Ortaya koyduğum fikir ilgi görünce mutlu olmuştum, doğal olarak. Uzun bir aradan sonra hep beraber ilk kez yemek yiyorduk bunun keyfini çıkaramaya çalışıyordum.
Bu günün yarını yokmuş gibi yaşa.
Akşımda tilki misali dolaşan düşüncelerimde bir gram kurnazlık araken George'nin sorusu dağıtmam neden oldu.
"Uzaylılar sizce var mı?"
Lewis lafa atladı.
"E, biz neyiz?"
"Biz uzayda mı yaşıyoruz Lewis, bir dalga geçme."
George anlamamıştı.
Eğer Dünya'da yaşasaydık Dünyalı olurduk. Gakat şu an uzaydaydık. Biz dolaylı yoldan da olsa Uzaylıydık.
Bir espriden daha çok acı bir gerçekti. Basite indirgendiği zaman komik bile sayılabilirdi, heralde şu anda ağlanacak halimize gülüyorduk.
Masadaki herkes anlamıştı, tabii sonunda George de. Bu biraz daha mutluluk getirse de Dümya'dan ne kadar uzakta olduğumuzu, özlemlerimizi, gözyaşlarımızı hatırlatmıştı hepimize.
Masada kısa süreli bir donukluk yaşandı. Ardından konu konuyu açtı ve başka sorun olmadan yemek faslı bitti.
Sonunda odama gidebildiğimde camdan dışarıyı seyrettim.
Arzulanası bir güzelliğe sahipti, renkler göz kamaştırıcıydı. Tehlikeleri de bir o kadar can yakıcı.
Şu sıralar, cidden dileğimin bu olup olmadığını düşünmeye başlamıştım. Bazen keşke dilemeseydim bile dedim. Ama şurada geçirdiğim zamanda (ne kadar kaldığımı bilmiyorum) bir çok şey hissetmiştim.
Cesaretim de kırılmıştı, korkmuştum. Normallerinden daha küçük pencereden dışarı bakıp ağlamıştım da özlemimden.
Ama en çok keşkelerim beni bitirmişti. Olağan üstü güzelliğe dahipken bile acı çekilebildiğini anlamıştım.
Sonra bir anda olgunlaştım. Artık strese de girmiyordum. Ne olcaksa olsun bitsin düşüncesiydim. Tabi bu tür cesurluklar halk arasında ısanmışlık da denirdi.
Bir de şu can sıkıntısı olayı vardı. Yapacak bir işim bile yoktu ve her hün pineklemek cidden zordu.
Fikrimin süre istediğini bildiğimden herkes dinlenöedeydi ve Edgar buna "Ağır işin altından kalkmak için dinleniyorsunuz. İş gününüz geldiğinde dinlenemeye zamanınız dahi olmayacak." diyordu.
Haklı olup olmadığını zaman gösterecekti. Fakat ne zaman gösterecekti?
Tamam, vurmayın geldim. Bilemezsiniz neler atlattım ama geldim. Bir ara feci tıkandım, yeni yeni açılıyorum mazur görün.
B4N (yalnızca o kudretli insanlar anlar.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYLI
Science FictionDüzenleniyor Uzay'ın en derinliklerinde, bir galakside ve o galaksinin bir gezegeninde, Dünya adında bir gezegende yaşayan bir çocuktu o... Belkide günün birinde tek ve en büyük hayalini gerçekleştirmişti bile. Ve belkide şu anda uzayın derinlikleri...