın raporlarıydı önündekiler. Bir kaç saat önce olan bu Güneş Patlamasının o henüz farkına varıyordu. Hemen bunları Diego'ya faksladı.
·
"Şu an nerede olduklarını bilmiyor muyuz?"
"Hayır." dedi Maya.
"Nereye gittiklerini?"
"Bakın onlarla bağlantımız kesildi. Mekik ufak bir sinyal alana kadar uzayda gezinecek. "
Diego, tedirginl edici bir sessizlikle toplantıyı dinliyordu. Uzun bir zaman sonra duyduğu ilk kesin olay uzayda kaybolan mekiğin haberiydi. Ve sanılanın aksine gayet sakindi.
Lisa durumdan çok rahatsızdı. Nitekim muhabirler ondan bir kaç parça açıklama almak için oldukça fazla rahatsız ediyorlardı. Mekiğin kayıp olması konusunda fazla yorum yapmamışlardı yine de Güneş Fırtınasından haberdar olanlar mekiğin başına ne geldiğini merak ediyorlardı. Bu da Lisa için düzgün bir konuşma yapması sonucunda fazladan bir kaç saat ofiste kalmasına neden oluyordu. Bir hafta da doğru düzgün bir şeyler hazırlayamamışti ne yazık ki.
Birkaç bölümün kısa olduğunu biliyorum ama sınavlarım var ve ben de sizi bölümsüz bırakmak istemiyorum. Cidden okunmaya sayısının her gün biraz da olsa artışı bana şevk veriyor. Gerçekten hayllerimj gerçekleştiren bir kitap UZAYLI ve her zaman yeri benim için ayrı olacak. Hayallrimi gerçekleşmesinde dolaylı yoldan etkili olan herkese kucak dolusu sevgiler. Bu arada kurgu daha yeni başlıyor ve yine sizi bölümsüz bırakmamaya çalışacağım.
Sevgilerimle, şans sizden yana olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYLI
Science FictionDüzenleniyor Uzay'ın en derinliklerinde, bir galakside ve o galaksinin bir gezegeninde, Dünya adında bir gezegende yaşayan bir çocuktu o... Belkide günün birinde tek ve en büyük hayalini gerçekleştirmişti bile. Ve belkide şu anda uzayın derinlikleri...